“İnsanların en âcizi, insanlardan kardeş edinemeyenidir; Ondan daha âcziyse kardeş edindikten sonra onu yitirenidir.” (Hz. Ali)
İktidarın muhalefete ikramı..!
“Bir ilimizde…Milletvekilleri İl Başkanından rahatsızmış!Kongrede milletvekilleri İl Başkanını tasvip etmemişler, ama Genel Merkez ısrar edince zoraki kabullenmişler ve Başkan tek aday olarak seçime girmiş, haliyle de seçilmiş!Seçim bitmiş, ama tartışma bitmemiş! (…)Genel Merkezin tasvip ettiği bir Başkana muhalefet; Genel Merkeze muhalefet anlamına gelmez mi? (…)Kendi partili kardeşlerine saygıda kusurlu davrananlar, diğer partilere sevgi ve saygı hususunda nasıl güven verebilirler? (…)Böyle ihtilaflı, tartışmalı teşkilatlarla girilecek mahalli seçimlerde başarı kazanmak mümkün olabilir mi?Acaba bu tartışmalardan Sayın Başbakanın haberi var mıdır?Başbakan ustalık dönemini bu ‘çıraklarla’ mı tamamlayacaktır?!” (02.9.2012 tarihli“Milletvekilleri İl Başkanı ile ters düşerse..!”yazımız)Mezkûr yazımda ihtilaf mevzuu milletvekilleri ile İl Başkanının, hatta il’in ismini dahi zikretmemiştim. “Şahıslar değil fiil önemli”diye düşünüyordum. “Sizler belki iyi niyetle isim zikretmeden mes’eleleri tahlile çalışıyorsunuz, ama isim zikredilmeyince kimse üzerine alınmıyor ve bu sebeple de belki yazılarınızda arzu edilen netice hâsıl olmuyor. Hatta yazının esas muhatapları yerine “acaba ben mi kastediliyorum” diye rahatsız olan hassas teşkilat mensupları ve bürokratlar oluyor. Lütfen eleştiri ve tahlillerinizi isim vererek açıkça yazınız!” mahiyetinde, samimi bazı dostların eleştirilerine muhatap oldum.Ne zaman ki Giresun Ak Parti Milletvekillerinin (Nurettin CANİKLİ, Mehmed GELDİ, Adem TATLI) 19.10.12 tarihinde yaptıkları müşterek basın toplantısını görünce; dost eleştirilerindeki isabetliliğe hak verdim.Öncelikle isim vermeden yazdığım (geçmiş) yazılardan rencide olanlar olmuş ise onlardan özür diliyorum.Üç milletvekili 2 günlük bir ziyaret için seçim bölgeleri Giresun’a geliyorlar…İl Başkanı ve İl Yönetimine bilgi verilmiyor, parti binası ziyaret edilmiyor…Geniş bir toplantı salonuna sahip İl binası yerine içkili bir lokantada düzenlenen basın toplantısına İl Yönetimi davet edilmiyor!..Yazık! Muhteşem bir kongre sonrası, mutluluklarını paylaşmaya çalışırken böyle bir tablo ile karşılaşmak (partiye gönül verenler için) ne kadar üzücü bir durum!Peki, Ak Parti Giresun Milletvekilleri bu ihtilafın neresindeler?Sayın Adem TATLI; bugüne kadar bu sahada pek görülmedi. Allah selamet versin, zaten onun varlığı ile yoklu da pek belli değil! Belki de top oynamaktan(!) fırsat bulamadığı için de bu sahada yer almamış olabilir!Aynı zamanda bir veteriner olarak, kurban pazarlarında kurbanlık olmayan (yaşını doldurmamış) hayvanların satılmasına müdahil olamayan (Kurban Hizmetleri Komisyon üyeleri ile irtibat dahi kuramayan) Sayın TATLI teşkilat işleriyle mi ilgilenecek?!Sayın Mehmed GELDİ…Bu tartışmanın tarafı olmak size hiç yakışmadı…Siz ki, geçmişte İl Başkanlığı tecrübesi olan bir teşkilatçısınız! Başkana itaat etmenin ve muhalefet etmemenin ne olduğunu en iyi bilenlerden olmalısınız!Peygamber (s.a.v) Efendimizin “Üzerinize tâyin edilen yönetici, başı kuru üzüm gibi siyah bir köle de olsa sözünü dinleyip kendisine itaat ediniz” hadis-i şeriflerini (teşkilat üyelerinin sizlere itaatini sağlamak için) kim bilir, acaba kaç defa kullandınız?Sayın Nurettin CANİKLİ…Aynı zamanda bir Grup Başkan Vekili sıfatı ile böyle bir ihtilafın bir parçası olmak; sizlere de hiç mi hiç yakışmıyor! Hatta Grup Başkan Vekili sıfatı ile böyle bir hareketin bağdaşması da hiç mümkün görülmüyor!Başkaları böyle bir hareketin içinde yer alacak olsa, sizlerin arabulucu ve hakem olması gerekirken, aksine bu tür ihtilafın organizatörü gözükmeniz, siyasi istikbalinizi de tehlikeye atacak gibi bir görüntü veriyor!..Meclis Grup Başkanı; Sayın Tayyip ERDOĞAN. Siz de onun (bırakınız milletvekilliğini) Grup Başkan Vekilisiniz! O sizi vekil seçtiği içindir ki sizlere de (Tayyip Beye saygıdan dolayı) saygı duyulması gerektiğine inanıyorum.Aynı şekilde (delegelerin seçmesi yanında) Tayyip Beyin tasvibiyle İl Başkanlığına getirildiği için de Sabri ÖZTÜRK’e de saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.Mahalli seçim hazırlığının yapıldığı bir dönemde, teşkilatta birlik ve beraberlik mesajlarının verilmesi gerekirken, sanki inadına; İl Başkanının dışlanarak üç milletvekilinin ayrılık mesajı vermeleri nasıl izah edilebilir?