Borçluların mağdur ettiği alacaklılara ‘yapılandırma’ niye yoktur?
“Bir okçu hedefini şaşırdığında dönüp kendisine bakar. Hedefin vurulamaması, hedefin suçu değildir. İsabetinizi artırmak için kendinizi geliştirmelisiniz.” (Girbert Arland)
Devlet, vergi ve sigorta prim alakları tahsilinde, ödeme sıkıntı içine düşen vatandaşlara kolaylık olsun diye sık sık uzun vadeli, düşük faizli, geçmiş faiz ve cezaların af edildiği yapılandırmalara gidiyor…
Bu yapılandırmalar, ödeme sıkıntısına düşmüş iş adamları ve vatandaşlar açısından fevkalade sevindirici ve önemli bir uygulama.
Ancak bu nevi yapılandırmaların uzun aralardan sonra değil de, çok sık yapılması bir gerçeğin de ifşası gibi görülüyor...
Demek ki, sistemde bir sıkıntı var!..
Ortada sistemi tıkayan, vatandaşı borç kıskacına sokan bir şeyler olmalı ki, devlet bu tıkanıklığı açmak için, vatandaşa rahat nefes aldırmak için bu yapılandırmalara gidiyor!
Ancak, sistemi esas tıkayan faktörün üzerine gidilip neşter vurulmadığı sürece bu tür pansuman mahiyetindeki tedbirler sıkıntıyı gidermez, aksine daha da müzminleştirir.
***
Yapılandırma ilk planda güzel… Ancak pansuman yapılandırmaların olumsuz etkileri de hesaba katılmalıdır.
Çok sık yapılan, özellikle seçimlerden önceye getirilen yapılandırmalar bir manada;
- Vergisini, primlerini zamanında ödeyen vatandaşları rencide etmektedir.
- “Önümüzde bak yine seçim var, nasıl olsa devlet yine yapılandırma yapacaktır, şimdi devlete borç ödemenin zamanı değildir” gibi düşüncelerin yerleşmesine sebep olmaktadır.
***
İş adamlarının, sınırlı sayıda değil de, geniş kesimleri etkileyecek derecede ödeme sıkıntısına düşmesi; devletin ve hükümetin ekonomik programlarının bir neticesidir… Ortada ya yanlış ve kusurlu bir icraat vardır, ya da alınması gerektiği halde alınmayan tedbirler var demektir.
Bu şartlar altında devletin çok sık yapılandırmaya gitmesi; bir manada, kusurlu icraatları için devletin kusurunu itiraf etmesi ve vatandaştan özür dilemesi demektir!
Peki, ortada kusurlu bir icraat varsa, bu kusurlu icraatın müsebbiplerinin de olması gerekmez mi?.. Onlar kimlerdir?.. Bu kusurlu icraatın müsebbiplerine bugüne kadar hukukî, idarî ve siyasî bir müeyyide uygulanmış ve ceza verilmiş midir? Veya verilmesi gerekmez midir?
***
Devlet, ödeme sıkıntısına düşen vatandaştan kendi geçikmiş alacağını yapılandırmayla tahsil yoluna giderken;
Peki, bu işadamlarına mal satan ve hizmet üreten alacaklı vatandaşların alacaklarına bir yapılandırma gerekmez mi?
Borçlu mağdurlara yapılandırma var da, borçluların mağdur ettiği alacaklılara yapılandırma niye yoktur?
Bu meseleTicaret ve Esnaf Odalarının acaba gündeminde midir veya niye değildir?
Odalar, bu meseleyi devlet ve hükümet yetkililerine götürdüler de yoksa makul cevap mı alamadılar?
***
Hizmet güzeldir… Lakin adil hizmet daha güzeldir!
“Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor.” (Nisâ, 58)
Vesselam…
29 Mayıs 2017 / 03 Ramazan 1438
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)