TBMM’de Başörtülü Vekil!.. Ahmed ÇITLAKOĞLU

TBMM’de Başörtülü Vekil!..

“Büyük başarıların sahipleri küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir.” (Schiller)

TBMM’de Başörtülü Vekil!..

Türkiye demokratikleşme yolunda (yürümüyor!) hızla koşuyor… Ak Partili 5 Bayan Milletvekili; Sevde Bayazıt Kaçar, Nurcan Dalbudak, Gülay Samancı, Gönül Şahkulubey ve Canan Candemir Çelik başörtülü kıyafetleriyle Meclis sıralarında yerlerini alıyorlar… Aman ya Rabbi! Bu ne büyük bir hadise! 14 yıl önce Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı hadisesini hatırlamayanlar bugünün ehemmiyetini kavramakta zorlanacaklardır. Başörtülü vekilin mecliste yer alması; sadece ne bir kıyafet serbestliği, ne de inanç hürriyetine ve insan haklarına saygıdır. Bunların ötesinde bir zihniyet değişikliğinin resmen tescilidir. Başörtülü vekillerin meclise girmesiyle kıyamet kopmadı!.. Nerede yıllardır başörtüsü üzerinden korku siyaseti yapanlar? Nerede başörtüsü istismarcıları? Demek ki yıllardır milletimiz boşuna huzursuz edilmiş! Türkiye’nin normalleşme sürecine katkı sağlayan bütün siyasi partilerin Milletvekillerini tebrik ediyoruz. Bu cesur tarihi tesettür kararlarından ve tavırlarından dolayı Hacı Bayan Milletvekillerine de tebrikler… Demek ki mebrur bir hac yapmışlar… Demek ki hacda samimi, gönülden dua etmişler… Allah kabul eylesin. Darısı diğer Bayan vekillerimize! Sayın Başbakan, kendisini sevseniz de sevmeseniz de, icraatlarını beğenseniz de hazmedememiş olsanız da; gündemi kendi belirliyor ve planlı çalışıyor. Başkalarının gündem belirlemesine fırsat vermeden onları kendi gündeminin takipçisi olmaya adeta mecbur bırakıyor. İşte (ehemmiyetine binaen) bir yıl önce kaleme aldığımız yazı: “Anayasa’da ve Meclis İç Tüzüğü’nde bu onurlu görevin başörtüsü ile yapılmasına engel hiçbir madde yoktur. Ben bir sonraki seçim döneminde başörtülü kadın milletvekillerinin de görev yapabileceklerine inanıyorum.” Bu sözler AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu’ya ait... Ne hikmettir bilinmez, bu ifadeler basında pek tartışılmadı! (…) Ancak bilinen bir gerçek var ki; Ak Parti’de Başbakan Erdoğan’ın bilgisi dışında hiçbir milletvekilinin, hatta Bakan’ın basına açıklama yapması pek mümkün değildir!.. Bunu, sansür olarak değil, parti disiplini açısından güzel bir hareket olarak değerlendirmek gerekir!.. Bu açıdan bakıldığında; Ak Parti gelecek günlerde başörtüsü mes’elesini mecliste de halledecek gibi görülüyor!.. Zamanlama dikkat çekici!.. Meclis tatile girmeden bir işaret fişeği gönderildi!.. Muhtemelen milletvekilleri tatilde halkın nabzını yoklayacaklar… Kamuoyu hazırsa.. Seçimler beklenmeden.. Ekim’de Meclisin açılısında bu mes’ele bir daha açılmamak üzere kapanmış olabilir!.. Milletvekili ne diyor?..: “Anayasa’da ve Meclis İç Tüzüğü’nde bu onurlu görevin başörtüsü ile yapılmasına engel hiçbir madde yoktur”!.. Mademki hiçbir hukuki engel yok!