ÇÖZÜM SÜRECİNİN PARTİLERE ÇEKTİĞİ AYAR!..

“Benim düşmanlarıma dost olan kimse, benim de düşmanımdır.   İstediği kadar dostluk iddiasında bulunsa bile.” Hz. Ali (r.a)  

Çözüm sürecinin partilere çektiği ayar!..

30 yıldır devam eden terörün bitirilmesi ve barışın sağlanması sadedinde yapılan çalışmalar üç ayını dolduruyor. Akil İnsanlar heyetinin çalışmalarının sürece önemli katkılar sağladığı görülüyor. Son anketler halkın sürece desteğinin % 60’lara çıktığını gösteriyor. 2011 Genel Seçimlerinde halkın % 90’ını temsil eden üç partinin oy dağılımı; Ak Parti % 50, CHP %26, MHP % 13 iken, bugün; Ak Parti % 51, CHP % 22, MHP % 13 civarındadır. Bu tablonun verdiği mesaj:
  • Halkın çözüm sürecine verdiği destek giderek artıyor.
  • Çözüm politikası; Ak Partinin reylerini az da olsa artırırken, CHP’nin reylerini önemli ölçüde azaltmış, MHP de bir değişikliğe sebep olmamıştır.
Üç partinin Genel Başkanlarının 19 Mart, 30 Nisan ve 7 Mayıs tarihli Grup Toplantılarındaki konuşmalarından çözüm süreciyle alakalı sözlerini mukayese edebilmek için araştırdım. İşte (yorumsuz) özet ifadeler: 19.03.2013 tarihli TBMM Grup konuşmaları…
  • Ak Parti Genel Başkanı, Başbakan Sayın ERDOĞAN:
“…bedeli ne olursa olsun çözeceğiz. Dedim ya baldıran zehri de olsa içeceğiz, ama bu meseleyi çözeceğiz… …Mart baharın müjdecisi olan bir aydır. Mart ayı düşen cemrelerle, ısınan havayla, yeniden dirilen tabiatla baharın, dirilişin, uyanışın, evet umudun da ayıdır. 21 Mart’ın, yani Nevruzun bu coşkuyla, bu heyecanla, bu umutla kutlanmasını canı gönülden arzu ediyoruz. Biz diyoruz ki bu Nevruz umut olsun, bu Nevruz çözüm sürecine adeta bir tohumlama olsun. Bu Nevruz gülen yüzlerin arttığı, adeta zirve yaptığı bir Nevruz olsun.”
  • CHP Genel Başkanı Sayın KILIÇDAROĞLU:
 “…Masanın bir ucunda Abdullah Öcalan var, masanın diğer ucunda da Recep Tayyip Erdoğan var, herkes bunu bilecek. …Devlet hukuk üstünde yücelir. Devleti hukuk dışına çıkardığınız andan itibaren devletin saygınlığına gölge düşer. …Eğer biz, devleti hukuk dışına çıkarırsak olmaz, devlet hukuk içinde kalmak zorundadır. Sorun, hukuk içinde kalınarak çözülür.”
  • MHP Genel Başkanı Sayın BAHÇELİ:
“…Tarihi ve kültürel kökleri bakımından Türk milletine mal olan Nevruz yüzlerce yıldır kutlanmaktadır. Nevruz bizim bir kültür değerimizdir. Bu bayramın yalnızca bir mevsim değişimi olarak yorumlanması bir tarafını eksik bırakacaktır… Yeni bir BDP'li heyet İmralı canisi ile görüşmüş ve Avrupa ve Kandil'den yazılan mektupları teslim etmiştir. Ergenekon davasında müebbet ceza taleplerinin yağmur gibi yağdığı bir günde terörist başı ile buluşmuşlardır… …İkaz ediyorum, MHP son sözünü henüz söylememiştir. Duyduk duymadık demeyin! Tekrar ediyorum, MHP çözüm süreci denilen çözülme ve çöküş planına karşıdır ve karşı olacaktır…” 30.04.2013 tarihli TBMM Grup konuşmaları…
  • Ak Parti Genel Başkanı, Başbakan Sayın ERDOĞAN:
“…Pazarlık yapılıyormuş; tamamen yalandır. Al-ver süreci varmış; kuyruklu yalandır. Terör örgütü bu süreçte meşruiyet kazanacakmış; bu da yalandır. Hiçbir kardeşim bu yalanlara inanmasın, aldanmasın.”
