Sizler için vazgeçilmez kişileri vitrinde bulundurmak zorunda mısınız?

“Yarınlar hep güzel olacak denir. Oysa bugünler, dünün yarınları değil midir?” (Viktor Hugo)

 

Yanlış tahlil yanlış teşhise sebep oldu!..

Haliyle tedavi de yanlış yapılıyor!

 

***

Seçime 11 gün kaldı.

Bu dönem, iğneden ipliğe belki de bugüne kadar seçim dönemlerinde yapılan teşviklerin fevkinde fevkalade süper teşvikler verildi.

 

Zahiri merhem niteliğindeki teşviklerin hiç gönül yaralarını tedavi etmesi mümkün olabilir mi?

 

***

Hastanın kalp atışları hayra alamet değil.

Bugüne kadar yapılan samimi ikazlara kulak verilmedi, tahlili yapan ve teşhisi koyan doktor ekibinin hatası artık kabul edilmeli ve hasta ölüme terk edilmemeli!

 

Mesnevide anlatılır: “Cariyenin tedavisi neticesinde padişahın ihsanına uğramayı ümit eden doktorlar “bilmiyoruz” demediler; birçok ilaçlar verdiler fakat hastayı tedavi edemediler. Hâlbuki kendilerinin bu tedaviden aciz kaldıklarını ve ehil bir doktor bulunması gerektiğini söyleyebilecek olgunlukta olsalardı, hasta o kadar sıkıntı çekmeyecek ve şifası gecikmeyecekti.”

 

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinglerindeki heyecan Başbakan’ın mitinglerinde yok… Neden?

Esasında bunun sebepleri de belli, sorumluları da.

 

Lakin moral kırıklığına vesile olan miting sorumluları bugüne kadar sorgulanmaz, aksine o sorumlular miting meydanlarında onura edilir ve de onlar hala her vesileyle onura edilmeye devam edilirse farklı bir neticenin olması mümkün olabilir mi?

 

 

***

Sevilmeyen kişilerdeki inadına ısrarın sırrı ne olabilir ki?

 

Öyle kişiler vardır ki; belki birilerine göre çok iyi insandır, belki emsallerine göre farklı meziyetlerinden dolayı birilerinin gözdesi de olabilir!.. Lakin o kişiler; ya kendilerini iyi tanıtamadığından ya da yaptıklarını iyi anlatamadıklarından vatandaşın tepkisini çekerler…

 

O tip kişiler, şayet vatandaşın tepkisine rağmen ısrarla vitrinde tutulmak istenirse; vatandaşın o vitrinin önünden geçmeyeceği nasıl hesaba katılmaz?

 

***

Sizler için vazgeçilmez kişileri vitrinde bulundurmak zorunda mısınız? Onları perde gerisinde istihdam edemez misiniz?

 

***

Müşteri diyor ki; ben bu malı beğenmiyor ve almıyorum!..

Satıcı ısrar ediyor; istersen beğen, bende bulunan mal bu!.. Böyle bir pazarda alım satım vuku bulur mu?

 

***

Bazı kişiler vardır, vitrinden uzaklaştırılınca vatandaş sevincinden kurban keser!..

Kesilen kurbanlara inat, birileri anında devreye girer; vitrinlik kişilerin meziyetlerini ısrarla anlatmaya devam der… Bu nasıl bir inat, kime ve neye inat?

 

***

Sizin kim olduğunuz ve geçmişte ne yaptığınız önemli değil, vatandaşın sizleri nasıl tanıdığı ve gelecekte neyi nasıl yapacağınıza inanması önemlidir.

 

***

Son viraja girilirken, nihayet her şey bitmiş değil.

Bugüne kadar uygulanan üslup ve metot terk edilmeli, yeni bir üslup, yeni bir hamle gerekli… Şok bir hamle! Altın vuruş!

 

***

“Çevrendeki kişiler içinde en ziyade onu beğenmelisin ki... Sana acı gerçekleri herkesten çok o söylesin.” (Hz. Ali)

 

Vesselam…
12.06.2018 / 28 Ramazan 1439