İl Başkanı ve ekibi yanlış yapıyor ve o koltukta oturması partiye zarar veriyorsa, bunun çözümü böyle olmamalıdır!Üç milletvekilinin Parti Genel Merkezine (İl Başkanını azlettirmeye) güçleri yetmiyor da basın yoluyla halka mesaj mı verilmek isteniyor?!2009 yılında (bu tür parti içi (kısır) çekişmeler) Giresun Belediye Başkanlığını CHP’ye teslim ettirmişti. Evet, Belediye Başkanlığını; CHP kazanmadı, Ak Partililer(!) CHP’ye teslim etti! Ve maalesef buna sebep olanlardan da hesap sorulmadı! Aksine bazıları mükâfatlandırıldı!Giresun Belediye Başkanlığını CHP’ye Ak Partililer teslim etti..!Nasıl mı? İşte delili: 2009 yılında Ak Partiye rey verenlerin oranı; İl Genel Meclisinde % 42 iken, Belediye Başkanlığında % 29’dur. CHP ise; İl Genel Meclisinde % 23,4 oranında rey alırken, Belediye Başkanlığında % 40 üzerinde rey almıştır. Yani İl Genel Meclisinde partisine rey kullanan (sözde!) Ak Partili seçmen, Belediye Başkanlığında CHP’ye rey kullanmıştır.Binaenaleyh 2009’da Ak Partinin Giresun’da seçimi kaybetmesine diğer partililer değil, Ak Partiliyim diyen (bazı) seçmenler vesile olmuştur.(Bilinen bir husus dur ki; Partilerin gerçek oy potansiyelini İl Genel Meclisinde alınan oylar göstermektedir.) Yoksa… Ak Partili Belediye Başkanlığı döneminde Belediyenin imkânlarından gerektiği şekilde(!) istifade edemeyen (ama CHP’li Belediyeden istenilen hizmeti alabilen!) bir kısım (sözde!) Ak Partililer, Belediyenin Ak Parti yerine CHP’nin kazanmasını mı arzu ediyorlar?Sayın Ekrem ERDEM…Giresun İl Teşkilatındaki (teşkilat disiplinine uymayan) sürtüşmelerle alakalı daha önce iki yazı yazmıştım. (20.05.12 tarihli “Ak Parti’de post kavgası mı?” ve 02.9.2012 tarihli“Milletvekilleri İl Başkanı ile ters düşerse..!”başlıklı yazılar)Bugüne kadar ihtilafın (çoktan) çözülmesi gerekirken, maalesef daha da derinleşmiş görülüyor.Şayet Sayın Milletvekilleri tavırlarında haklı ise; İl Başkanının hala “başkanlık koltuğunda”oturuyor olması nasıl izah edilebilir?Yok, İl Başkanından Genel Merkez olarak sizler memnun iseniz, Milletvekillerinin İl Başkanını tanımama hareketlerine müdahale edilememesini nasıl yorumlamalıyız?Bu, % 60’ın üzerinde Ak Partiye rey vermiş Giresun ve Giresunluyu cezalandırmak, onlara değer vermemek anlamına gelmez mi? Sayın İl Başkanı Sabri ÖZTÜRK…Yönetim Kurulu üyeleriniz ve sizleri seçen İlçe Delegeleri ile kenetlenmelisiniz. Milletvekillerinin sizlere yaptığı teşkilat disiplini ile bağdaşmayan hareketleri detaylı şekilde Genel Merkeze rapor etmelisiniz!Genel Merkez başkanlıktan ayrılmanızı istiyorsa; kader birliği yaptığınız Yönetim Kurulu Üyelerinizle birlikte istifa ediniz.Yeni oluşturulacak Yönetim Kurulunda; siz dâhil mevcut Yönetim Kurulundan hiçbir arkadaşınız yer almamalı ki yeni ihtilaflara zemin hazırlanmış olmasın!Şayet Yönetim Kurulu; kader birliği yapmış ekip olarak hep birlikte istifa edecek olursa; gelecek seçimlerde “bütün imkânlarınızla parti lehine çalışacağınızı” kamuoyuna deklare etmelisiniz!Sayın Yönetim Kurulu Üyeleri ve İlçe Delegeleri…Şayet İl Başkanınızın, başkanlık koltuğunda oturmasına mani kusurlu hareketi olduğunu düşünüyor ve inanıyorsanız; bunu Genel Merkeze sizler bildiriniz ve makamdan azlini sağlayınız.Yok, başkanınızdan memnunsanız ve ona yapılanları haksızlık olarak düşünüyorsanız; başkanınıza sahip çıkınız ve birlikte hareke ediniz!“Ey Gönül! Bir sürü dostlarının yanında, elbet ki düşmanların da olacak; Ama imtihan ya bu, onca düşmanın var iken seni dostun vuracak.” (Hz. Mevlana)***********Not: Bu haftaki yazımızın mevzuu esasında Atapark projesinin Koruma Kurulunca onaylanması idi. Temmuz ayında ret edilen projenin Eylül ayında onaylanmasındaki sırrı(!) tahlil edecektim. Ak Parti milletvekillerinin dert edinmediği bir mevzunun (üstelik teşkilat çekişmesinin ön planı çıktığı bir dönemde) gündemde tutulmasının anlamı olmadığını düşündüm.Projenin hayırlı olmasını diliyorum.Belediye Başkanını mücadele azminden dolayı tebrik ediyorum!Vesselam…21.10.2012
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)