“Sabır, boyun eğmek değil, mücadele etmektir.” (Hz. Ömer)
Bumerang Darbe sonrası başta TSK, emniyet, yargı ve eğitim camiası olmak üzere devletin bütün kurum ve kuruluşlarında ciddi manada silme bir FETÖ temizliği başlatıldı…
Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen hemen herkes temizleniyor…
Bugüne kadar süpürülenlerin sayısı neredeyse elli bini buluyor. Bunların çoğu 15 Temmuz öncesi tespit edilip listelenenler…
Bundan sonra tespit edileceklerin sayısı meçhul! Temizlik çalışmalarının hukuki mesnedi OHAL kapsamında çıkartılan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname…
Mezkûr kararnamede, tasfiye edilecek, meslekten çıkarılacak personellerin özellikleri açıklanırken terör örgütlerine üyelik, mensubiyet ve irtibatlı olmanın yanında “iltisakı” kelimesi de özellikle zikredilmiş…
ltisak kelimesinin sözlükteki karşılığı; kavuşma, bitişme, birleşme, rutubetlenmek, ıslanmak Demek ki sadece FETÖ ile açıktan irtibatlı olanlar değil FETÖ’nun rutubetinden nem kapanlar da tasfiye edilecek!
***
Kararnamede dikkat çeken ayrıntı!.. Kararnamenin 4/d maddesinde deniliyor ki; “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen; Yükseköğretim Personel Kanununa tabi personel, Yükseköğretim Kurulu Başkanının teklifi üzerine Yükseköğretim Kurulunun kararıyla kamu görevinden çıkarılır.”
Burada dikkat çeken husus:
FETO ile uzaktan ve yakından alakası bulunan Yükseköğretim Personel Kanununa tabi bir personel YÖK kararıyla görevden uzaklaştırılacakken…
Peki, ya YÖK üyeleri arasında FETO’ya üyelik veya mensubiyet bağı ile olmasa bile, onlarla “iltisakı" derecede irtibatı olan üyeler de bulunuyorsa ne olacak veya nasıl temizlenecek?
Cumhurbaşkanının, Genelkurmay Başkanının, Bakanların en yakınına kadar sızıp, kendilerini yıllardır gizleyebilen bu şebekenin ajanları, her yere sızdılar da sadece YÖK’e mi sızamadılar?
YÖK, darbe teşebbüsü sonrası 1577 dekanın istifasını alıyor…
Kendilerinin atadığı bu dekanların topluca istifasını almalarının sebebi acaba ne olabilir ki? Yoksa bu dekanlar arasında çıkma ihtimali bulunan FETO’cular için “bunları sizler atamadınız mı?” ithamından kurtulmak için geliştirilmiş zekice(!) bir taktik midir?
***
Rektörler arasında da mı FETO’cu yok?
Her yerden FETO tasfiye haberleri gelirken, bugüne kadar, 200’e yakın rektörler arasından bir ses çıkmadı.
Bu sessizliği de acaba “FETO, rektörler arasına da sızamamıştır(!)” diye mi yorumlamak lazım? Mevcut rektörleri bir yana bırakılım…
Şayet YÖK üyeleri arasında FETO ile irtibatlı olanlar varsa, bundan sonra yeni rektör atamalarında Cumhurbaşkanlığı makamına sunulacak adaylar arasında FETO ile irtibatı bulunanların olamayacağından ne derece ve nasıl emin olunacaktır?
***
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, devlet ve hükümet yetkilileri elbirliği içinde azimle ve kararlılıkla FETO ile mücadele yürütürken, özellikle Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın yoğun gündemi sebebiyle her ayrıntıdan haberdar olamamaları gayet tabiidir. Her duyarlı vatandaşın, sorumluluk anlayışı içinde her sahada olduğu gibi özellikle terörle mücadele sahasında da gördüğü ve duyduğu her şüpheli hareketi yetkililere bildirmekle vazifeli olduğuna inanıyoruz. Bu vatan bizim… Biz, bu necip milletin bir ferdiyiz. Hepimiz aynı derecede vazifeli ve sorumluyuz.
“KÜLE döndüysen; yeniden GÜLE dönmeyi bekle… Ve; geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil; kaç kere küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu HATIRLA!” (Hz. Mevlana)
Vesselam…
05 Ağustos 2016 / 2 Zilkade 1437
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)