“İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şeygörebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsundiye bu âlem yok değildir.” (Hz. Mevlana)Haber Analizi…
Batılılar anladı, içimizdeki batı kafalılar anlamadı!..
İngiliz gazetesi Financial Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı 16 Türk askeriyle karşılamasını değerlendiriyor…“- Bu tablo, Türkiye’de son dönemde görülen en gerçeküstü manzaralardan biriydi…- Kostümlü muhafızlar, Erdoğan’ın güç gösterisinde başrolde…- Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin güçlü ve tartışılmaz lideri statüsünün altını çizmek istemiş olabilir… - Yapılan tüm şakalara karşın, Bay Erdoğan'ın askerlerle görüntüsü bilhassa dikkat çekiciydi. Bu görüntü aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin sınırlarının ötesinde bir rol oynamaya yönelik emellerinin ve kendisini ülkenin emperyal geçmişiyle özdeşleştirme arzusunun bir işaretiydi…- Cumhurbaşkanlığı Sarayı (ve onun heybetli merdiveni) devasa bir idari kompleksin parçası ve Bay Erdoğan'ın emellerinin somut kanıtı. Erdoğan henüz Cumhurbaşkanlığını Türkiye'nin resmi güç merkezi yapacak anayasa değişikliklerini geçirebilmiş değil. Ancak yasal ayrıntılardan ziyade pratik güce ve şişkin emellerine öncelik vererek, birçok Türk liderin uzun süredir izlediği yolu takip ediyor. Tıpkı yeni ve beklenmedik elbiseler giydirilmiş yardımcı oyuncularının işaret ettiği gibi."***Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün olduğu gibi bugünde gündem belirlemeye devam ediyor…Muhalif kesimin Erdoğan hazımsızlığının esas sebebi belki de onun bu özelliği olsa gerek.Her gün yeni bir gündemle kamuoyunun önüne çıkıyor…Muhalefet, ortaya atılan bir gündeme karşı hazırlıklarını henüz bitirmeden yeni bir gündemle karşılaşıyor! Bu da, onları abandone ediyor.Sarayda Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı n16 Türk askeriyle karşılama töreni yine Türkiye ve dünya gündemini meşgul etti…Düne kadar, Cumhurbaşkanlığı armasında yer alan 16 yıldızın, tarih boyunca kurulan 16 büyük Türk devletini sembolize ettiğinden bahsedilir, lakin bu devletler pek tartışılmazdı.Sayın Erdoğan bu hamlesiyle Tarih kitapları sayfalarında unutulmuş 16 büyük Türk Devletinin (Büyük Hun İmparatorluğu, Batı Hun İmparatorluğu,Avrupa Hun İmparatorluğu, Ak Hun İmparatorluğu, Göktürk Kağanlığı, Avar Kağanlığı, Hazar Kağanlığı, Uygur Kağanlığı,Karahanlı Devleti, Gazne Devleti, Büyük Selçuklu Devleti, Harezmşahlar Devleti,Altın Orda Devleti, Timur İmparatorluğu, Babür İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu) hatırlanmasına, o devletlerin araştırılmasına vesile oldu…Ne acıdır ki, Sayın Erdoğan’ın bu hamlesiyle gayesini ve hedeflerini bir batılı çok iyi anlayabildiği halde, içimizdeki batı kafalılar maalesef hala anlamadılar veya anlamak istemiyorlar!Bu milletin Müslüman bir ferdi olarak, iftihar etmemek, gururlanmamak mümkün değil…Temsil yetkisinin hakkını hakkıyla vermiş olması sebebiyle Sayın Reis-i Cumhurumuza; yeni hamleler beklentisiyle tebrikler ve teşekkürler…***Haber analizi…Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti başkanlarının Mal Bildirimine karşı mı?Önce, Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu "Kamuda Şeffaflık Paketi" ile Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin il başkanlarının da TBMM'ye mal bildiriminde bulunması zorunluluğu getirileceğinden bahseder...Akabinde, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda AKP Grup Başkanvekilleri ve yönetim kurulu üyelerine yemek verir…Ulusal gazetelerinde birinde, Sayın Cumhurbaşkanın yemekte yaptığı konuşmada:“- Mal bildiriminde de çok dikkatli olunmalı. Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız. Bu konularda ekonomiyi dikkate alarak karar verilmeli.- Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında, istişare ve danışma mekanizması yeterince işletilemiyor. Bir konu dışında bu mekanizma pek kullanılmadı. İstişare ve uyum olabilmesi için başkanlık sistemine ihtiyaç var.” gibi bir iddia ortaya atılır…Bir gazetede bir muhabire dayanılarak yayınlanan haberin dışında bu iddiayı teyit edecek başka bir haber yayınlanmaz.Cumhurbaşkanı ve Başbakana muhalif gazeteler ise bu, bir gazete haberini tahrik edici yorumlarla süsleyerek servis ederler…Bu iddia ile sorgulanması gereken husus:- Böyle bir iddiada bulunan gazeteci Cumhurbaşkanlığı Sarayında yalnız mıydı, ondan başka gazeteci Sarayda bulunmuyor muydu?