Temayül Yoklamalarının Verdiği Mesajlar.. Ahmed ÇITLAKOĞLU

Temayül Yoklamalarının Verdiği Mesajlar..

“Bir insanın şöhretine ve görünüşüne aldanma, namaz ve niyazına bakma, aklına ve doğruluğuna bak!” (Hz. Ömer)

Temayül Yoklamalarının Verdiği Mesajlar..

Ak Parti’de Belediye Başkan adaylarını tespit kriterlerinden olan temayül yoklamaları; il ve ilçe teşkilat birimlerinin aday adayları hakkında kanaatlerini belirleyen önemli bir kademe. Adeta minyatür bir önseçim… Temayül yoklamaları olmasa ne aday adayları teşkilat üyelerini tanır, ne de teşkilat üyeleri aday adaylarını! Kamuoyu ve Temayül Yoklamaları uygulamaları; Mahalli Tv, radyo, internet haber siteleri, gazeteler ve reklam ajansları için adayların tanıtım reklamları sebebiyle aynı zamanda ciddi bir mali kaynak sayılır. Mahalli basın ve reklam ajansları Ak Partiye bu uygulamalarından dolayı müteşekkir olmalı. Temayül neticeleri nasıl okunmalı? - Mevcut Ak Partili Belediye Başkanının temayülde öne çıkması; teşkilatın tekrar başkana vize verdiğini, temayülde geri sıralarda yer alması ise teşkilatın, mevcut başkanla seçimi alamayacaklarının işareti olarak değerlendirilecektir. - Eski İlçe başkanının temayülde öne çıkması; kendi seçtiği üyelerin başkanlarını desteklemesinin tabii sonucu kabul edilir. Bu onun için fazla artı bir değer taşımaz. Aksine temayülde geri sıralarda yer alması; kendi seçtiği üyelerin dahi tasvip etmediği bir aday görüntüsü vereceğinden adaylık şansını azaltacak bir mesaj olarak değerlendirilir. - İl veya ilçe yönetim kurulu üyeleri, belediye ve il genel meclis üyelerinin de temayülde ön sıralarda yer alması; onlar için de pek artı sayılmaz. Adaylık için kuvvetli bir işaret kabul edilmez. Lakin geri sıralarda yer almaları, onların aday olmamaları için kuvvetli delil kabul edilebilir. - Aday adaylarının partiye kayıtlı olup olmadıkları, geçmiş yıllarda parti aleyhinde faaliyetlerinin olup olmadığı muhtemelen puanlamada etkili olacaktır! - Bugün bir koltuk aşkıyla partiye gelenlerin yarın yine bir koltuk aşkına partiyi terk edebilecekleri herhalde göz ardı edilmeyecektir! Bir aday adayı düşünelim ki, kuruluşundan buyana partinin neferi olmuş, mesleki sahada kendini yetiştirmiş, şehr-i emin vasıflarına haiz bir şahsiyet… Tanıtım yönünden masraftan kaçınmamış, halkla ve basınla iyi diyalog kurmuş, teşkilat üyelerinin tasvibi de almış amma… O ilin milletvekillerinin (adaylık için) gönlündeki şahıs değilse ne olacaktır? Bazı bölgelerde, bazı milletvekillerinin tercihi teşkilat mensuplarının tercihinin üzerinde mi anlam ifade eder? Bu, maalesef bazı seçim bölgelerinde ciddi bir endişe teşkil etmektedir. “Gizli rey-gizli tasnif” uygulamasını tercih eden Genel Merkez bu endişeyi izale etmelidir. Tamam… Genel Merkezin tasarrufuna kimse itiraz etmiyor, parti disiplini açısından da edilmemeli. Ya milletvekillerinin maksadı aşan tasarrufları olursa ne yapılacaktır? Seçilinceye kadar teşkilatın önünde el pençe divan duran, seçildikten sonra teşkilat üyelerinin önlerinde el pençe divan durmak zorunda kaldıkları vekillerin teşkilat üzerindeki vesayeti; il ve ilçe teşkilatları için bir acziyet ifadesi olmaz mı? Maalesef benzer sıkıntı bazı belediye başkanları için de geçerli. Aday olabilmek için teşkilatın reyine ihtiyaç duyan, fakat seçildikten sonra teşkilatı