“Anne Dostu, Bebek Dostu, Yenidoğan Yoğun Bakım Dostu” kriterlerine sahip ve bu 3 unvanı birlikte taşıyan ender hastanelerden biri!..
“Çevrendeki kişiler içinde en ziyade onu beğenmelisin ki... Sana acı gerçekleri herkesten çok o söylesin.” (Hz. Ali)
***
Giresun’un en eski ve ilk devlet hastanesi…
- 1943 yılında ‘MİLLET HASTANESİ’ olarak hizmete açılan;
- 23 yıl Giresun’un tek DEVLET HASTENESİ olarak hizmet sunduktan sonra 1966 yılından 2003’e kadar (37 yıl) müstakil DOĞUM HASTANESİ olarak;
- 2003’de Çocuk Bölümü’nün de hastaneye taşınmasıyla (eskinin Devlet, bilahare Doğum Hastanesi; şimdinin il Sağlık Müdürlüğü binasında) ‘Giresun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ unvanıyla hizmete devam eden tarihî hastane;
- Aralık/2016 yılında “Giresun GRÜ Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi” unvanıyla yeni binasında hizmet vermeye devam etmektedir…
***
Hastane, yeni inşa edilen hizmet binasında Aralık/2016 yılından itibaren hizmet vermeye devam etmesine rağmen binanın henüz kesin kabul işlemleri yapılmamış bulunuyor!..
Binanın (bazı eksiklerinden dolayı) kesin kabul işleminin yapılmamış olması bir nakîse gibi görülse de, bir manada takdir edilecek bir husustur: Demek ki hastane yönetimi ince eleyip sık dokuyor, en ufak eksiklerde dahi taviz vermiyor!..
Ve en önemlisi de (bu iktidar döneminde ender görülecek bir hassasiyet) siyasî idarede bu meselede pek müdahil olmuyor demektir!..
Bu hususta, hem hastanenin idarî kadrosunu, hem de siyasetçileri tebrik ve takdir etmek gerekir.
***
170 yatak kapasiteli hastane, aynı zamanda “Anne Dostu, Bebek Dostu, Yenidoğan Yoğun Bakım Dostu” kriterlerine sahip ve bu 3 unvanı birlikte taşıyan Türkiye genelinde (Ekim/2019 verilerine göre) ilk 5 hastane arasında yer alıyor…
***
Ne gariptir ki, bu hastane, tebrik ve takdire şayan derecede geniş park alanlarından fevkalade ferah yatak odalarına ve misafir salonlarına varıncaya kadar gerçekten geçmiş hastanelerle mukayese edilemeyecek derecede donanımlı (adeta 5 yıldızlı bir otel mesabesinde) bir hastane olduğu halde maalesef Giresunlular tarafından pek bilinmiyor… Hastaneye gelen hastaların ekserisi komşu illerden olduğu ifade ediliyor.
***
Devlet hastanesi mi, özel hastane mi?..
5 yıldızlı otel mesabesinde bir devlet hastanesi varken, vatandaş özel hastaneleri tercih eder mi, ya da ederse neden eder?
Bu soruyu geçen sene bu hastaneyle alakalı yazdığım bir makalede merak etmiş ve sormuştum.
O tarihte şöyle bir tespitte bulunmuştum: “Merak ettim, soruşturdum; iki sebep karşıma çıktı: Hekimlerin ve personelin hastalara ve yakınlarına gösterdiği alaka(!) ve Hekim sayısının yetersizliği…”
***
Özel hastanelerde hasta memnuniyetinin devlet hastanelerinden daha fazla olduğu kabul edilir veya öyle bir algı vardır…
Özel hastanelerde (hastalara hizmet ön planda tutuluyor gibi görülse de) esas gaye kâr etmek, para kazanmaktır…
Bu da gayet normaldir: hastane daha fazla kazanacak ki, hekimlerine ve personeline daha fazla ücret ödeyebilsin… Hekimler ve personel daha fazla ücret alacak ki: Hasta memnuniyetine daha fazla hassasiyet göstersin!..