- Bu gazeteci Saraydaki toplantıda değildi de, toplantıda bulunan Ak Partililerden biri mi böyle bir haber uçurdu?- Cumhurbaşkanı ile Başbakanın arasını açmak, onları bir birine düşürmek için fitneciler mi işbaşında?- Sayın Cumhurbaşkanının, Sayın Başbakanı ile hükümetin uygulamaları hususunda velev ki fikir ayrılığı bile olsa, toplum içinde bunu şikâyet babında ortaya atmış olması mümkün olabilir mi?“Rüşvet Ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” kapsamında rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele için getirilen Mal Bildirimi uygulamasında il ve ilçe başkanların kapsama alınmasına karşı çıkmanın;parti başkanlarının rüşvet ve yolsuzluk yapmalarına prim vermek anlamına geldiği izahtan varestedir.Bunun yanında, Sayın Cumhurbaşkanının iddia edildiği gibi bir konuşma yapabileceğine inanmak mümkün değil...Kaldı ki, gazete haberinde yer alan ifadelerin Sayın Cumhurbaşkanının üslubu ile hiç bağdaşmadığı çok net anlaşılmaktadır. Sanki ortada çok acemice, amatörce hazırlanmış bir kurgu görülüyor!Muhtemelen yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamlarından gereken açıklamalar yapılacaktır...Bu vesileyle ifade etmek gerekir ki, parti başkanları için getirilmesi düşünülen Mal Bildirimi kararı; fevkalade isabetli ve desteklenmesi gereken bir karardır. Sayın Başbakanı bu kararından dolayı tebrik etmek gerekir…"Tebeanın senin üzerinde üç hakkı vardır, bu hakları öde ve onları zorluğa düşürme. Bunlardan biri memleketinde gümüş temiz kalsın, onun ayarını koru, ey bilgili insan… İkincisi halkı adil kanunlar ile idare et, birinin diğerine tahakküme kalkışmasına meydan verme, onları koru… Üçüncüsü bütün yolları emin tut, yol kesici ve haydutların hepsini ortadan kaldır." (Kutadgu Bilig)Vesselam…18 Ocak 2015 / 27 Rebîulevvel 1436www.facebook.com/ahmedcitlakoglu
***
Günlük notlar…“Kimseden sana kötülük gelmesini istemiyorsan, fena söyleyici, fena öğreticisi, fena düşünceli olma.” (Hz. Mevlana)
Fransa’da yayınlanmakta olan bir “küfür” dergisinin Müslümanların Peygamberine hakaret etmesiyle dünya gündemi değişti…Küfür ehli vazifesinde ihmalkar davranmıyor!.. Fıtratlarının gereğinin en güzel şekilde yerine getiriyorlar… Onlar hakaret etmezse, küfretmezse yaşayamazlar…Pislik böceğini pisliğin içinden çıkartıp esans kokulu güller içine alsanız, hayatını devam ettiremez!Tamam da… İslam düşmanları, Müslümanların millî ve manevî değerlerine saldırırken, hakaret edip küfrederken “onlar fıtratının gereğini yapıyorlar” diye oturup seyretmek mi gerekecek?Tamam, Müslüman onlar gibi küfretmez, hakaret etmez, yakmaz, yıkmaz…Peki, ne yapar?.. Nasıl tepki gösterir veya nasıl tepki göstermelidir?Allah Teâlâ Kur’anı Kerim’inde Müslümanların nasıl hareket etmesi gerektiğini beyan ediyor:“Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, hanımlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resûlü’nden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allâh'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böylesine fâsıklar topluluğuna hidâyet nasip etmez.” (Tevbe 9/24).Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de bir hadislerinde buyuruyorlar ki: “Beni ananızdan, babanızdan, çoluk çocuğunuzdan ve herkesten çok sevmedikçe gerçek mânâsıyla iman etmiş olmazsınız.” (Buhârî, Müslim)Müslüman’ın tepkisi nasıl olmalı?..- Öncelikle, kendi analarına, babalarına, evlatlarına, hanımlarına, liderlerine, hocalarına ve sair sevdiklerine bir hakaret yapıldığında gösterdikleri tepkiyi Allah ve Resulü’ne bir hakaret yapıldığında göstermeyenler veya gösteremeyenler; nasıl Müslüman olduklarını ve iman derecelerini sorgulamalılar!..- Müslümanlar hukuk çerçevesinde ve nezaket ölçüleri içinde tepkisini ortaya koymalı…- Müslümanlar bu vesileyle saflarını belirlemeli ve sıklaştırmalı…- Hiç değilse o küfür dergilerini yayınlayanlara ve satanlara, onları destekleyenlere ve reklamını yapanlara buğz etmeli, onlarla ticari münasebetlerini askıya almalı… “Sert huyluya sözü lütuf, kerem ile söyleme. Çünkü, iyice paslanmış demir, yumuşak eğe ile temizlenmez.” (Şeyh Sâdi)Vesselam…16 Ocak 2015 / 25 Rebîulevvel 1436www.facebook.com/ahmedcitlakoglu
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)