Okuduklarımızı doğru anlamak!.. Ahmed ÇITLAKOĞLU

Okuduklarımızı doğru anlamak!..

Günlük Notlar…

Okuduklarımızı doğru anlamak!..

Doğru anladıklarımızı yaşayışımızla (amellerimizle) örnek olmak!.. Aynı dine, aynı peygambere inanan, dini bir, Allah’ı bir Müslümanlar; aynı Kur’an’ı okudukları halde, ilahî emir ve yasakları kendi küçük dünyalarında yaşadıkları hale göre yorumlamaya çalışıyorlar… Her Müslüman, sevdiği veya birlikte olduğu parti, mezhep, tarikat, cemaat veya herhangi bir grubu desteklemesinin sünnete uygun olduğunu izaha gayret ediyor! İnşallah “ameller niyetlere göredir” diyerek bizler de onları hoş görmeye çalışalım… *** “… Mûsâ, “Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de bundan önce helâk ederdin. Şimdi içimizden birtakım beyinsizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helâk mı edeceksin? Bu, sırf senin bir imtihanındır. Onunla dilediğin kimseyi saptırırsın, dilediğini de doğruya iletirsin. Sen, bizim velimizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı. Sen, bağışlayanların en hayırlısısın” dedi.” (A'RÂF suresi, 155. Ayet) “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz Sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.” (Haşr suresi 10. Ayet) “Allah, rızasına uyanları, onun sebebiyle selâmet yollarına doğrultur; onları izin ve iradesiyle karanlıktan aydınlığı çıkarıp kendilerini dosdoğru bir yola iletir.” (Mâide, 16) “Ey Rabbim! Beni; gerek bana gerekse ana-babama verdiğin nimete şükretmeye ve razı olacağın salih ameller (iyi işler) yapmaya muvaffak kıl.. Rahmetinle beni salih kullarının arasına kat.” (Neml suresi:19) *** H z. Ömer (r.a) buyuruyor ki: “Cemaatsiz İslam olmaz. Emîrlik olmadan da cemaat olmaz. İtaatsiz emirlik olmaz. Herhangi bir kimseyi onun etrafındakiler, sahip olduğu bilgi sebebiyle başlarına geçirecek olurlarsa, bu o kişi için de çevresindeki topluluk için de bir hayattır. Herhangi bir kimseyi çevresindekiler, bilgi olmaksızın başa geçirecek olurlarsa, onun için de onlar için de bir helâk sebebidir.” *** Nİ’METİ İNKAR ETMEMEK!.. Şükran-ı ni’met: Gördüğü iyiliği unutmamak… Kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmek… Nimeti inkâr etmemek… Küfran-ı ni’met: Allah’ın verdiği nimetleri görmezden gelmek ve inkâr etmek… Gördüğü iyiliği unutmak… Kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmemek… İhsân edilen nimete şükretmemek… Nimeti inkâr etmek… Nimete şükür nimeti artırır… Nîmetin kıymetini bilmemek, onun elden çıkmasına sebep olur. ... Her nimetin şükrü kendi cinsi ile olur… Malın şükrü zekâtla, bedenin sağlığın şükrü ibadetle, ilmin şükrü bilginin başkasının istifadesine sunmakla, makamın şükrü hak yolunda halka hizmetle eda edilir. “Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat.” (Duha suresi,11) Elmalılı merhum der ki: "Sadece lafını ederek ve gösteriş yaparak mağrurlanmak için değil, hakkını takdir, şükrünü ifa etmek için eserini (izini) gösterecek, başkalarını da istifade ettirecek veçhile kavli veya fiili hadis (söz) ile anlat. Böyle tahdis ile Rabbinin büyüklüğünü âleme tanıt." (Tahdis: Birinden görülen iyiliği herkese söylemek) *** Seçim Duası! Son günlerde sıkça duyduğumuz ve okuduğumuz dua: “Ya Rabbi, hangi parti hakkımızda hayırlı ise onu nasip eyle!” Dua önemli… Ancak dua; gücün nispetinde yapman gerekeni yaptıktan sonra yapılırsa anlamlıdır! Allah’ın verdiği akıl ve sair imkânları O’nun rızası istikametinde hayırlı işlerde kullanmadan dua etmek; o hayırlı işi hâşâ Allah’a havale etmek olur! Tarlayı ekme, dikme… “Ya Rabbi, hayırlı ürün nasip eyle!” diye dua eyle! Çalışıp da dua edenleri takdir ve tebrik ederiz. Bir de, çalışmaya gücü olmayan, çalışmaya ve yürümeye mecali kalmamış piri fanileri ve engellileri tenzih ederiz. Onlar çok çok dua etmelidir. Ey Allah’ım, Müslümanlara ve muvahhitlerin askerlerine yardım et… Ey Allah’ım, düşmanlarımızı ve din düşmanlarını kahret. Vesselam… 06 Haziran 2015 / 19 Şaban 1436

6.06.2015 21:36

YORUMLAR

Yorum Yaz