Ak Parti’de Post Kavgası Mı? Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ak Parti’de Post Kavgası Mı?

“Mert bir düşman, tırmıklayan bir dosttan daha iyidir” (Brentano)

Ak Parti’de post kavgası mı?

Siyasi partiler memlekete ve millete hizmet vasıtalarıdır. Parti teşkilatlarında vazife alanlar da bu hizmetin gönüllü neferleridir. Genel Merkez teşkilat yönetiminde bulunanlara herhangi bir ücret ödemez. Teşkilat üyeliği; zamandan, işten, aileden fedakârlık ister… Normalde nimetten çok külfet gerektirir… Hal böyle iken, (marjinal partiler hariç) iktidar ve muhalefet partilerinin İl ve İlçe kongrelerinde “liste savaşları” yaşanır. Kongreden sonra tartışmalar devam eder. Bu nasıl göz yaşartıcı bir fedakarlık yarışıdır!.. Aman ya Rabbi… Daha önce bir vesile ile yönetime seçilmiş olanlar, hizmet külfetinin (!) tadını alanlar, başka kardeşlerinin külfete (!) girmemesi için büyük gayret gösterirler! “Bizler yandık… Başkaları yanmasın (!)” diye mücadele ederler! Şirket ve kooperatif kongrelerinde yaşanmayan tartışmalar parti kongrelerinde yaşanır. Bütün seçimli kongrelerde hizmet yarışı normaldir. Olmalıdır da. Yönetime yeni seçilenler; öncekilere teşekkür eder. Öncekiler; yenileri tebrik eder, başarılar diler… Kongre sonrası tartışma biter, (halef-selef) birlikte hizmet dönemi başlar… İdeal olan, olması gereken budur. Esasında bu tür tartışmaların iktidar partisinde olmaması gerekir. Hele Tayyip ERDOĞAN’ın partisinde hiç olmamalıdır! Ama maalesef olabiliyor!.. İşte Giresun İl kongresinden sonra yaşananlar!.. Hatta daha da düşündürücü olanı; bazı milletvekillerinin de bu tartışma grupları arasında yer aldığı söylentisinin yayılmış olması!.. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!.. Evet… Sayın Ak Parti milletvekilleri… Sayın Başbakan ve Genel Merkez ne ile uğraşıyor, sizler ne ile meşgulsünüz? Kişi hata yapabilir, ama hatada ısrar etmez. Bir ailede kardeşler arasında ufak tefek sürtüşmeler olabilir. Aile içi tartışmalar dışarı sızdırılmamalı. Kardeşler arasındaki tartışmayı aile reisi yatıştırır… Sorumlu aile reisi; yaramazlık yapan evladına: “Çık git. Evi tek et” demez. Parti içi tartışmalarda, taraflardan birine (haksız da olsa) “partiyi terk edin” denmemelidir. İlk fırsatta milletvekilleri bir araya gelip; İl Başkanını ve mevcut yönetimi desteklediklerini kamuoyuna deklare etmelidirler… Hatta önceki yönetimde vazife alanlar da -şayet gerçek değilse(!)- haklarında çıkan iddiaları ret edici gerekli açıklamaları yapmalıdırlar… Eğer iddialar doğruysa; özür dileyip yollarına devam etmelidirler… Küçük yerlerde gerçekleri kamufle etmenin daha da zor olduğu unutulmamalıdır! Evet… Sayın Ekrem ERDEM… Siz teşkilatçılıkta hem tecrübeli hem de güvenilir bir isimsiniz… Milletvekili olmadığınız dönemde de Sayın ERDOĞAN bu sorumluluğu sizlere tevdi etmişti… Siz oradasınız diye muhtemelen Sayın Başbakan teşkilat mes’elelerini dert edinmiyor olabilir… Teşkilatlardan sizlere sağlıklı rapor gönderilmemiş olabilir! Bugüne kadar teşkilat üyeleriyle hiç tanışmamış yine bir müfettişin hazırlayacağı rapor daha sağlıklı kararlara vesile olabilir. İl Müfettişleri sadece teşkilat birimleriyle değil, Sivil Tolum Kuruluşlarının temsilcileri ile ve sair partiye gönül veren kesimlerle de istişare etmelidirler. Giresun’daki sıkıntı inşallah diğer vilayetlerde yoktur. Şayet varsa; muhalefetin daha fazla gayret göstermesine gerek kalmayabilir!.. Evet… Özellikle Ak Parti İl ve İlçe teşkilatında hasbelkader bir müddet yönetimde bulunmuş olan beyefendiler ve hanımefendiler… Sizler yönetimde olduğunuz dönemde nasıl ki kendinize yardımcı olunmasını bekliyordunuz..! Bugün de sizlerin mevcut yönetime yardımcı olma sorumluluğunuz yok mudur? Siz yönetimde olursanız, herkes size itaat edecek, yardımcı olacak..! Başkaları gelince; hazımsızlık ve isyan..! Öyle mi? Birlikte mücadele verdiği arkadaşlarına tahammül edemeyenler, onları kabullenemeyenler diğer siyasi partilere gönül verenlere nasıl tahammül edebilirler? Lütfen… Siyasi hayatınızı tehlikeye atmayınız! Bu tür tartışmalar sadece siyasi değil, iş hayatınızı da riske sokabilir! Hizip taraftarı kişilere toplum güven duymaz; işverenler de iş vermez! Bu kişiler Şirket ve Kooperatif yöneticiliğine dahi teklif edilmezler!.. Bırakınız bu külfeti (!) biraz da başkaları yüklensinler!.. Gerçi bürokraside başarılı olamayanların Parti Genel Başkanı olduğu, şahsi işletmelerinde muvaffak olamayanların veya hiçbir işi olmayanların siyasi partilerde etkin söz sahibi olduğu bazı ülkeleri gördükçe halimize şükretmemiz lazım! Ey siyasette hizmeti gaye edinen gençler!.. Dün içinde bulunduğu partinin Belediye Başkanını muhalefet partileri sözcüsü gibi eleştirirken, bugün muhalefet partisi Belediye Başkanının usulsüz icraatlarına kör ve sağır olanların.. Ve Genel Başkanın talimatı hilafına hareketle tarihe geçenlerin.. Bugün aynı partide baş tacı edilip söz sahibi olmaları; Sakın ola ki; sizleri yanıltmasın! Bunlar istisnai hareketlerdir. Mecelle’de “su-i misal emsal teşkil etmez” diye bir temel hukuk kuralı zikredilir. Yani kötü örnek hiçbir zaman emsal teşkil etmez! Güzel söz ve hareketleri örnek alınız. Başkaları sizlere örnek olamıyorsa, sizler başkalarına örnek olmaya gayret ediniz! “Üzerinize tâyin edilen yönetici, başı kuru üzüm gibi siyah bir köle de olsa sözünü dinleyip kendisine itaat ediniz.” Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Vesselam… 20.05.12

20.05.2012 15:18

YORUMLAR

Yorum Yaz