  • CHP Genel Başkanı Sayın KILIÇDAROĞLU:
“Sayın Başbakan (…) Ne diyordu? “Elde silahla gidemezler.” Gazetelerde, televizyonlarda manşetlere çekilmiş Recep Tayyip Erdoğan söylüyor ki “Elde silahla mümkün değil çıkamazlar, çıkarsa ordu müdahale edecek.” …Sonra ne oldu? PKK’nın Kandil’deki sözcüsü Karayılan açıklama yaptı: “Yok efendim. Biz elde silahlarla geleceğiz, ordu da müdahale etmeyecek, ederse misilleme yaparız.” Kim doğruyu söylüyor?  Karayılan diyor ki “Elimde silahla geleceğim… Karayılan, bütün medyanın önünde süreci anlattı “üç aşamalı bir süreci yaşıyoruz. Pazarlıklarımız sonunda vardığımız olay budur.” dedi. “1) Silahlarımızla geleceğiz, çekileceğiz, şimdi top Erdoğan’da. Erdoğan, bize verdiği sözleri yerine getirecek. Üçüncü aşama, Abdullah Öcalan dâhil herkes özgürleşecek.”
  • MHP Genel Başkanı Sayın BAHÇELİ:
“63 çöpten çelebi PKK eyyamcılığından vazgeçmelidir… 63 aklı karışığa tepki gösteren herkesle gurur duyuyorum… Türkiye'nin bölünmesi ve ayrıştırılmasını doğuracak çözüm reçeteleri fitneyi meslek edinmiş, ihaneti sıfat olarak almış kişiler tarafından yürütülmektedir. Son zamanlarda kılavuzluğunu hükümetin yaptığı adına çözüm denen ihanet yolculuğunun tüm eşikleri geçerek ilerlediğine şahit olmaktayız…” 07.05.2013 tarihli TBMM Grup konuşmaları…
  • Ak Parti Genel Başkanı, Başbakan Sayın ERDOĞAN:
“3 Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 34 oy oranıyla milletimiz bize Hükümet olma vazifesini tevdi etmişti. En son 12 Haziran seçimlerinde milletimizin desteği yüzde 50 oranına ulaştı. Şu anda anketlerde AK Parti’nin oyu yüzde 50’nin de üzerine çıkarak 52 civarında görünüyor.  İnşallah Türkiye’nin en önemli meselesi olan terör meselesini çözdüğümüzde, kardeşliğimizi daha da pekiştirdiğimizde, engelleri kaldırıp her alanda daha büyük hizmetleri gerçekleştirdiğimizde milletimizin teveccühü daha da artacaktır.”
  • CHP Genel Başkanı Sayın KILIÇDAROĞLU:
“…Şimdi soruyorum: Recep Tayyip Erdoğan, Murat Karayılan’ın söyledikleri doğru mu değil mi? Doğru olduğunu biliyoruz. Adam niye yalan söylesin. “Ben dayattım, o da silahların gölgesinde kabul etti.” Diyor, daha ne desin. …Sen, bu ülkeyi Orta Doğu’da batağa sürükledin. Sen, bu ülkeyi dünyaya rezil ettin. Polis devleti kuruyorsun.
  • MHP Genel Başkanı Sayın BAHÇELİ:
“…63’lükler yurdumuzun her köşesinde bölücülüğün propagandasıyla meşguldür. Başbakan Erdoğan’ın maşa olarak kullandığı ve vaatlerle Anadolu’nun bereketli bağrına gönderdiği 63 aklını yemiş bir ayı aşkındır faaliyet halindedir. Başbakan şimdi de bunları milli mücadele yıllarında teşekkül ettirilen ‘İrşad Heyeti’ne benzetmiş ve akıllara durgunluk veren bir cahilliğin içine batmıştır. Bir defa, bırakınız 63’lükleri İrşad Heyeti’yle bir görmeyi, bu ikisi arasında benzerlikler ya da paralellikler kurmak dahi kimsenin harcı değildir. Eğer kast ettiği sonu t ile biten irşat kelimesinin “çirkin ve suratsız” olan bir diğer anlamı ise diyeceğimiz bir şey yoktur. Biliniz ki, 63’lükler PKK’nın elinden tutmuş, bölücü hedeflerin mihmandarı olmuş ve bölünmeyi vaaz etmiştir; İrşad Heyeti ise Türk milletinin birliğini ve bağımsızlığını savunacak yüksek ahlakla gönüllere girmiş, saygıyı hak etmiştir. 