“Dosttan, yakınlardan gelen bir cefa,düşmanın üçyüzbin cefasına bedeldir.”(Hz. Mevlana)
İnsanlık ölmüş! “Sela” okuna!
Ölüm… “Zevkleri yok eden.. müminin hediyesi..”İnancımız odur ki her canlı ölümü tadacaktır. Doğum ne kadar tabii ise, ölüm de o kadar tabiidir. Ancak doğumda ki sevinç, yerini ölümde kedere bırakır. Buna rağmen, kader anlayışımız, teselli vesilemizdir.Ne var ki acı bir hâdise esnasında karşılaşılan ve yaşanan beşeri zaaflar; mevta yakınlarını ölüm acısından daha fazla rahatsız etmektedir.Tır şoförlerinin ibretlik insanlık dersi!..Yer, İstanbul İkitelli havaalanı bölgesi, Basınekspres yan yolu...İki tır şoförü, birbirlerine yol verip verme sebebiyle tartışırlar… Başka hiçbir sebep yok! Karşılıklı sert ifadeler… Yumruklaşmalar… Arkadan sert cisimle kafaya darbe… Netice Allah rahmet eylesin!Günümüzde şoförlerin yol tartışmasına çok sık rastlanır. Belki ölümle neticelenmediği için olmalı ki pek dikkat çekmezdi. Bu defa bütün dikkatleri üzerine çeken bir hâdise!..Nasıl ki yolda açık bir çukur, aylarca kimsenin dikkatini çekmezken, ne zaman ki bir kaza vuku bulur, derhal çukur kapatılır!İnşallah bu hâdise de, şoförlerin yol tartışmalarını disipline edecek düzenlemelerin yapılmasına vesile olur!Basit denilecek bir hâdisede nice ihmaller serisi!..Yol verme tartışmasında yaralanan genç, bir devlet hastanesi acil servisine kaldırılıyor...Komada gelen, kafatasında 4 kırık olan hastaya acil serviste kimliği yok diye gereken müdahale yapılmıyor!.. Haksızlık yapmayalım, serum takılmış!Saatler sonra (yakınlar hastaneye ulaşıp kimlik tespitinden sonra!) yaralı, Ambulans Helikopterleyoğun bakım ünitesi müsait olan başka bir hastaneye sevk edilir…Helikopterde hasta sevk kâğıdı bulunmadığı için hasta (uzun süre) sevk edilen hastanede yakınları tarafından bulunamaz!Neticede olan olmuş, Hak vaki olmuş, yapılacak bir şey yok!Adli Tıp yetkilileri ceset torbası getiriyorlar… Fakat torba cesede göre küçük, fermuar açılmıyor, yenisi bekleniyor!Mevtaya otopsi yapılacak, savcı bekleniyor…Çarşamba günü saat 15 sularında vuku bulan ölümlü bir vakaya savcılık Perşembe günü sabah 10,30’dan sonra ancak müdahale edebiliyor!Ortada bir cinayet var! İstanbul’un göbeğinde, işlek bir caddede mobese kameraları önünde cereyan eden bir hâdisenin, polis karakolunda kamufle edilmeye çalışıldığı iddia ediliyor!..Failin yanında bulunan şahıs, karakolda şüpheli olarak bulunurken, birilerinin devreye girmesiyle (savcılığa verilen eksik ifadeyle) tanık sıfatıyla serbest bırakılıyor!Fail bulunamıyor!Mes’ele şikayet etmek değil, bu tür olumsuzluklara fırsat vermemek!..
· Bir-iki cahil, merhametsiz ve sorumsuz şoför yüzünden bütün tır şoförlerimizi zan altında bırakmamak lazım. Lakin bütün şoförlerimiz ve idarecilerimiz bu hâdiseden ibret almalı!
Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için gereken tedbirler alınmalı ve hukuki düzenlemelere gidilmelidir!
· Acil servisinde gerekli müdahale yapılmayan devlet hastanesinin ismini vermek istemedik. Ki o hastanenin ismi ve hastanenin bütün personeli zan altında kalmasın!
Sağlıkta gelinen noktayı, Hükümetin insan sağlığına verdiği önemi, hastanelerin teknik donanımını, işte kimliği dahi bilinmeyen bir hastaya şehir içinde bir hastaneden diğer bir hastaneye Ambulans Helikopter tahsisini; takdir etmemek nankörlük olur.Evet ama… “Acaba bu kadar güzel teknolojiyi kullanacak personeli mi eğitemiyoruz, yoksa ihmalkâr personeli mi yeterince denetleyemiyoruz?” diye sormaktan da kenedimizi alamıyoruz!
· Keza polis karakolunun ismini de vermek istemedik ki, karakolda vazifesini hakkıyla yapan bütün polis memurları suçlanmaya kalkışılmasın!
Herhangi bir karakolda, (bir) memurun kusurlu bir hareketinin bütün camiaya mal edilmemesi gerektiğine inanıyoruz!İçişleri Bakanlığının (İstanbul Valiliği, Emniyet Genel Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü) bu hususlarda duyarlı olduğunu düşünüyoruz.
· Adli tıp ceset torbasındaki skandalın sorumlusu kimdir?
· Bir savcının 17-18 saat sonra otopsi için cenazeye müdahalesi normal midir? Acaba genel sistem (prosedür) böyle midir?
Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Adli Tıp yetkililerinin bu hususta kamuoyunu bilgilendireceklerini ve benzer hadiselerin olmaması için gerekli tedbirleri alacaklarını ümit ediyoruz!(Bakanlık yetkilileri ile İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğünün mezkûr karakol ve hastaneden haberdar olduğuna inanıyoruz!)İstanbul Büyükşehir Mezarlıklar Müdürlüğünün hizmetleri…Bir cenaze vesilesiyle yaşanan nice olumsuzluklara rağmen, Mezarlıklar Müdürlüğünün defin hizmetleri teselli vesilesi oluyor… Yetkilileri tebrik ediyoruz.Mezar yerinin tahsisinden, mevtanın yıkanması ve namazının kılınması ve nihayet define kadar memnuniyet verici, takdir-e şayan hizmetler…Bilmem! Diğer büyükşehir belediyelerinde de böyle hizmet var mıdır?..Her cenazeye bir (işin ehli) imam-hatip vazifelendiriliyor. Mezar üzerinde okunan Kur’an ayetlerini ve dualarını da onlar organize ediyor.Ve en dikkat-e şayan olanı da Müdürlüğün gasilhane duvarlarına astığı herkesin görebileceği şekilde levhalar: “BU KURUMDA BAHŞİŞ KABUL ETMEK İŞTEN ÇIKARILMA SEBEBİDİR…”Not: Kayınbiraderimizin cenazesi dolayısıyla taziye nezaketinde bulunan meslektaşlarımıza ve dostlarımıza gönülden teşekkürler… Rahmet-i Rahman’a kavuşmuş (onların ve bizlerin) bütün geçmişlerimize Allah Teâlâ’dan af ve mağfiret diliyor, iman üzere sağlıklı ve hayırlı uzun ömürler diliyoruz.“Ölümü, yattığın zaman yastığının altında, kalktığın zaman burnunun ucunda bil!” (Hz. Ömer)Vesselam… 16.06.2013
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)