İmam Hatip Lisesi; bütün partililerin (MSP, MHP, AP, CHP) ortak eseridir!..

“Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız.” (Cenap Şahabettin)

***

Dünden bugüne Milli Görüş… (1)

 

Millî Görüş…

Türkiye’nin kalkınmasının, Milletimizin huzur ve refahının reçetesi; fikrî ve siyasî bir mücadelenin tescilli markası…

Patent sahibi; rahmetli Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN

 

Erbakan Hocanın Konya Bağımsız Milletvekili olarak parlamentoya girdiği 1969 yılından bugüne; Türk siyasi hayatına damgasını vurmuş, gündemden hiç düşmemiş siyasi bir akım; Milli Görüş…

 

Milli Görüş’ün parti serüveni: Millî Nizam Partisi, Millî Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi, Saadet Partisi…

 

Milli Görüş’ün iz bırakan, etkili unutulmaz sloganları: Önce Ahlak ve Maneviyat, Ağır Sanayi Hamlesi, İslam Ortak Pazarı, Şahsiyetli Dış Politika, Adil Düzen…

 

Milli Görüş’ün (A) takımından Abdullah GÜL, R.Tayyip ERDOĞAN, Bülent ARINÇ, M.Ali ŞAHİN, Ekrem ERDEM, Salih KAPUSUZ; Ak Parti kurucuları arasında yer alıyorlar…

 

Başbakan Erdoğan partiyi kurarken Milli Görüş gömleğini çıkarttığını söylüyor! Söylüyor amma… Milli Görüş sloganlarının 10 yıllık Ak Parti iktidarında hayata geçirildiği de gizlenemeyen bir gerçek!

Bugün eski sloganlarla teselli olanlar; Milli Görüşçü! Sloganları eyleme dönüştürenler, Milli Görüşçü değil!

 

Bugüne kolay gelinmedi. Ak Parti’nin hükümet ve bürokrat kadrosu, tesadüf neticesi oluşmamıştır. Bunun temelinde; çile var, alın teri var, ihlâs ve samimiyet var…

***

Giresun’da Milli Görüş hareketiyle özdeşleşen simalar…

Yıl 1975. Milli Selamet Partisi (MSP) İl Başkanı olarak aktif siyasi mücadelenin içinde yer aldığımız yıllar…

Maddi imkânlarımız sınırlı. Partiye gönül verenlerin çoğu esnaf ve işçi statüsünde çalışan, dar gelirli kardeşlerimiz…

Partinin maddi ve manevi yükünü çekenleri (Çakraklı Hoca ismiyle maruf Sıdkı Karabiber, Kasım Erten, Ali Deniz, Hüseyin Öden, Atilla İslamoğlu, Osman Elmas, Süleyman Göktaş) rahmetle ve şükranla yâd ediyoruz…

Şu an hayatta olan başta Mürsel Tatlı, Ali Öden olmak üzere diğer kardeşlerimize sıhhat ve afiyetler diliyoruz.

 

1980 öncesi, İmam Hatip Lisesi Kurucu Müdürü Nedim URHAN, Müftülük Şefi Hüsnü AKTAŞ (Yusuf Kerimoğlu), Müftülük Murakıbı (Adanalı) Ahmed GÜLEN, Felsefe öğretmeni Saadettin ELİBOL, Tarih öğretmeni Cengiz BARUTOĞLU; gerek halk kesiminde gerek Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) gençleri üzerinde büyük emeği olan hocalarımız…

 

Giresun İmam Hatip Lisesinin kuruluşunda (1967-1972) ve devamında emeği geçen isimler de unutulmamalı, vefasızlık yapılmamalı!

 

İmam Hatip Lisesi; bütün partililerin (MSP, MHP, AP, CHP) ortak eseridir.

MSP’nin yükünü omuzlayanlar (yukarıda ismi zikredilenler başta olmak üzere) aynı zamanda İmam Hatip Lisesi Yaptırma ve Yaşatma Derneğinin de yükünü üstlenmişlerdi.

 

Yine, Ali BAHAT, İhsan DOĞAN, Pekin İSHAKBEYOĞLU, rahmetli; Şükrü GÜNERİ, Haşim ASLAN, Necati USTA, Mustafa DUMANOĞLU, Süleyman YÜKSEL; İmam Hatip Lisesinin inşaat safhasında öne çıkan ilk fedakâr ve cefakâr hayır ehli kardeşlerimizdendir.

 

O günlerdeki mücadeleyi güzel özetleyen bir anektot: Mevsim yaz… Dernek üyeleri para toplamak için yaylalara çıkarlar… Sabahtan para makbuzları cami görevlilerine teslim edilir, akşam dönüşte para ve makbuzlar toplanır… Bir görevli makbuzların tamamını bitirir ve tahmin üzerinde para teslim eder… Bütün yöneticiler hayret içinde; “- Hayrola, bu yaylanın kırında bu parayı nasıl ve kimlerden topladınız?” İmam; “- Bir kamyon dolusu sarhoş geldi. Arabaya çıktım, herkes “kes hocam, kes! Bizim de katkımız olsun” dediler. Başka makbuz olsa o da bitecekti!” İşte imam hatibi imam hatip yapan, ruh ve düşünce!

 

Giresun’da okuyup bugün siyasi ve bürokratik kesimde makam ve mevki sahibi olanlar; o yıllar, kendilerine maddi ve manevi destek olan ağabeylerini, hocalarını unutmamalılar, hürmette kusur etmemeye gayret etmeliler!

 

Unutulmamalı ki, bugün sahip olunan maddi ve manevi değerler, geçmişin mirasıdır!

Bugün yapılan hizmetler ve çalışmalar da gelecek nesillere miras kalacaktır…

Bugün büyüklerine saygı göstermeyenler, yarın; gençlerden saygı beklememeliler!

***

Para yok, ama samimiyet çok!

Özellikle 1980 öncesi… Genel Merkezden para gelmez, partinin masrafları üyeler tarafından karşılanır. Üyeler bu harcamalarını masraf olarak görmez, sadaka inancı ile harcarlar!

O günkü üyeler arasındaki samimiyet ve fedakârlık; bugün, maalesef dünkü arkadaşlar arasında olmadığı gibi, bugünkü partililer arasında da pek görülmüyor!

 

Dün, il dışından gelen misafirler (partili partisiz, Genel Merkez veya sair teşkilat mensupları) ayırım yapılmaksızın, otellerde değil evlerde ağırlanırdı. Yemek lokantalarda değil, evlerde yenirdi!

Bizler de Genel Merkez toplantılarına veya sair illere ziyaretlere gittiğimizde de otel ve lokantalarda değil, kardeşlerin evlerinde misafir edilirdik.

 

Yine, bir yerden çıkarken selam verme alışkanlığı veya sünnetinin ihyası; o günlerden bugünlere intikal eden güzel hareketlerdendir.

 

Keza, telefon açıldığında veya kapanırken selam verilmesi de Milli Görüşün eğitim mahsullerindendir.

 

(Bu mevzuya gelecek yazılarımızda inşallah devam edeceğiz.)

 

“Ben kesinlikle inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda bütün dünyada en gür sada hakkın ve hakka inananların olacaktır”.(Necmeddin Erbakan)

 

Vesselam…

20.01.2013