“İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla'nın yüzünü görenler bilir: Mecnun'un kalbine batan dikeni!” (Şeyh Sadi)
Akil İnsanların çözüme katkısı!..
Akil İnsanlar heyeti…Toplumun muhtelif kesimlerinin güvenini kazanmış, sahasında uzman ve tecrübeli yazar, gazeteci, sanatçı, akademisyen ve STK temsilcilerinden müteşekkil 63 kişilik gönül erleri…Takriben bir aydır dokuzar kişilik gruplar halinde (7 bölgede) Anadolu’yu turluyorlar.Bölge Başkanları: Rifat Hisarcıklıoğlu, Can Paker, Tarhan Erdem, Yılmaz Ensaroğlu, Ahmet Taşgetiren, Deniz Ülke Arıboğan, Yusuf Şevki HakyemezÇözüm sürecinde Akil İnsanlar heyet projesi, gerek isimlerin tespiti gerekse çalışma usulü itibariyleHükümetin en akıllı ve isabetli, iyi düşünülmüş projelerinden biri!Ak Parti, bu süreci şayet milletvekilleri ve teşkilat üyeleriyle yürütmeye teşebbüs etmiş olsaydı bugünkü gelinen olumlu noktaya gelinmesi muhtemelen zor olabilirdi!Belki de muhalefet partilerinin Akil İnsanlar heyetini hedef tahtası haline getirmesi bu sebeple (çözüm sürecini gerektiği gibi engelleyemedikleri için) olabilir!Mesela TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği), TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu), TZOB(Türkiye Ziraat Odaları Birliği) Genel Başkanlarının heyette yer almaları,Türkiye genelinde il Odalarının da çözüme desteğini otomatikman sağlamıştır.Diğer bir ifadeyle işgal ettiği Oda Başkanlık koltuğunu iktidarı eleştirmek için bir araç olarak kullanmayı alışkanlık haline getirmiş bazı İl Oda Başkanlarının (Genel Başkanlarına nezaketen) süreci desteklemesine vesile olmuştur!Esasında Sayın Başbakan Erdoğan da biraz fazla oluyor!Efendim icraatlarınızda biraz boşluk bırakın, biraz eksik yapın ki muhalefet partileri muhalefet yapma imkânı bulsun!Giresun toplantısı…Karadeniz Bölgesi Grubu, 13 Mayıs Pazartesi Giresunlularla buluştu.Grup Başkanı: KTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez..Sekreter:Av. Fatma Benli; Bakanlar Kurulu kararıyla Ekim 2012 tarihinde Türkiye İnsan Hakları Kurulunaatanmış, Georgetown Üniversitesi tarafından yayımlanan “Dünyanın En Etkili 500 Müslüman’ı” listesinde yer alan birikimli bir isim…Toplantıya katılan üyeler: Bendevi Palandöken; TESK Başkanı… Kürşat Bumin, Oral Çalışlar, Yıldıray Oğur; gazeteciler.Toplantıdan notlar…· Giresun’daki toplantı; (Heyet üyelerinin ifadesine göre) 15. ve en verimli toplantı.· Toplantıya siyasi parti başkanları ve şehit aileleri davet edilmemiş.Şehit aileleri bizzat ziyaret edilmesi programlanarak; hem onları onore etmek, hem de onlar üzerinden provokatör eylemlerine fırsat vermemek hedeflenmiş.· Toplantıya davet edilenler; herkesimden (değişik düşünceye sahip) tüccar, esnaf ve serbest meslek mensupları, gazeteciler, akademisyenler, STK temsilcileri arasından seçilmiş ve davetliler heyet sekreterliğince bizzat telefonla aranarak davet edilmiş.· Küçük çaplı bir-iki protesto eylemi dışında hadise yaşanmamıştır.Toplantının güvenli ve huzurlu geçmesinde; salon dışında aldığı güvenlik tedbirleriyle Giresun İl Emniyet Müdürü Hikmet BULAK ile toplantıda söz alan konuşmacıları idaredeki mahareti ile heyet başkanı Yusuf Şevki Hakyemez’in payları büyüktür.Keza toplantı salonuna davetliler dışında kimsenin alınmama kararı da provokatif eylemlere fırsat vermemiştir denilebilir.Yine Giresun’daki her başarılı icraatın altında imzası bulunan Giresun Valisi Sayın D.Ali Şahin’in bu organizasyondaki (perde arkası) ince ilm-i siyasetini de unutmamak gerekir.