Bir partinin liderinin yaptığı her konuşma öncelikle kendi menfaati içindir!..

“Düşmanınızın zayıf yönlerini kendi avantajınıza kullanın. Öte yandan düşmanınız çok güçlüyse, geri çekilin ve onu fethedeceğiniz gün yeniden harekete geçin.” (Attila)

 

Bahçeli’nin Erdoğan Aşkı!..

 

Siyasî partiler arasında seçim ittifakı, geçmişten bugüne bazen açıktan bazen gizli olarak hemen hemen her seçim döneminde görülmüş, yaşanmış vaka-i adiyeden bir hadisedir.

 

Seçim ittifaklarıyla ilgili açıklamalar genelde seçim sathı mailine girildiği süreçte yapılır.

Bunun tek istisnası herhalde Devlet Bahçeli’nin takriben iki yıl öncesinden 2019 seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini ilan etmesi olsa gerek!

 

***

Sayın Bahçeli, sıradan bir siyasetçi değil…

Bahçeli, Alpaslan Türkeş’in vefatından sonra 1997 yılından buyana MHP Genel Başkanı olan tecrübeli bir siyasetçi…

 

Daha önceki bir yazımızda da vurguladığımız gibi siyaset masasında bugüne kadar hep kazanan taraf olan, karavana atış yapmayan, attığını 12’den vuran, partisinin rey potansiyelinin üzerinde gündem belirleyen ender bir siyasetçi…

 

 

***

Peki, bu kadar tecrübeli bir siyasetçinin seçimlere daha 2 yıl kala başka bir partiyi ve liderini destekleyeceğini açıklamasının anlamı ne olabilir?

 

Bağımsız bir partinin yaptığı her hamle, liderin yaptığı her konuşma öncelikle kendi menfaati içindir. Bunun aksini düşünmek saflık olur!

 

Dolayısıyla Bahçeli’nin Erdoğan’ı destekleme kararı; Erdoğan’dan ziyade öncelikle kendisinin ve Partisinin menfaatinedir!

***

Bahçeli’nin ve MHP’nin Erdoğan’ı destekleme kararının kendileri ne kazandıracağı zamanla anlaşılacaktır.

 

Bahçeli’nin bu destek kararından sonra şimdiden tahmin edilmesi zor olmayan muhtemel oluşumlar:

- Bu saatten sonra Bahçeli’den gelecek talep ve tekliflere AK Parti ve Erdoğan’ın hayır demesi oldukça zor olacaktır!..

 

- MHP gençlerinin ve bürokratlarının devlet kademelerinde istihdamının önü açılmıştır!

 

- MHP bir iki bakanlık alarak AK Parti’ye destek vermiş olsaydı hükümet üzerinde bu kadar etkili olamazdı… Bir iki bakanlık almak yerine bütün kabine üzerinde etkili olmak; işte akıllı siyaset bu olsa gerek!

 

***

Ancak…

MHP’lilerin devlet kademelerinde öncelikle istihdamı, acaba AK Parti kurulduğu günden buyana partiye gönül ve destek veren, lakin aradığı ilgiyi yıllardır AK Partili siyasetçilerden göremeyen, rey verdiği siyasetçilere ulaşamayan, sözü dinlenmeyen ve eli sıkılmayan AK Parti tabanında bir rahatsızlık doğurur mu, doğurmaz mı zamanla anlaşılacaktır!

 

***

Temennimiz odur ki, inşallah; MHP-AK Parti ittifakı, Bahçeli-Erdoğan aşkı; AK Parti içinde bir çözülmeye vesile olmaz… Olmamalı da.

***

"Oltandaki et lokması, balık avlamak içindir. Öyle lokma ne bağıştır, ne cömertliktir!” (Hz. Mevlâna)

 

Vesselam…

13 Ocak 2018 / 26 Rebîu’l-Ahir 1439