“Giresun Can’la canlanacak”

“Üzülme! İstediğin bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur.” (Hz. Mevlana)

 

Giresun Can’la canlanabilir mi?

 

Ak Parti Giresun Belediye Başkan Adayı; Prof. Dr. Yılmaz Can…

Belediye başkan aday adaylarının bir aylık yarışı sona erdi. İpi Yılmaz Can göğüsledi. Hayırlı olsun.

Sayın Can sürpriz olmadı, beklenen aday idi.

Kamuoyu yoklamaları ve teşkilat temayülünün Giresun için pek etkili olmayacağı önceden söyleniyordu. Hatta çoğu aday adayları da bu durumu kabullenmiş görülüyordu.

 

Peki, sonucu önceden belli olan yarışa diğer yarışmacılar (aday adayları) niçin girmiş olabilirler?

Her ne kadar bazı milletvekilleri Yılmaz Can’ın adaylığını arzu etmiş olsalar da Ak Parti Genel Merkez yetkililerinin aday tespitinde “Kamuoyu yoklamaları ve teşkilat temayülünün” önemli olduğunu vurgulamış olmaları, muhtemelen aday adaylarını motive etmiş olabilir.

Bir başka sebep: Siyaseti uzun soluklu bir maraton yarışı olduğunu kabul edenler için gelecekteki beklentilerinin ilk adımı sayılabilir.

 

Kamuoyu ve Temayül yoklamaları neticelerinin aday tespitinde etkili olduğuna inanarak bir aydır ciddi çalışmalar yapan aday adaylarında acaba hayal kırıklığı yaşayanlar var mıdır?

Olmaması lazım… Yılmaz Can’ın dışında hiçbir aday adayına herhalde taahhütte bulunan olmamıştır. Daha yarışın başında her aday adayı şansının 1/11 olduğunu biliyor olmalıydı. Yanlış hayal kuranlar hayal kırıklığına uğrarlar!

 

Can’la Giresun canlanabilir mi?

Yılmaz Can’ı kim teklif etmiş ve desteklemiş olursa olsun, Sayın Can bu saatten sonra artık Genel Merkezin ve Başbakanın adayıdır.

Ak Parti seçimi kazanmak zorundadır!

Belediye Başkanlığı seçimleri (yalnız il’de değil bütün ilçeler dâhil) şayet kaybedilecek olursa; özellikle ve öncelikle il başkanı Hasan Aydın ve Milletvekili Nurettin Canikli açısından bunun bedeli herhalde çok ağır olur!

Nitekim Sayın Başbakan, adayların açıklandığı toplantıda bunun ilk işaretini verdi: Aday açıklaması yapıldıktan sonra teknik direktörün müsabaka öncesi sporcuları yanına çağırıp taktik vermesi gibi üç milletvekili, il başkanı ve aday ile birlikte görüşüldükten sonra Hasan Aydın ve Nurettin Canikli kenara çekilip özel bir görüşme daha yapıldı. Acaba neler söylendi?

Muhtemelen "Kamuoyu ve Temayül neticelerine rağmen (yani Can’ın ismi ön sıralarda olmadığı halde) sizler seçimin Sayın Can’la alınabileceğinde ısrar ettiniz. Bizlerde size güvendik ve kabul ettik. Bu saatten sonra Sayın Can artık benim adayımdır. Seçim kazanılamazsa bunun sorumlusu birinci derecede sizlersiniz. Seçimi kazanmadan bir daha sakın karşıma çıkmayın!" denilmiş olabilir!

 

Seçim nasıl kazanılabilir?

İl ve Merkez İlçe teşkilatının istifalarından ve yeni yapılandırmalardan sonra bir takım kırgınlıkların olması ihtimal dâhilindedir. “Yok efendim, böyle bir şey Ak Parti’de asla olmaz. Biz uyum içinde çalışıyoruz!” gibi ifadeler, tozu halı altına süpürme misali gerçekleri görmemek olur.

 

İstifaları alınan teşkilat üyelerinden bazılarının kuruluş safhasında yönetime girme beklentisi geçici sükûtun bir gerekçesi olabilir. Sırada Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyeliği beklentisi var!

Meclis üyeleri belirlendikten (deniz sakinleştikten!) sonra durum tespiti yapılacaktır. Uyumluluğun olup olmadığı görülecektir. İnşallah bugünkü sakinlik ve uyumluluk devamlı olur!

***

Neler yapılabilir?..