· Toplantıya katılım; 150-200. Toplantıda söz alıp fikir beyan edenlerin sayısı; 10-15.Konuşanların 2/3’sinin çözümün aleyhinde olduğu anlaşılıyor. Olabilir… Demokratik bir ortam, herkes fikrini açıkça beyan hakkına sahip!Peki, çözüme ve barışa (nedense!) karşı çıkanların yüksek perdeden aleyhte konuştukları, hatta heyete ve çözüme katkı sağlayanlara hakaretamiz ifadeler kullanıldıkları bir yerde ve zamanda, çözüme taraftar olduğunu iddia eden kesimlerin sukut etmesini veya hiçbir katkı sağlamaya cesaret edememesini nasıl değerlendirmek gerekir?Bu terör belasının sadece bizim iç meselemiz, bir Türk ve Kürt tartışması olmadığı, bölgesel ve küresel (Amerika’dan Rusya’ya kadar) boyutları olduğu malum. Haliyle emperyalist güçlerin bu planda parmaklarının (tuzaklarının) bulunma ihtimali yüksektir.Bu itibarla, bilgisi ve birikimi olan herkes, ilgili ve yetkililere fikirlerini (tavsiye ve endişelerini) bağırıp çağırmadan, nezaket ölçüleri içinde yazılı olarak bildirmelidir.Barış kelimesi kullanılmaktan kaçınılıyor…Nedense, çözüm sürecinde barış kelimesi pek kullanılmak istenilmiyor! Adeta bu kelimeden kaçınılıyor!Sebep?Efendim, barış savaşın karşıtı imiş! Savaşın olduğu yerde barıştan bahsedilirmiş!Oysaki ihtilafın olduğu her yerde barıştan söz edilebilir.Barış kelimesi genel anlamda düşmanlığın olmaması anlamında kullanılırken, kötülükten, kavgalardan, savaşlardan kurtuluş, uyum, birlik, bütünlük, sükûnet, sessizlik, huzur içinde yaşamak olarak da tanımlanabilir. Aynı zamanda birbiriyle iyi geçinmenin adıdır!Ailede kardeşler arasında veya komşu münasebetlerinde ihtilaftan sonra barıştan ve huzurdan bahsederken, bunlar arasında savaş mı oldu da barıştan bahsediliyor olacak?Basının çözüm sürecine bakışı…Âcizane davetliler arasında yer alıyordum. Yaptığım kısa konuşmamda bu sürecin parçası olarak“bundan böyle yapılacak hukuki düzenlemelerdeki gizli tuzaklara” dikkat çekmek istedim.Calib-i dikkattir ki, toplantı sonrası yapılan basın değerlendirmelerinin hiçbirinde bu hususa yer verilmedi. Demek ki çözüme karşı olanların derdi, bu süreçle alakalı tuzaklar değil!Nitekim heyet üyesi gazeteci Oral Çalışlar da gazetecilerin haber mantığını eleştiriyor:"Döndüğümüz zaman arkadaşlarımız, ’Protesto ve yuh altındasınız’ diyor. Hâlbuki gerçek bu değil. Bir gazeteci olarak meslektaşlarımın yaptığı haberleri görünce, kendi kendime, ’Demek ki ne kadar yanlış habercilik yapıyormuşuz?’ diyorum.”MHP’li gençlere haksızlık yapılıyor…Toplantı salonu girişinde bir kısım MHP’li gençler protesto gösterisi yapıyor…Başka bölgelerde olsa bile, bildiğimiz ve tanıdığımız Giresunlu MHP’li gençlerin vatan ve millet meselesinde art niyetli hareket etmeleri pek ihtimal dâhili değil.Ancak parti teşkilat disiplini gençleri küçükte olsa protestocular arasında göstermiş olabilir.Değil mi ki, MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli 30.04.2013 tarihli TBMM Grup konuşmalarında; “63 aklı karışığa tepki gösteren herkesle gurur duyuyorum…Türkiye'nin bölünmesi ve ayrıştırılmasını doğuracak çözüm reçeteleri fitneyi meslek edinmiş, ihaneti sıfat olarak almış kişiler tarafından yürütülmektedir” mesajını teşkilat mensuplarına gönderiyor!Hangi siyasi parti mensupları Genel Başkanlarının bu tür mesajlarını aldıklarında gereğini yapmazlar?Çözüm yakın gibi…Heyet üyeleri çözümün olacağına kesin inanıyorlar. İnanıyorlar ki bu inançla çalışmalarına şevkle ve azimle devam ediyorlar…Toplumun büyük bir kesimi de inanıyor.Askeri kesimde de moraller yüksek. Onlar da inanıyor. Öyle ki 2-3 ay önce, doğu bölgesine tayin bekleyen komutanlar; eş ve çocuklarını götüreme sıkıntısını yaşarken, bu gün, tayini çıkanlar eş ve çocuklarını götürebilme sevincini paylaşıyorlar!Netice itibariyle, barış yakın görülüyor.İnşallah Türkiye 30 yıllık kamburdan kurtuluyor. Hayat normale dönüyor.“Domatesçi, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz. Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz. İnsan bağırırken düşünemez. Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir.” (Necip Fazıl Kısakürek)Vesselam…19.05.2013
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)