Yakılan ormanlık alanlarda bakalım ağaçlar mı, yoksa (kanuni düzenlemelerle!) oteller mi yükselecek?!..

“Hangi vali birine zulmeder ve o zulüm bana şikâyet olunur da; ben o zulmü ortadan kaldırmazsam; o kimseye ben zulmetmiş ve adaletten ayrılmış olurum.” (Hz. Ömer)

***

Çanakkale Gelibolu’da Orman Yangını!..

Orman yangını mı, orman terörü mü?..

Orman yandı mı, yakıldı mı?..

***

Çanakkale Gelibolu’da (Ilgardere mevkiinde) 450 hektarlık orman alanı yandı, kül oldu!..

Gelibolu’da sadece ağaçlar yanıp kül olmadı, nice hayvanlar yok oldu ve dahi Çanakkale’yi geçilmez kılan ve Gelibolu sırtlarında istirahat eden aziz şehidlerimizin kemikleri de kül oldu!..

Ormanlık alanlar kül olurken bizim ciğerlerimiz de köz oldu.

***

Ormanlarımızda (özellikle turizm bölgelerinde) ne zaman bir yangın haberi duyulsa; ilk akla gelen; “Eyvah, yine mi rant, yeni mi acaba otel yapılacak, yine mi birilerine peşkeş çekilecek?” endişeleri olur ve feryatları yükselir!..

***

Çünkü geçmiş yıllarda görülen orman yangınları ve yangın mahallerine yapılan otel iddiaları; bu endişeleri haklı çıkartıyor gibi görülüyor!

***

 

Mesela Çanakkale yangını, ister istemez 2007 yılında Muğla Milas/Güvercinlik’te kül olan 150 hektar alana yapılan otelleri hatırlatıyor!..

 

 

***

Ormanların korunması ve geliştirilmesi Anayasa (Md.169) teminatı altında olmasına, “Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz” denilmesine rağmen;

Yanan (yakılan!) ormanlık alanlar turizme nasıl açılabilir, buralara nasıl otel yapılabilir?..

Buralara otel yapan imtiyazlı kişiler kimlerdir?..

Buralara yapı inşaat ve kullanma iznini kimler, nasıl verebilir?..

Bugüne kadar ormanlık alanları yakan failler acaba hiç yakalanmış ve cezalandırılmış mıdır?..

Yoksa ormanları yakan failler, hep faili meçhuller arasında kaybolup gitmişler midir?

 

***

Efendim neymiş, “Turizm kanunu gereğince turizm alanı ilan edilen orman alanları Turizm Bakanlığına tahsis edilerek Turizm Bakanlığı kanalı ile otel yatırımına açılabiliyor” muş!..

 

Peki, hani kanunlar anayasanın üstünde olamazdı!..

Böyle bir kanuni düzenleme Anayasa hükmünü baypas edebilir mi?..

Şayet doğruysa, böyle bir kanuni düzenlemeyle yakılan ormanlık alanların peşkeş çekilmesine zemin hazırlanmış olmaz mı?..

 

Böyle bir kanuni düzenleme kendi menfaatlerini her şeyin (vatan ve millet menfaatlerinin dahi) üzerinde gören, hak hukuk, helal haram tanımayan gözü dönmüş, ağaç ve orman canilerine (ormanları yakmaları için!) prim olmaz mı?

 

 

***

Çanakkale Gelibolu’daki yanan alan, boğaza nazır, turizm bölgesi Ilgardere mevkiinde bulunuyor!..

Bu yangın acaba bir tesadüf olabilir mi?..

Bakalım Çanakkale orman yangının failleri bulunabilecek mi?..

 

Boğaza nazır o yakılan ormanlık alanlarda bakalım Anayasa hükmü gereği ağaçlar mı, yoksa (kanuni düzenlemelerle!) oteller mi yükselecek?

***

Şayet bu yangının failleri bulunup da hak ettikleri cezaları verilmez ise;

Hele hele o yakılan alanlar Anayasa gereği ağaçlandırılmayıp da hukukî kılıfına uydurularak turizme tahsis edilecek (yıldızlı oteller yapılacak) olursa;

Buna vesile olanlar (sıfatları ve konumları ne olursa olsun) hem kemikleri kül olan aziz şehidlerimizin hem de onların varislerinin bedduasından kurtulamazlar!..

 

 

***

Vesselam…

07 Temmuz 2020 Salı / 16 Zilkade 1441