Kendilerine menfaat temini için yönetimde yer almak isteyenlere fırsat verilmemeli!..
"Ne gelirse başımıza Hak'tandır; fakat geliş sebebi, Hak'tan ayrılmaktandır." (Necip Fazıl)
İktidar partisi olarak AK Parti teşkilatlarındaki değişim; rey verse de vermese de, sevse de sevmese de, siyasete ilgi duyan herkesin nazarı dikkatini celbediyor.
Türkiye’de ve AK Parti’de 2019 yılına kadar lider ve başkan sıkıntısı yok.
AK Parti’de 2019’dan sonra da Sayın Erdoğan sağ olduğu ve sıhhati elverdiği süre; genel başkan sıkıntısı olmaz.
AK Parti, 2019’dan sonra Türkiye’de de başkan sıkıntısı olmaması için gayret gösterecektir.
Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Erdoğan, il ve ilçe teşkilatlarında değişim startını vermiş bulunuyor.
Referandum sonrası yeniden şekillenen MKYK ve icra kurulu A Takımında tabanın beklentilerini karşılayacak yeterli bir değişik yapılmazken, hatta kabinede beklenen değişiklik tehir edilirken, parti teşkilatlarında metal yorgunluğundan bahisle değişim istenilmesi; liderlik kabiliyeti ve teşkilatçılık tecrübesi tartışılamayan Erdoğan’ın ince siyaseti olarak yorumlandı.
***
Ülkemizde ve bölgemizde, içerdeki ve dışarıdaki şer odaklarının sinsi emelleri ve oyunları görüldükçe; ülkemizin ve bölgemizin istikrarı, Türkî Cumhuriyetlerle İslam âleminin ve milletimizin huzuru için güçlü ve dirayetli Devlet Başkanına ihtiyaç elzemdir.
Bugün için tartışmasız ve alternatifsiz Devlet Başkanı; Recep Tayyip Erdoğan…
Sayın Erdoğan’ın devlet başkanlığı ehliyet ve liyakatinde hiçbir tereddüt yok… Lakin ekibi ve yardımcıları için aynı şeyi söylemek mümkün değil!
7 Haziran ve 16 Nisan Referandum seçim neticeleri; parti tabanındaki rahatsızlığın göstergesi.
Tayyip Bey, bu rahatsızlığı biliyor olmalı ki, teşkilatlarda metal yorgunluğundan bahsediyor.
Ancak parti tabanı da soruyor: “İl ve İlçe teşkilatlarında olan metal yorgunluğu, bu teşkilatları kuran ve metal yorgunu yöneticileri belirleyen parti tavanında yok mu?”
***
Teşkilatlarda arzu edilen değişim olabilir mi?
Bu, bir sistem meselesi… Bugünkü sistem itibariyle teşkilatlarda arzu edilen bir değişikliğin olabileceği pek mümkün görülmüyor!
Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan ve Genel Başkanlığı döneminde genel başkana verilmeyen teşkilatları değiştirme ve atama yetkisi, maalesef Bakanı ve MYK’sı (A Takımı) olan illerde, bugün resmen olmasa bile fiilen Bakan ve MYK üyelerinin uhdesinde bulunmaktadır.
Bugüne kadarki uygulamalarda görülen odur ki; bir vilayetin Bakanı ve MYK’sı varsa; teşkilat yönetim kurulu üyeleri, belediye başkanları, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri, hatta milletvekilleri aday tespitlerinde; Bakan ve MYK üyesi ne demişse o olmuştur. O Bakan ve MYK üyesine il-ilçe başkanları, belediye başkanları ve meclis üyelerinin, hatta milletvekillerinin itirazı mümkün olamamıştır. İtiraz edenlerin de gelecek dönemlerde siyasi hayatları bitirilmiştir.
Bu sistem değişmediği müddetçe, teşkilatlarda herhangi bir değişikliğin olması mümkün değildir. Teşkilatlarda isimler değişse bile, zihniyet değişmeyecektir… Netice itibariyle seçim sonuçlarında da pek değişiklik olmayacak ve arzu edilmeyen acı akıbet de mukadder olacaktır!
***
Sağlıklı değişim için neler yapılabilir!..
- Öncelikle, Bakan ve MYK üyelerinin illerdeki vesayetine son verilmelidir.
- Teşkilatın bütün yönetim kurulu üyeleri, hususen başkan adayı tespitlerinde; para ve kadın zaafı olanlara, yolsuzluk hususunda şaibeli olanlara dikkat edilmeli, teşkilatlarda onlara yer verilmemelidir.
- Teşkilat başkanlarına mal beyanı kıstası getirilmelidir.
- Teşkilat başkanı ve üyelerinin, sıfatlarını kendilerine ve yakınlarına rant kapısı olarak kullanmalarının önüne geçilmelidir.
- Şaibeli işlere adı karışanlara “şuyuu vukuundan beterdir” prensibi gereği, partiyi lekelememelerine fırsat verilmeden istifa ve azil kıstası getirilmelidir.
***
Güçlü lidere liyakatli, güçlü teşkilat için; hep beraber, el ele gönül gönüle…
AK Parti artık milletin partisi…
Millet, lideri Erdoğan’a sahip çıktığı kadar, teşkilatlara da sahip çıkmalı…
Ülkeye ve Millete hizmet için değil de, kendileri ve yakınlarına menfaat temini için yönetimde yer almak isteyenlere fırsat verilmemelidir.
"Varlığı bir şey kazandırmayan insanların, yokluğu hiçbir şey kaybettirmez." (Tolstoy)
Vesselam…
04 Temmuz 2017 / 10 Şevval 1438
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)