“Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!”(Hz. Mevlana)
Komutana mektup…
Sayın komutanım!..Selam ve saygılar sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum.Asker ailesi olarak şahsımıza gönderdiğiniz mektubunuz bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Teşekkürler… Bu mektubun bütün asker ailelerine istisnasız gönderilmiş olmasından, bir vatandaş olarak, Devlet-Millet kaynaşmasına önemli katkı sağlayacağı düşüncesiyle ayrıca mutlu oldum.Daha önce kaleme aldığım “Askere mektup” yazımda askeriyede takdire değer güzel değişimlerin olduğunu vurgulamaya çalışmıştım. Bu mektubunuzla askeriyede çok daha güzel değişimlerin olduğunu öğreniyoruz.Aile İletişim Merkezi… “Evlatlarımızın yüksek bir moral gücü, vatan sevgisi, birlik ve beraberlik ruhu ile kutsal görevlerini icra etmelerinin sağlanması, aynı zamanda aileler ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin iletişiminin güçlendirilmesi amacıyla” kurulan Aile İletişim Merkezi çok iyi düşünülmüş bir organizasyon… Eğitim kurumlarında şahit olduğumuz, veli-talebe diyalogu benzerinin askeri birliklerde de uygulanabilir olması; çağın ilmi eğitim metotlarına göre askeriyenin yeniden yapılandırıldığının delili olarak değerlendirilebilir… Aile İletişim Merkezinin faaliyetlerinden fevkalade müspet neticelerin elde edileceğine inanıyorum. Ancak asker aileleriyle irtibatın yanında, mesela Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Sefa Saygılı gibi psikiyatrist ve bilim adamlarından, Diyanet İşleri Başkanlığının sahasında uzman vaiz ve müftülerinden istifade imkânının tanınması; Aile İletişim Merkezinden beklenilen faydayı daha da artırabilir diye düşünüyorum.Asker moralinin yüksek tutulması!..Sizlerin de yazınızda vurguladığınız gibi askerin moral gücünün yüksek tutulması önemli. Morali yükseltecek metot ve hareketler kadar, morali düşürecek hareketlere de dikkat edilmeli… Mesela sivil hayatında dini inancının değerlerine bağlı, dininin emir ve yasaklarına riayet eden, oruç ve namazını ihmal etmeyen bir genç, asker ocağında bu ibadetlerini yapma imkânı bulamazsa haliyle üzüntü duyacak, ruhen sıkılacaktır. Bu tür gençlerin moralini zirveye çıkartacak metot; onların ibadetini rahat yapabilecekleri ortamın hazırlanması olacaktır.Zira inanan insanlar için; inanç değerlerine saygı ve ibadet imkânı; bütün maddi değerlerin ve dünyevi sıfatların önünde gelir. Aksine inanç değerlerine yapılacak küçük bir saygısızlık ve ibadet imkânından mahrumiyet onlar için büyük bir işkencedir. İşkence altındaki bir insanın moralinden herhalde bahsetmek de mümkün olamayacaktır.Keza namazını kılan bir mehmedciğin abdestli olarak operasyona katılış anındaki halet-i ruhiyesini ve operasyondaki cesaretini o hali bizzat yaşayanlar daha iyi anlayacaklardır.Abdestli bir mehmedciğin “ölürsem şehid, kalırsam gazi olacağım!” düşüncesiyle operasyona katılması esnasındaki motivasyonunu ölçecek alet henüz icat edilmemiştir!Yemin törenine davet…Gerek askerin kışlaya ilk tesliminde nizamiyede asker ailelerine (özellikle sakallı baba ve başörtülü annelere ayırım yapılmaksızın) gösterilen sıcak alaka, gerek asker ziyaretinde komutanların kışladaki misafirperverliği, gerekse (yine ayırım yapılmaksızın) bütün asker ailelerinin yemin törenine resmen davet edilmesi, tebrik ve takdir-e şayan güzel yaklaşımlar…Geçmiş yıllarda bazı ailelerin gözyaşlarına vesile olan bazı uygulamaları bilenler açısından bu açılım ve değişimler daha da anlam taşımaktadır. Bu