İşte seçim sloganları: “Cânıgönülden Can’la el-ele Belediyeye” “Giresun Can’la canlanacak”

• Seçimin kazanılacağına önce aday ve teşkilat mensupları inanmalı, sonra kamuoyu inandırılmalı.

  Karamsarlık varsa, 20-25 bin seçmenin kapısını da çalsanız, elini de sıksanız netice alamazsınız!

  Kapı çalmak, el sıkmak, çay içmek değil; gönül kazanmak hedeflenmelidir.

• Farklı mega projeler takdim edilmeli, bunların yapılabileceğine kamuoyu inandırılmalıdır.

  Açıklanacak projeler bundan böyle adayın projeleri olarak değil, parti teşkilatının hatta Genel Merkezin projeleri olarak takdim edilmelidir.

  2011 genel seçimleri öncesi açıklanan 28 projenin ne safhada olduğu, ne kadarının yapıldığı, diğerlerinin ne zaman tamamlanacağı iyi anlatılmalı ki, Belediye seçimlerinde açıklanacak projeler inandırıcı olabilsin.

• Aday adaylarıyla birlikte omuz omuza seçim çalışmaları yürütülmelidir.

• Belediye başkan aday adayları Belediye Meclis üyeliğine aday gösterilmemelidir.

  Gönlünde ve beyninde adaylık düşüncesi yerleşmiş birinin Belediye Meclisinde sağlıklı hizmet vermesi pek mümkün değildir. Geçmişte yaşanan acı örnekler unutulmamalıdır.

• Sayın Can’ın adaylığında Sayın Canikli’nin rolü herkesçe malum.

  Sayın Canikli kendisi adaymış gibi karargâhını Giresun’a kurup, seçim çalışmalarına Yılmaz Can ile birlikte katılmalıdır. Teşkilat içi ve teşkilat dışı birlikteliğin sağlanması Canikli’nin tutumuna bağlıdır.

• Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyelerinin tespitinde tartışmalı isimlere yer verilmemelidir.

• Özellikle milletvekilleri “Biz ne dersek o olur. Teşkilat üyeleri bizim kararımıza saygı duymalıdır. Kararlarımızı hazmedemeyenler olursa, gölge etmesinler!” anlayışında olmamalıdır.

***

ilçe adaylarının tespiti!..

İlçe adaylarının tespitinde il’deki tavır sergilenmemeli. Başbakanın kararına gösterilen saygı ola ki milletvekillerinin kararına gösterilmeyebilir! Kimse kendini başbakanın yetkisine sahip görmemeli!

 

Milletvekilleri ve teşkilat üyeleri olarak hata yaparsanız kimse sizleri sorgulayamayacak, fakat belediye başkanı veya ilçe başkanı olarak veyahut başka sıfatlar altında yıllarca partiye hizmet etmiş, maddi ve manevi nice fedakârlıklara katlanmış gönül erleri sizlerin tahrikleri neticesi yanlış yaparlarsa bir kalemde sileceksiniz! Öyle mi?

Aman dikkat! Herhalde ecdadımız boşuna söylememiştir: “Uysal atın çiftesi pek olur!”

 

Yıllarca partide hizmet vermiş ilçe başkanı veya yönetim kurulu üyelerinin ilçelerinde belediye başkanı olarak hizmet vermek istemiş olmaları gayet hoş karşılanmalıdır.

İl başkanlarının milletvekili veya il belediye başkanı olmak istemeleri normal kabul ediliyor da ilçe başkanlarının aynı duyguları taşımış olmaları niçin yadırganmış olsun?

 

Belediye başkanı adayı yapılmayacak ilçe başkanları istifa ettirilmemeliydi!..

Belediye başkanlığı için yeterli görülmeyen ilçe başkanlarının adaylık gerekçesiyle başkanlıktan istifasına göz yumulması teşkilatçılık zafiyeti olarak algılanmıştır.

 

Acaba milletvekilleri ve il başkanının bu ilçe başkanlarının istifalarında hiçbir sorumluluğu yok mudur?

 

İl ve Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyelerini tenzih etmek gerekir. Zira onların bu hususta kusurlu olduğu söylenemez. Çünkü sürece müdahil edilmediler!

 

“Çalışanlar, kötülük düşünmeye vakit bulamazlar. Çalışmayanlar ise, kendilerini kötülükten kurtaramazlar.” (Hz. Ali)

 

Vesselam…

01.12.2013