63’lükler, Öcalan canisine bebek katili denmesin diyerek taraflarını belli etmiştir; İrşad Heyeti de Anadolu’daki isyan ve işgal konusunda milletimizi aydınlatmış, milli mücadeleye çağırmış ve milliyetçiliğin yanında durmuştur. Hele hele sormak lazımdır ki, bu 63 kişi Başbakan’a göre kimleri irşad, yani doğru yola getirmekle görevlendirilmiştir?” MHP Akil İnsanlardan niçin rahatsız? Sayın Bahçeli’nin Akil İnsanlar heyeti için sarf ettiği hakaretamiz ifadelerinin sebebi acaba ne olabilir? Siyasi partiler Grup Toplantılarında genelde toplumun her kesimine mesaj vermek isterken öncelikle kendi parti teşkilatlarına ve mensuplarına mesaj vermeyi hedeflerler. Peki, Sayın Bahçeli’nin “63 çöpten çelebi… 63 aklı karışığa tepki gösteren herkesle gurur duyuyorum… 63’lükler yurdumuzun her köşesinde bölücülüğün propagandasıyla meşguldür… Başbakan Erdoğan’ın maşa olarak kullandığı ve vaatlerle Anadolu’nun bereketli bağrına gönderdiği 63 aklını yemiş bir ayı aşkındır faaliyet halindedir…” gibi sözlerinden parti teşkilatının alacak olduğu mesaj ne olacaktır? Hele hele “63 aklı karışığa tepki gösteren herkesle gurur duyuyorum” ifadeleri ne anlam taşıyor? Mesela Akil İnsanların Giresun’da yapacağı toplantıya âcizane bendenizi de davet ettiler. Şimdi bu toplantıya katılanlar; çöpten çelebi,  aklı karışık, aklını yemiş grubu’na dâhil mi olacaklar?! Bu nasıl bir siyaset mantığıdır? Birlik, beraberlik, kardeşlik; bunun neresindedir? Ancak unutulmamalıdır ki, bu tür tahrikler; Akil İnsanlar heyetinde hizmet verenleri ve toplantılara davet edilenleri yıldıracağı, caydıracağı yerde daha da motife eder, onların çalışma azimlerini kamçılar, sürece olumlu katkı sağlar! Ancak görünen ve sevindirici durum o dur ki; Türkiye genelinde aklıselim ve sağduyu sahibi MHP tabanı Genel Başkanlarının bu ifadelerine kulak vermemişlerdir! %60’ların üzerindeki halk desteği gösteriyor ki, muhalefet partilerine rey verenlerin bir kısmı liderlerine rağmen çözüme destek veriyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu (muhalefet mantığına katılmasak da) iktidarın çözümle alakalı çalışmalarına (eksik de olsa) müşahhas bir muhalefet yapıyor.  Lakin Sayın Bahçelinin (Akil İnsanlara hakaretinin dışında) iktidarın bu süreçte yaptığı veya ileride yapabileceği muhtemel yanlış uygulamalarına dikkat çekici, akla ve mantığa uygun, delilli bir muhalefetini henüz tespit edemedik. Görünen o ki, direnen ve hazmedemeyen bir kısım muhalif kesimlere rağmen barış yakın! Bu barış bereketinden her kes gibi direnen bu muhalefet kesimi de istifade edecektir. Emeği geçenleri tebrik ediyor, başarılar diliyoruz.   “Sık sık verilen aynı öğütten sıkılma. Çünkü bir çiviyi çakabilmek için defalarca vurmak gerekir.” (Hz. Mevlana)   Vesselam… 12.05.2013      

www.giresunaktuel.com’da yazı…

YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN