“Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin, hem dostunu!” (Necip Fazıl Kısakürek)
Ak Parti Teşkilatlarında revizyon!..
Tayyip Erdoğan sıra dışı, şaşırtıcı icraatlarına devam ediyor…Liderlik, teşkilatçılık, hatiplik gibi daha nice sahalarda olduğu kadar, gündem belirlemede de her vesileyle ustalığı gösteriyor!Önce, Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına Süleyman Soylu’yu getirmesiyle dikkat çekti.Cumhurbaşkanlığı meselinde kendisi milletvekilleri ve teşkilatlarıyla istişarelerini bitirdikten sonra, muhalefet partileri “çatıda” oyalanırken o, kamuoyunun dikkatini Ak Parti teşkilatlarındaki revizyona yoğunlaştırdı.Soylu’nun teşkilattan sorumlu yardımcılığa getirilmesi; Ak Parti tabanında “acaba Ak Parti Anaplaşıyor mu?” gibi tereddütlere sebebiyet verdi…“- Erdoğan cumhurbaşkanlığına giderken Ak Parti’yi milli görüş çizgisinden acaba uzaklaştırmayı mı düşünüyor?” diyenler olduğu gibi… “- Bugüne kadar teşkilatlarda CHP’li, MHP’li ve DP’liler Milli Görüşçülerden daha fazla sayıda yer aldılar. Hatta bazı muhalefet partililerin partilerinden istifa dahi etmeden Ak Parti teşkilat yönetimlerinde vazife aldıkları halde kimsenin sesi çıkmadı da şimdi niye itiraz ediliyor?” diyenler de oldu.Erdoğan belki de, Ak Parti’ye yeni bir kimlik kazandırmak istiyor…Ak Parti Türkiye partisi olma yolunda…Türkiye’nin ve milletin maddi ve manevi kalkınmasında derdi ve düşüncesi olan herkes Ak Parti’de yer almalı…Başka fikir ve düşüncede olanlara tahammül edemeyenler, hele hele kendi kardeşlerine hiç tahammül edemeyenlere teşkilatlarda yer verilmemeli…Hatta yenileri kazanalım derken, eskiler rencide edilip teşkilattan uzaklaşmalarına sebebiyet verilmemeli.Sayın Soylu hızlı başlamış görülüyor…Şayet ilk hedef mahalli seçimlerde başarılı olamayan il ve ilçe teşkilatlarının yenilenmesi ise, bir hususa dikkat çekmek isteriz:Önce başarısız olunan yerlerde seçimlerin kaybedilme sebepleri iyi tahlil edilmeli…Çoğu teşkilatlarda, özellikle Bakan, Genel Başkan Yardımcıları ve Grup Başkanvekilleri gibi Genel Başkana yakın (bazı) isimlerin seçim bölgelerinde, il ve ilçe teşkilatlarının bağımsız hareket edemediğinden, yönetim kurulu teşkilinde, belediye başkan adaylarıyla belediye meclisi ve il genel meclisi üyelerinin tespitinde (teşkilatlara müdahalede bulunmayanları tenzih ederek ifade edelim ki) vesayet altında kaldıklarından şikâyet edilir…Vesayet altında çalışmak zorunda kalan, bağımsız çalışamayan teşkilatların başarısızlıklarından dolayı istifaları isteniyorsa…Başarısızlıkta teşkilatlar kadar, belki dedaha fazla payları olan vesayetçilerden hiç hesap sorulmazsa adaletsizlik olmaz mı?Vesayetçilerden hesap sorulmaması, yeni kurulacak teşkilatların da vesayete boyun eğmelerine sebep olmaz mı?Bir vilayette başarısız ilçe teşkilatlarından bir kısmının istifası istenirken, bir kısmına dokunulmazsa, yanlış yorumlara sebep olmaz mı?Yeni teşkilat üyelerinin tespiti…Geçmişte denirdi ki bir kişiyi tanımak için; ya ticaret yapacaksın, ya yolculuk! Veya kırk fırın ekmek yiyeceksin… Altı okka tuz yiyeceksin! Yani bir kişiyi tanımanın o kadar kolay olmadığı, onu tanımak için mahrumiyet anında fedakârlığını görmek gerektiği ifade edilirdi. Bu uzun vadeli kıstaslara günümüzde yenileri eklendi!.. Artık günlerce, yıllarca beklemeye gerek yok… Anlık, günlük yeni kıstaslarımız oldu!.. Birinin nasıl bir kişi olduğunu anlamak için; facebook gibi sosyal medya hesabında neler yazdığına, neleri paylaştığına, neleri beğendiğine bakmak kafi!.. Sosyal medya günümüzde kişinin sanal aynası… Aynalar yalan söylemez…Ak Parti genel merkez yetkilileri, gerek mevcut teşkilat mensuplarını tanımak, gerekse teşkilata yeni almayı düşündükleri kişileri tespit edebilmek için yenilerini tespiti için kişilerin sosyal medya hesaplarını incelemeli!..