“Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir.” (Şibli)
Çiftçiye ‘destek!’ çilesi…
Tarım Bakanlığı tarımsal destekler kapsamında çiftçiye hem nakdi hem de danışmanlık ve eğitim hizmetleri olarak önemli teşvikler sunuyor…Mazot, gübre ve toprak analizi desteği bunlardan bazıları…Ancak kayıt yenileme, dosya güncellemedeki formalite ve uygulama usulü, tam bir bürokrasi çilesi…İşte çile serüveni;
· Çiftçi müracaat dosyası almak için Tarım müdürlüğünde sıra kuyruğu…
· Dosya parası10 lirayı yatırmak için Ziraat Bankasında sıra kuyruğu…
· Tapu kayıtları için Tapu ve Kadastro Müdürlüğünde sıra kuyruğu…
· Kadastro yeni girmiş arazilerde yeni tapu harçlarını (her tapu için 5 lira) yatırmak için tekrar Ziraat Bankasında sıra kuyruğu…
· 45 liralık aidat ödemek(!) ve çiftçi belgesi almak için Ziraat Odasında sıra kuyruğu…
· Belgeleri mühürletmek için köy muhtarı ve aza arayışı…
· Her birimde 1-2 saat kuyrukta bekleyiş…
· Bir gün de bitirilmesi mümkün olmayan bu muameleler için 1-2 gün köyden geliş ve gidiş dolmuş ücreti, yemek masrafı…
· Tarım Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü, Ziraat Bankası arasında gidiş-geliş dolmuş ücretleri…
Alınacak destek parası (arazi büyüklüğüne göre) ortalama 100-200 liradan ibaret. Bunun 100 liraya yakını masrafa gidiyor. Çiftçilerin ifadesiyle; Devlet 10 kuruş destek verecek, vatandaş 8 kuruş masraf yapacak!Doğrudan Gelir Desteği ödemeleri olmasahiçbir çiftçi bu külfete (Mazot, gübre ve toprak analizi desteği çilesine) katlanmaz.Çiftçi, verilen destekle memnun olup vesile olanlara dua edeceği yerde, aldığı yardımının çektiği çile ile zayi olması karşısında beddua eder hale gelmekte!..Mazot ve gübre desteğinden faydalanabilmek için; çiftçilerin Çiftçi Kayıt Sistemine kayıt olmaları, kayıtlı iseler kayıtlarını yıl içerisinde güncelleştirmeleri, toprak analizi desteğinden de faydalanabilmek için; toprak analizinin Tarım Bakanlığınca yetkilendirilmiş laboratuarlarda yaptırılması şartı getirilmiş bulunuyor. Çiftçi belgesi de olmazsa olmaz evraklar arasında sayılmış!Çiftçi belgesi alma zorunluluğu… 5661 sayılı kanun’un 2. Maddesinde; "Tarım ve Köyişleri Bakanlığının çiftçi kayıt sistemine kayıtlı çiftçilerden, …tarımsal destekleme ve/veya kredi kullanılması işlemlerinde çiftçi belgesi aranmaz." Hükmü ile çiftçi belgesi alma zorunluluğu kaldırılmıştı. Çiftçi belgesi alınmaması ile alakalı bu kanun hükmü; Anayasa Mahkemesi’nin 6/11/2008 tarihli ve E.: 2007/66, K.: 2008/157 sayılı Kararı ile iptal ediliyor…Evet, çiftçi belgesi; teşviklerden istifade edebilmek için kanunla koruma altına alınmış önemli bir belge! İşte çiftçi belgesini koruyucu kanun hükümleri:
· 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 53. Maddesi: “…çiftçi belgesi almayan çiftçiler, çeşitli kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen avans, kredi, sübvansiyon, prim gibi aynî ve nakdî destek unsurlarından yararlanamazlar…”
· 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu’nun 5184 Sayılı kanun ile eklenen ek 2. Maddesi: “…çiftçilerden, bağlı bulundukları ziraat odalarından bedelsiz olarak alınmış ve o yılın tasdikini taşıyan çiftçi belgesini istemek zorundadırlar.”
