Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikadaki gayretlerini alkışlıyoruz!
“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim, 42)
Mademki ABD teröre yardım ve yataklık ediyor… Mademki İsrail bir terör devletidir; Bu terör devletlerine işledikleri suçun cezasını kimler verecektir?
İç ve dış şer güçlerinin oyununu, Müslümanlar ve sair din mensupları birlikte bozmalıdır!..
“Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.” (Mâide, 51)
Tamam, içinde bulunduğumuz halden, düştüğümüz tuzaktan bizler suçluyuz…
Peki, içine düştüğümüz/düşürüldüğümüz tuzaktan, elimizi kolumuzu, ağzımızı dilimizi bağlayan gaflet bantlarından kurtulmak için bugünlerde ne yapmalıyız?..
TMO, bugüne kadar fındık piyasasında yapılmayanı yapabilir!..
“Aldırma söylenenlere: Varsın, görenler seni bir ot sansın. Sen gül ol da, uğruna ötmeyen bülbül utansın” (Hz. Mevlâna)
TMO, sadece fındığı alan ve depo eden değil, fındığı işleyen, iç ve dış piyasada pazarlayan bir marka olmalıdır… TMO, budan böyle fındık satış pazarında da söz sahibi olmalıdır. Hatta lider olmalıdır.
Mesele Zarrab meselesi değil... Mesele; Türkiye’nin ve milletin menfaati meselesi!
“Hayvanlar aç iken tehlikeli olur. İnsanlarsa tok iken tehlikeli oluyorlar.” (Aliya İzzetbegoviç)
Kim bu Sarraf?.. Son günlerde Türkiye’nin gündemini kilitleyen sözde iş adamı denilen bu Sarraf nasıl bir sarraf!..
Görülen o ki bu Sarraf, sıradan bir iş adamı sarraf değil… Bu Zarrab, kimin adamı; Türkiye’nin mi, İran’ın mı, ABD’nin mi adamı? Belli değil.
Kimin adına çalışıyor, kime hizmet ediyor, onu kimler ne adına kullanıyor? Meçhul.
Üzerine güneş doğan en hayırlı gün Cuma günüdür.
“Ey Rabbim, bana lütufta bulunduğun şeyler hakkı için, artık suçlulara asla destek vermeyeceğim.” (Kasas, 17)
Ey âlemlerin Rabbi, ey yalnız Sana ibadet ettiğimiz ve yalnız Senden yardım istediğimiz Allah’ım!.. Bizim işlerimizi kolaylaştır. Durumumuzu düzelt. Bize verdiğini mübarek kıl. Bizi ve ana-babamızı, mü’min erkek ve kadınları, Müslüman erkek ve kadınları bağışla. Bütün ihtiyaçlarımızı karşıla.
“Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun!..”
"Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir."(Yâsîn, 21)
Günümüzde çoğu belediyelerimizin takdir-e şayan ücretsiz cenaze defin hizmetleri verdiği görülmektedir… Öyle belediyeler var ki; cenazeleri vefat edilen yerden alıp yakınları eşliğinde yıkayıp kefenliyor… Kendi personeli din görevlileri eliyle camide namazının kılınmasından sonra kabristanlığa götürülüp defnediliyor... Belediyeler verdikleri bu hizmet karşılığında cenaze yakınlarından herhangi bir ücret almadıkları gibi görevlilere verilecek bahşişi dahi rüşvet sayıyorlar.
Bizlerin Amerikalılardan alacağımız ve öğreneceğimiz bir şey yok!..
“Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarıdır.” (Tirmizî, Tahâret, 82)
Sadece kadına şiddete mi hayır, diyeceğiz?.. Herkese ve herkesime yapılan bütün şiddete hayır!.. Kadına şiddete hayır da, erkeğe şiddete evet mi?
Neymiş, 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” imiş!.. Amerika kadına şiddete karşı çıkmamış olsaydı bizler kadına şiddete hayır demeyecek miydik?
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)