İl-İlçe başkanları (eskiler-yeniler!) hangi haberleri, hangi mesajları paylaşıyorlar?..Mesela bir yıl içinde, seçimden önce ve sonra, parti hizmetleri ve politikalarıyla ne kadar ilgilenmişler?Parti politikası ve ciddiyetiyle alakasız haber ve resimlere “beğendi ve paylaşım” yarışına giren teşkilat mensuplarını görmek belki politika değişikliğine sebep olabilir!Belki de başarısızlığın sebebini kısa yoldan anlaşılmış olur!1 Haziran seçimleri…1 Haziran'da 2 il, 7 ilçe ve 5 beldede de mahalli seçimler yenileniyor… AK Parti 5, MHP ve CHP 3, BDP 2, SP ise 1 yerde seçimi kazanıyor…Ak Parti Yalova ve Ağrı gibi iki kaybetmesine rağmen, Ak Parti sözcüleri seçimin galibi olarak kendilerini gösterebiliyorlar!Keşke hiç konuşmasalardı!Veya “- Halkımızın tercihine saygı duyuyoruz. 12 yıldır iktidar olarak bu kadar güzel hizmetler sunmamıza, Yalovalı ve Ağrılı vatandaşlarımızın da bu hizmetlerimizden bilfiil istifade etmesine rağmen, bizim adayımızı değil de muhalefet adayını tercih etmesindeki mesajı doğru anlamaya çalışacağız”…“- Bu iki ilimizde muhalefet kazanmadı, bizler yeterince çalışamadık. Halk bizi anlamadı değil, biz kendimizi anlatamadık.” gibi bir açıklama yapmış olsalardı…3. Havalimanı…Kamuoyu cumhurbaşkanlığı seçimlerine kilitlenmişken Tayyip Erdoğan, dünya kamuoyunu dünyanın en büyük havalimanı olacak 3.Havalimanının temel atma törenlerine çekiyor!Üstelik bu projeye karşı çıkan iç ve dış muhalefet odaklarına meydan okuyarak.Ne tevafuk ki, Erdoğan havalimanı temelini atarken CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu havalimanından en fazla rahatsız duyan Almanya’ya ziyarette bulunuyor!Belki de Almanları teselli için Erdoğan göndermiştir!Havalimanına sevinemeyen gazeteler…Havalimanı temeli 7 Haziran’da atılıyor… Türkiye’nin medar-ı iftiharı olan bu projeyi gazetelerin nasıl değerlendirdiğini merak ederek 8 Haziran tarihli gazete manşetlerini tarıyoruz…Ortadoğu, Yeniçağ, Cumhuriyet, Aydınlık, Bugün, Milli Gazete ve Yeni Asya’da havalimanıyla, temel atmayla alakalıtek satır dahi yok!..Zaman ise ayıp olmasın cinsinden küçük bir habere yer veriyor.Hadi diğerlerini (sahip oldukları ideolojik ve siyasi düşüncelerinden dolayı) bir derece anlamak mümkün de, ya Milli Gazete ve Yeni Asya’ya ne demeli?!..Tayyip Erdoğan’a muhalefet olmak, onu sevmemek, memlekete yapılan hizmetlere de muhalefeti mi gerektirir?En iyisi, yorumu bu gazetelerin okuyucularına bırakmak lazım!Hüseyin Çelik’in Temel fıkrası bugünkü muhalefeti güzel tarif ediyor:“Temel'le Dursun can düşman... Suç işleyip idama mahkûm olmuşlar… İkisini çağırıp son arzularını sormuşlar…Temel, "Son arzum, anamı görmektir!" demiş. Dursun'a son arzusu sorulunca, Dursun, Temel’e kötü kötü bakıp "Temel anasını görmesin!" demiş.”Bugünkü muhalefet mantığı (partileriyle, basınıyla); "Temel anasını görmesin" anlayışı!“İnsanların en âcizi, insanlardan kardeş edinemeyenidir; ondan daha âcziyse kardeş edindikten sonra onu yitirenidir.” (Hz. Ali)Vesselam…08.06.2014
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)