Anayasa Mahkemesi çiftçi belgesiyle alakalı mezkûr iptal kararının gerekçesinde Ziraat odalarının kuruluş gayesine atıf yapıyor ve bu maddelere istinaden “çiftçi belgesi aranmaz” diyen kanunu iptal ediyor!İşte, Ziraat odalarının kuruluş gayesi ile alakalı hüküm: “Madde l. - Ziraat odaları, bu Kanunda yazılı esaslar uyarınca meslek hizmetleri görmek, çiftçilerin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, çiftçilik mesleğinin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, meslek disiplin ve ahlâkını kollayıp gözetmek, çiftçilikle iştigal edenlerin meslekî hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”6964 sayılı Ziraat Odaları kanunu 1957 yılında çıkartılmış. 2004 yılında 5184 sayılı kanunla son şeklini almış.Muhtemelen Odaya uğramayan ve aidat tahsilatı da mümkün olmayan çiftçilerden aidat tahsiline imkan tanınmak için 2004 yılında ek 2. Madde ile Çiftçi belge isteme zorunluluğu getirilmiş olabilir!Belli ki Ak Parti iktidarı Ziraat Odalarına (tarıma ve çiftçilere daha iyi hizmet sunabilsin diye aidat desteği ile) büyük bir jest yapmış!..Peki, Ziraat Odalarının kanunda yazılı kuruluş gayesine uygun hizmet verdiğini söylemek mümkün mü? Kamu kuruluşu statüsünde olan Ziraat Odaları ne kadar kamu yararına faaliyet gösteriyor?Oda kanunun denetimle alakalı 43. Maddesinde: “Odaları Birlik, Birliği de Bakanlık denetler” hükmü yer almasına rağmen, gerekli denetim yapılıyor mu?Çiftçilerden toplanan aidatlar kime, nerelere harcanıyor?Bir çiftçi olarak, aynı zamanda bir seçmen olarak; vatandaşlık hak ve hukukumuzun korunması için rey vererek vekâlet verdiğimiz (iktidar ve muhalefet partisi) milletvekillerini ( sorumluluklarını hatırlatarak) vazifeye davet ediyorum: Kanun değişikliği ile halledilebilecekse, yeni kanuni düzenleme yapılmalı…Anayasa Mahkemesine müracaat edilmesi gerekiyorsa, seçmenler adına Anayasa Mahkemesine müracaat edilmelidir!Ziraat Odaları kapatılmalı!..Bugün çiftçiye verdiği herhangi bir hizmeti bulunmayan, varlığı ile yokluğu belli olmayan, çiftçilere aidat külfetinden başka hiçbir faydası olmayan Ziraat Odaları; ya kuruluş gayesine uygun hizmet verir hale getirilmeli veya kapatılmalı, tasfiye edilmeli, hiç değilse çiftçiler aidat külfetinden kurtarılmalıdır. İşte Giresun Ziraat Odası… Bugüne kadar Giresun tarımı ve çiftçisi Giresun Ziraat Odası sayesinde neler kazanmıştır? Oda olmasaydı çiftçi ve tarım ne kaybetmiş olacaktı? Bunun en güzel göstergesi; Odanın resmi web sitesi; Odanın faaliyet yapmadığının belgesidir…Oda sitesi ‘faaliyetleri sayfasında’2008 ve öncesine ait bazı faaliyetlerden bahsedilirken (ki bu faaliyetlerin ne kadar kuruluş gayesine uygun olduğu tartışmalı olsa da); 2008-2012 arasına ait hiçbir bilgi yer almıyor. Bu yıllarda sanki hiç faaliyet gösterilmemiş!..Bu nasıl bir kamu kuruluşudur?Varlığı ile faydası olmayan kurumun, yokluğu ile de zararı olmayacaktır!(Gerçi bu tespitlerimiz Giresun Ziraat Odasının faaliyetlerine bakarak yapılmıştır. Kuruluş gayesine uygun hizmet veren Ziraat Odaları varsa, onlara haksızlık da etmiş olmayalım!)Çiftçinin çilesine son verilmeli, destek devam etmeli…Çiftçi Kayıt Sisteminin güncellenmesi safhasında çiftçilerin çile çekmemesi için:
· Müracaat esnasında bankaya yatırılan 10 lira, ödenecek destek parasından mahsup edilmeli. Çiftçi destek paralarını zaten Ziraat Bankasından alıyor. Bu, banka ve çiftçi açısından hem zaman hem de masraf açısından tasarruf sağlayacaktır.
· Bilgisayar teknolojisinin geliştiği günümüzde, muameleler tek çatı altında Tarım Müdürlüklerinde yapılabilir…
· Çiftçi belgeleri Tarım Müdürlüklerince tanzim edilmeli. İlk müracaatta çiftçi belgesi alındıktan sonra, her yıl istenilmesine son verilmeli. (Buna imkân verecek kanuni düzenleme yapılmalı!)
· Birimlerdeki sıra kuyruğu; çiftçi yoğunluğundan ziyade personellerin işbölümü adaletsizliğinden ve idari kontrol zafiyetinden kaynaklanıyor!
Bu vesileyle sorumluluk duygusunda hassasiyet gösteren bazı bürokratlarımıza M.Akif’in “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, gelir de adl-i İlahi sorar Ömer’den onu” mısralarını hatırlatmak isteriz…Vatandaşın yemekteki tuzuna, çayındaki şekerine (tabii ki sağlığı için!) müdahale etme ihtiyacı hisseden Sayın Vali D.Ali Şahinçiftçinin bu çilesinden acabahaberdar mıdır?Bu suali (iktidar ve muhalefet) milletvekillerine sormuyoruz. Zira onların bugüne kadar böyle bir dertlerine şahit olmadık! Onları bu konuda tekrar rahatsız etmek istemedik!“İş göremeyen adama tembel denmez, tembel o adamdır ki, iş görmeye zorlansa elinden bir şey gelir.” (Sokrates)Vesselam…23.12.12
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)