Ancak, özel hastaneleri eleştirmek yerine teşvik etmek gerekir. Zira özel hastanelerin varlığı ve oralarda hasta memnuniyetinin yüksekliği devlet hastanelerini de rekabete sevk etmekte, dolayısıyla buralarda da hasta memnuniyetine katkı sağlamaktadır…
Mesela banka sektöründe de aynı gerçek görülmektedir… Özel bankaların olmadığı dönemlerde devlet bankalarında vatandaşın yüzüne bakılmıyordu!.. Özel bankalar devreye girince devlet bankalarında da müşteri memnuniyeti ön plana çıkmaya başladı.
***
Peki, devlet hastanelerinde sağlık personelinin özel hastanelerden daha düşük ücret almış olması hasta memnuniyetsizliğine sebep olabilecek derecede yeterli hizmetin verilmemesi için makul bir gerekçe olabilir mi?.. Asla. Olamaz ve olmamalı da.
***
Yalnız hastanelerde değil genel olarak bütün devlet dairelerinde siyasî iradeyle atanmış olan personelini kurum yöneticilerinin disipline etmekte zorlandığı ifade edilir…
Ancak, yöneticilerin altındaki personeli siyasî irade atıyor da, yöneticileri atayan irade kendileri değil mi?..
Alt kademedeki personele güç veren siyasî irade, acaba neden kendi atadıkları yöneticilere güç vermez, onların daha iyi hizmet vermeleri ve başarılı olmaları için onların gücünü zaafa uğratacak hareketlerden kaçınmazlar?..
***
Korona kasırgası hastaneleri de vurdu!..
Korona vesilesiyle her kurumda olduğu gibi maalesef özellikle sağlık hizmetlerinde koronalılar dışında büyük şikayetler vuku buldu… Hastanelerde koronalılar dışında adeta başka hastalarla ilgilenilmediği söylentileri duyuldu.
Haliyle bu süreçte Giresun Doğum Hastanesi de bu şikayetlerden nasibini aldığı söylenildi.
Mesela bazı bölümlerde hastaya önce randevu verilip bilahare “Koronavirüs sebebiyle randevuya gelmeyin" denildiği söylentileri duyuldu.
***
Ancak bu korona döneminin normal bir dönem olmadığı, bu dönemde en fazla fedakarlık yapan personelin sağlık personeli olduğu gerçeğini kabul etmek; dolayısıyla birkaç kişinin şahsi meselelerinden ve birkaç personelin velevki kusurlu hareketinden dolayı bütün camiayı töhmet altında bırakmamak ve de hastanedeki fedakar ve cefakar sair sağlık personelinin hizmet aşklarını kırmamak gerekir…
Nasıl ki bir toplu taşıma aracında, bir yolcunun sürücüyle tartışması, sürücünün moralini bozmasıyla bütün yolcuların hayatını riske atıyorsa; hastanelerde de bir hastanın (velevki haklı da olsa) şahsi meselesi sebebiyle bir hekimin moralini bozması, tedavi için sıra bekleyen bütün hastaların hayatını riske atabilir!..
***
Hâsılı kelam: Giresun Doğum ve Çocuk hastanesinde takriben bir yıl öncesine göre hekim sayısında (her bölümde) yeterli sayıda artış olduğu, dolayısıyla geçmiş yıllarda yaşanan şikâyetlerin asgariye indiği, özellikle korona belasının da giderek etkisini kaybetmesiyle her sahada görülen normalleşmenin hastanede de normale döndüğü, randevularda aksama olmadığı ifade edilmektedir…
Bu vesileyle, vatandaşa en iyi hizmeti vermek için büyük gayret gösteren, canla başla ve aşkla çalışan sağlık personelini ve hastane yöneticileri tebrik ediyorum…
***
“Eğer sen başka insanların mihnetinden, ızdırabından gamlanıp kederlenmiyorsan, sana Âdemoğlu demek yakışmaz.” (Şeyh Sadi-i Şirazi)
Vesselam…
11 Temmuz 2020 C.tesi / 20 Zilkade 1441
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)