tanımayan belediye başkanları dün olduğu gibi yarın da olacaktır! Muhtemeldir ki temayülde alınan rey ne olursa olsun bu hususu Genel Merkez göz ardı etmeyecektir! Temayül’de dikkate değer hareketler!.. - Temayülde rey kullanacak delegelerin son 1-2 gün içinde ilan edilmesi; aday adaylarının delegeleri, delegelerin de aday adaylarını tanımasına fırsat vermemiştir. - Bazı aday adaylarının salon girişinde afişli, pankartlı reklam teşebbüsü hoş karşılanmamış, hem delegelere, hem de diğer aday adaylarına saygısızlık olarak değerlendirilmiştir. - Aday adaylığı müracaatında bulunmadıkları halde delegelerden (telefonla) rey talebinde bulunanlara hareketlerinin parti disiplini ve nezaketiyle bağdaşmadığını söylemeye kimse cesaret edememiştir. Delegelerin kendi iradeleriyle herhangi bir şahsı başkan görmek istemeleri gayet tabiidir. Hatta bir delegenin diğer delegeleri araması da kadirşinaslık sayılabilir. Lakin gönlünde adaylık yatan birinin adaylık müracaatında bulunmadığı halde böyle bir teşebbüsü hoş karşılanmamıştır. - Başvuru aidatını yatıran herkesin (hiçbir kriter aranmadan) aday adayı kabul edilmesi yeni bir tartışma başlatacak gibi görülüyor. Asparagas haberlere iltifat edilmemeli… Kesin adaylar ilan edilinceye kadar kamuoyunu etkilemeye yönelik gerçek dışı haberlere duyarlı olmak gerekir. Bu tür haberler, kamuoyu yoklamalarını ve genel merkez yetkililerini etkilemeye yönelik olabilir. Seçim sandıkları mühürlenerek Genel Merkeze gönderilmesine rağmen, daha ilk günlerde“temayülden falanca çıktı” gibi haberleri basına servis eden aday adayları; “daha ilk gün gerçek dışı haber yayan, kamuoyunu yanıltmaya ve genel merkezi etkilemeye teşebbüs eden bu şahıslar mı belediye başkanı olacak?!” tartışmalarına zemin hazırlamışlardır. Ak Parti Genel Merkez Seçim Komisyonu kararı sızdırıldı mı? Genel Başkan Yardımcıları ve Grup Başkanvekillerinden müteşekkil Komisyon kararının önceden sızdırılma ihtimali yok denecek kadar zayıftır. Böyle bir haber komisyon üyelerini zan altında bırakır. Aday adaylarıyla teşkilat yetkilileri arasında fitneye sebebiyet verir. Böyle bir haber, bazılarının gönüllerindeki isimlerin ya öne çıkması veya istenilmeyen isimlerin harcanması için yaptırılmış olabilir. Böyle bir haberin doğru çıkması demek; komisyon üyelerinin değil üyelikten azlini, milletvekilliklerini tartışmalı hale getirir. Temayül seçim sonuçlarının açıklanmaması normal mi? Bu, parti Genel Merkezinin bütün iller için geçerli olan prensip kararı… Muhtemelen temayülde ve kamuoyu yoklamalarında öne çıkan bazı isimlerin yerine genel merkezin başka isimleri tercih etmek istemesi; bunun bir gerekçesi olabilir. Gerekçesi ne olursa olsun “gizli rey-gizli tasnif” uygulaması; hem aday adayları, hem de onlara destek veren teşkilat üyeleri açısından güven duygusunu zedelemektedir: Bu “gizli rey-gizli tasnif” uygulaması; Ak Parti’nin parti içi (gayri resmi) kendine has bir seçim sistemi olsa da, CHP’nin 1946 genel seçimlerinde uyguladığı ve tarihe "şaibeli seçim" olarak geçen “açık rey-gizli tasnif” sistemini hatırlatmaktadır. “Sarhoş, cinayeti yapar da sonra "özrüm vardı, kendimde değildim" der. Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi sana, onu sen çağırdın.” (Hz. Mevlana) Vesselam… 24.11.2013

24.11.2013 16:47

YORUMLAR

Yorum Yaz