Şimşeklerin susturulması ekolojik dengenin bozulması demektir!

“Senin iyiliğini isteyen kimse, “ yolunda şöyle bir diken var “ diyendir. Yolunu kaybedene iyi gidiyorsun demek şiddetli bir zulümdür.” (Şeyh Sâdî Şîrazî)

Şimşek yanlış mı yapıyor?..

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek: “Eninde sonunda küresel senkronize büyüme devam etmeyecek… Reel sektör mutlu değil ama bazen tedbir almak zorundayız. Reel sektörün ciddi bir döviz borç açığı var. Dövizle borçlanmaya sınırlama getireceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Aramızdaki bazı arkadaşların ülkemizdeki ekonomik durumun sıkıntılı olduğuna dair açıklamalar yapacak kadar yanlışın içine düştüklerini görmek bizi üzdü… Arkadaşlar bu tür yanlışı yaparlarsa affedilir yanı olamaz.”

Bu aziz millet yaptıklarınızı ilelebet asla unutmayacaktır.

“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin… Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!” (Tevfik Fikret)

Asile verilmeyip de vekile verilen hak, hak mıdır?

Asillere son dakika gölü!..

AK Parti, CHP ve MHP’nin ittifakıyla Mecliste kabul edilen kanun ile milletvekilleri ve generallere yeni haklar/imtiyazlar tanınıyor…

“Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah’tır.”

“Yarabbi! İçimizdeki birtakım sefihlerin (beyinsizlerin) işlediği (günah) sebebiyle bizi helâk eder misin?” (A’raf, 155)

Bugün Cuma!..

Ya Rabbî! Bizi helal kazançla, salih evlatla rızıklandır. Hayırlı amellerle, kabul olun dualarla bizleri mükâfatlandır. Bizi hamd eden kullarından eyle. Senin şanını unutup nankörlük yapan kullarından eyleme.

Gerçekler ayrıntıda gizlidir ve hareketlerin dili vardır!..

“Bir cümle yeter sözden anlayana, destan yazsan fark etmez laftan anlamayana.” (Hz. Mevlana)

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanının bileti kesilmiş mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun’da Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'a teşekkür ediyor… Lakin Ordu’da ne belediyenin hizmetlerinden ne de Belediye Başkanı Enver Yılmaz’dan bahsediyor!.. Onun ismini dahi anmıyor!

“İyi dost, iyi günde çağrıldığında, kötü günde ise çağrılmadan gelendir.”

“Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir…” (Hz. Mevlâna)

Cumhurbaşkanım Sn. Erdoğan!..

Çıkarı olan, beklentisi olan kişiler bir yolunu bulup (ağaca çıkarak, arabanızın önüne yatarak, etrafınızdaki çemberi kırarak) sizlere ulaşabiliyorlar… Sınırlı bir azınlık dertlerini anlatıyor, taleplerini arz ediyor ve de çözüm buluyorlar... Lakin siyasî ve bürokratik bir beklentisi olmayan, sesini duyurma imkânı bulunmayan çoğunluk; sizlere ulaşamamak ve dertlerini anlatamamaktan, dinlenilmemekten, netice itibariyle çözümsüzlükten müştekiler.

Allah’m! Cuma gününü ve Receb ayını bizlere bereketli kıl!..

“Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazan ayına ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel-1/259)

Bugün Cuma!..

Yâ Rabbî! Bizi basiretsizlerden, ferasetsizlerden, vicdansızlardan, zalimlerden yana eyleme!..

Ey Allah’ım! Müslümanlara ve muvahhitlerin askerlerine yardım et! Bizi sevdiğine, râzı olduğun söz, fiil, amel, niyet ve yola muvaffak kıl!

“Reis ne derse, değil; Ağabey ne derse o olur!"

“Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor.” (Nisâ, 58)

Eski statlar rantiyecilere peşkeş mi çekilecek?..

“Yıkılacak Giresun stadına cami mavi yaptırmazlar!.. Burası rantiyecilere peşkeş çekilecek. Rantiye lobisi buraya cami yapımına asla müsaade etmez… Bu sebeple boşuna kürek çekiyorsunuz… Olmayacak duaya âmin diyorsunuz…”

***

“Sizler de Ağabeyi tanıdığınız kadar anlaşılan Reisi tanımamışsınız!..

Her ne ise, Halep oradaysa arşın da burada… Nihayet üç gün sonra göreceğiz… Bakalım Reisin dediği mi Ağabeyin dediği mi geçerli olacak!”

Her vilayete bir Ulu Cami!..

“Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.” (Hz. Mevlana)

Erdoğan’dan Ulu Cami müjdesi!..

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı, Başkomutan ve Afrin Fatihi Recep Tayyip Erdoğan,

25 Mart Pazar günü yapılacak AK Parti İl Kongresine katılmak üzere Giresun’a geliyor…

Sayın Cumhurbaşkanının il kongresinde vereceği “Eski stadın yerine Cuma Camii” yapalım müjdesi Giresun’da heyecanla ve ümitle beklenilmektedir.

“Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tatma!..

“(Ey mü'minler), gevşemeyin, mahzun olmayın, Siz eğer (gerçekten) mü'min iseniz (düşmanlarınıza gaalib ve onlardan) çok üstünsünüzdür.” (Âli İmrân, 139)

Bugün Cuma!..

Ey Allah’ım!.. Günahlarımı bağışla, rızkımı bollaştır, huyumu güzelleştir, kazancımı temiz kıl, bana verdiğin rızıktan dolayı beni kanaatkâr kıl, bana vermediğin şeye nefsimi sürükleme (götürme), Sen benden râzî oluncaya kadar beni dünyadan çıkarma…

Yüzünüz hep güleç, müziğiniz bol olsun Sayın Başkanım!

“Adaletsizliği engelleyecek gücünüzün olmadığı zamanlar olabilir. Fakat itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı.” (Elie Wiesel)

Siyasetçilerden neden korkulur ki?

Vatandaş, Bakan olsun, Milletvekili olsun, Belediye Başkanı olsun siyasetçilerin (iktidar ve muhalefet dâhil) kusurlu söz ve icraatlarını açıktan eleştirmeye cesaret edemezler, acaba neden?

Siyasetçiler, vatandaşın eleştirilerine mi açık değiller, haklı eleştirilerden rahatsız mı oluyorlar, yoksa vatandaş mı cesaretli değil? Ya da makam ve sıfat sahibi etkili ve de yetkili eleştirilen siyasetçiler, eleştirenlere had (müeyyide) mi uyguluyorlar da vatandaş sessiz kalıyor?