imkânı sağlayan başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere bütün komuta kademesinin teşekkür ve tebriki fazlasıyla hak ettiklerine inanıyorum.Sayın komutanım!..Askeriyedeki güzel değişimlerin kamuoyu ile paylaşılmasını önemsiyorum…Keza TRT’deki “sakarya fırat” gibi programların asker ve asker aileleri üzerinde fevkalade müspet etki yaptığını görüyoruz. Kamuoyunda (genelde) bir kanaat hâkimdir: TV dizilerinde resmi polis veya asker kıyafetleriyle, polis veya asker arabalarıyla, emniyet müdürlüğü veya askeri karakollarda çekilen sahnelerin Emniyet Genel Müdürlüğünün veya Genelkurmay Başkanlığının bilgisi dışında çekilmesi ve sahneye konulması mümkün değildir! İşte, şehit imamın cübbe ve sarığı ile Cuma hutbesi okuyan bir komutan ve minareden Cuma selası veren bir asker!..Bu, Müslüman Türk Milletinin özlediği ve beklediği bir sahne!..Öyle anlaşılıyor ki artık Türk Ordusu da bu sahneden rahatsız değil!..Hamd ve şükredilmesi gereken bir tablo! Elhamdülillah… Yine Sayın Genelkurmay Başkanı Necdet ÖZEL’in şehit ve asker aileleriyle sıcak görüntüleri; Devlet-Millet, Asker-Millet kaynaşmasına katkı sağlayan güzel kareler…İlaveten, Türk Hava Yolları ile Milli Savunma Bakanlığı arasındaki asker sevkiyatında ücretsiz taşıma anlaşması da kayda değer sevindirici hamlelerden biri…Sayın komutanım!..Mektubunuzda, sizlerle mektupla ve telefonla irtibat kurmamız isteniliyor…Asker evladımız hakkındaki düşüncelerimizi özel mektupla bildirmenin yanında, umumu da ilgilendiren bazı düşüncelerimi açık mektupla bildirme ihtiyacı hissettim. İstedim ki, bir asker ailesi olarak bizim şahit olduğumuz askeriyede ki bu güzel değişimlerden daha önceleri üzüntüden gözyaşı döşmüş aileler de haberdar olsunlar. Umulur ki keder gözyaşları yerini sevinç gözyaşına bırakır! Öyle ümit ediyorum ki, bu tür güzel açılım ve değişimlerden haberdar olduktan sonra, her Müslüman Türk evladının gönlünde ve kafasında Türk Ordusu hakkında (şayet önceden) yerleşmiş olumsuz bir bilgi ve kanaat varsa, bundan böyle izale olacaktır! Herkes hata yapabilir. Bir kurum, bir camia içinde hatalı insanlar bulunabilir. Lakin birkaç kişinin kusurlu hareketlerini bütün kuruma, camiaya mal etmemek gerekir. Hatta Geçmişte birilerinin yaptığı hatalardan dolayı sonradan gelenler özür dileyebiliyorsa; bu, büyük bir erdemliktir. Özür dilendiği yerde af edebilmek de aynı derecede bir erdemliktir! Önemli olan son haldir. Ordumuzun son dönemde terörle mücadele operasyonlardaki başarılarında, komuta kademesinin askerlere ve ailelerine yaklaşımındaki müspet değişimin askerlerimiz üzerinde moral yönünden yaptığı etkinin büyük payı olmuştur diye düşünüyorum. Talebe hocasını sevdiği derecede; dersinde başarılıdır.Memur amirlerini sevdiği derecede; vazifesini severek yapacak ve başarılı olacaktır.Teknik direktör, futbolcularıyla iyi diyalog kurabildiği, karşılıklı sevgi bağı kuvvetli olabildiği derecede, onların gücünden ve meziyetlerinden azami derecede istifade edebilir… Haliyle komutanlar da askerleriyle sıcak münasebet kurabildiği derecede birlikte başarı elde edebileceklerdir. Sizler bunu düşünmüyor, uygulamaya koyuyorsunuz. Başarılarınızın devamı dileğiyle tebrik ediyor ve saygılar sunuyorum.“Halka hürmet edenler hürmete mazhar; halkı tahrik edenler hakarete layık olurlar. Halka saygınlık veren kişi, saygın tutulmuştur. Halkı küçümseyenlerse saygı görmemişlerdir.” (Hz. Ali )Vesselam…30.12.12
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)