ASİLİN SAHİP OLMADIĞI VEKİL HAKLARI!... Ahmed ÇITLAKOĞLU

ASİLİN SAHİP OLMADIĞI VEKİL HAKLARI!...

“Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın.” (Hz. Mevlana)

Asilin sahip olmadığı vekil hakları!..

Ak Partinin 10 yıllık iktidarında nice sıra dışı icraatlarına şahit olduk… Ekonomiden sağlığa, eğitimden yargıya hemen her alanda köklü reform niteliğinde değişikler yapıldı. Adeta kendi kendinin rakibi oldu. Her dönem, alışılmış klasik uygulamaların dışında farklı yeniliklere imza atıldı… Özellikle HSYK, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay’daki (2010 yılı Anayasa referandumuyla yapılan) değişiklikler neticesinde sağlanan huzur ve istikrar; referandumda EVET reyi kullananların ne kadar isabetli karar verdiğini gösterirken, Hükümetin de bu mevzudaki haklılığını tescillemiş oldu. İktidarın farklı olumlu icraatlarını vatandaş görmezden gelmedi, % 50’nin üzerinde desteğiyle iktidarın sorumluluğunu daha da artırdı! Tamam… Yapılan güzel hizmetler karşılık buluyor, takdir ediliyor… Ya yapılması gerektiği halde yapılmayan veya yapılamayan icraatların faturası kime kesilecek? Vatandaş muhalefet partilerinden bunların hesabını sormayacak!.. Zaten onları iktidara layık görmeyip rey vermeyerek hesap sormuş oluyor. Milletvekillerinin vatandaşın (asilin) sahip olmadığı hakları!.. Demokrasi tarif edilirken, özet olarak “halkın kendi kendini idare etmesi” denilir… Halk bu idare yetkisini vekâlet verdiği (seçtiği) vekiller vasıtasıyla kullanır. Peki, milletvekillerinin bugün sahip oldukları, kullandıkları yetkiler ve imtiyazlara, rey veren vatandaşlar ne derece sahipler veya kullanabiliyorlar? Faraza bir milletvekilinin mahkemeyi işlemez haline getirmesi, Hâkime hakaret etmesi;“dokunulmaz zırhı” ile nasıl kamufle edilebilir? Bu, Anayasanın 83. Maddesiyle Meclis çalışmalarında kürsü dokunulmazlığı olarak verilmiş yetkinin Meclis dışında da kullanılmaya çalışılması bu yetkinin istismarı değil midir? Kuvvetli delillerle tutuklu sanıkların milletvekili adayı gösterilmesi; hukuki bir boşluktan kaynaklanıyorsa, bu boşluğu (elde fırsat ve imkân varken) doldurmayanlar, Millet nazarında mahkûm edilmezler mi? Mahalli seçimlerde (Belediye Başkanlığı adaylığında) milletvekillerinin milletvekilliği sıfatıyla seçimlere katılma imkânın tanınması, vekâlet aldığı seçmeninden üstün şartlarda seçim yarışına katılmak değil midir? Sıfat ve yetki farklılığı farklı sorumluluk gerektirir!.. Makam ve sıfat arttıkça sorumlulukta artacaktır. Bir memurun işlediği suçun cezası ile amir (aynı suçtan) cezası aynı olmasa gerek. Nasıl ki, tazminat cezalarında failin gelir seviyesi tazminatın miktarında belirleyici oluyorsa, makam ve sıfat sahiplerinin de işledikleri suçlarda yetki ve sorumlulukları oranında cezaları da caydırıcı olmalıdır. Efendim, “bu kanuni düzenlemeleri (Anayasa değişikliği de olsa) milletvekilleri yapacağına göre, milletvekilleri kendi aleyhlerine olacak bir düzenlemeye destek verirler mi?” denilecektir! İşte, Adalet ve Kalkınma Partisinin farkı burada fark edilecektir! Milletvekili seçilmeden önce nice vekillerin şikâyetçi oldukları bu gayri adil hükümlerin değiştirilmesine Ak Parti kadar muhalefet partilerinden de destek vereceğini düşünüyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyumlu hale getirmek için yeni yargı paketleri hazırladığımız ve ciddi değişiklikler yaptığımız bugünlerde, Milletimizin adalet ve hukuk anlayışına uygun hukuki düzenlemelere de ağırlık verilmelidir. Kıssadan hisse!.. Selçuklu Sultanı İzzeddin Keykavus II, Hz. Mevlâna”yı ziyarete gelir. Mevlâna ona gerektiği gibi iltifat göstermeyip dersi ve öğrencileriyle meşgul olur. Sultan bir süre bekledikten sonra “Mevlâna hazretleri, bana bir öğüt ver” der. Mevlâna kendisine sertçe bakarak “Sana ne öğüt vereyim. Sana çobanlık emretmişler; sen kurtluk yapıyorsun. Sana bekçilik emretmişler; sen hırsızlık yapıyorsun. Allah seni sultan yaptı; sen şeytanın sözüyle hareket ediyorsun.” der. Bu sözleri işitip yaptığı icraatları gözden geçiren sultan, ağlayarak dışarı çıkar ve Allah’a daima âdil olacağına ve iyi işler yapacağına söz verir. “Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmek zorundadır.” Hz. Muhammed (sav) Vesselam… 14.04.2013 http://www.giresunaktuel.com/haber_detay.asp?haberID=3785

14.04.2013 23:19

YORUMLAR

Yorum Yaz