… O halde… Meclis açılısında bir Ak Parti Milletvekili hanımefendinin başörtülü olarak meclise girmesi sürpriz olmayabilir?!.. Akabinde… Başörtülü Grup Başkanvekili!.. Hatta Başörtülü Bakan!.. Başbakan Erdoğan iktidar döneminde yıkılmaz diye düşünülen pek çok tabuyu yıktı. Sistemin başörtüsü tabusunu tarihin “fuzuli tartışmalar” sepetine göndermek de Erdoğan’a nasip olacak gibi görülüyor!... Merhum Bülent Ecevit “Başörtülü vekili meclisten attıran Başbakan” olarak tarihe geçti. Erdoğan ise “Başörtülü vekili meclise aldıran Başbakan” olarak tarihe geçecektir!... Azınlıkların demokratik haklarını tam olarak kullanabildikleri, Kürtlere bugüne kadar verilmeyen haklarının verilmeye başlandığı bir Türkiye’de Müslüman kesimin gasp edilen haklarının iadesi bir ulufe değildir… Evet… Bir dönem başörtüsü bir simge idi!.. Ama neyin simgesi? İnançlı insanlara zulmün simgesi! İnançlı insanlarımıza yıllarca çok zulüm edildi. Hamdolsun sabırla ve dua ile bugünkü noktaya gelindi. (…) Ecdadımız ne güzel söylemiş! “Alma mazlumun âhını, çıkar âheste âheste…” (08.07.12 tarihli “Başörtülü vekil mecliste..” başlıklı yazımız) **** Zina tekrar ‘suç kapsamına’ alınmalıdır… Sayın Başbakan yurt ve evlerde kız-erkek karışımından şikâyetçi! İçişleri Bakanı Sayın Muammer Güler, öğrenci evleri, apart otel ve pansiyonların bir kısmının fuhuşun yapıldığı yerler olduğunu söylüyor! Başbakan ve Bakanlar bir yerde rahatsızlığını ifade etmeye başlamışsa, orada tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Başbakan sorumluluğunun gereğini yerine getiriyor. Mes’ele doğru okunmalı ve çözüme katkı sağlanmalı. Şikâyet mevzuunun temelinde zinanın suç olmaktan çıkarılmasının yattığı bilinen bir gerçek… Kanunen suç sayılmayan bir fiili işleyenlere, ‘niçin bu filleri yapıyorsunuz?’ demek hukuken mümkün değil! ‘Zinayı suç olmaktan çıkaran hukuki düzenleme Ak Parti döneminde yapılmadı’ demek çözüm değil. Yok, Anayasa Mahkemesinin iptal kararıydı, yok Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiydi, yok AİHM kararlarıydı; bunlar da mazeret olamaz. ‘Ak Parti bu mes’eleyi bugüne kadar niçin yapmadı?’ denilecektir. Değil mi ki bugün evli olmayan bayan ve erkeğin aynı yerde birlikte yaşaması suç teşkil etmezken, (resmi nikâhı olmaksızın) dini nikâhla birlikte olmaları suç sayılmaktadır! Bu mes’ele acilen çözüme kavuşturulmalıdır... Bu, ‘kız ve erkeklerin ayrı kaldığı ev ve yurtlarla’ halledilebilecek bir mes’ele değildir. Öncelikle zinayı tekrar suç kapsamına alacak hukuki düzenlemeler yapılmalıdır. Saniyen Diyanet İşleri Başkanlığı tesettür ve nikâh mevzularını ağırlıklı olarak gündemine almalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı ve Üniversitelerimiz çözüme katkı sağlayacak çalışmalar başlatmalıdır. Özellikle zina fiilinin suç kapsamına alınması için mahalli seçimler, zamanlama açısından bir fırsattır. Öyle ki mahalli seçim öncesi alerjisi bulunduğu başörtüsü mes’elesine dahi müdahale etmeye cesaret edemeyen CHP, zinanın suç kapsamına alınmasını sağlayacak hukuki düzenlemelere de karşı çıkmaya cesaret edemeyecektir. Hele Sarıgüllü CHP hiç cesaret edemeyecektir! Bugün tam zamanıdır… Bugün bu fırsat iyi değerlendirilemezse bir daha bu fırsat ele geçmeyebilir! “İnsanlar olmuş olanlara bakarak, ‘Neden?’ diye sorarlar. Ben olmamış şeyleri düşünerek, ‘Neden olmasın?’ diye sorarım.” (George Bernard Shaw) Vesselam… 10.11.2013

10.11.2013 15:03

YORUMLAR

Yorum Yaz