“Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati, ne güneşte, ne ay da ara… Gözlerindeki perdeyi arala!” (Hz. Mevlana)
Ak Parti’de 3 dönem sendromu!..
Ak Parti’nin kuruluşunda benimsenen, üst üste 3 dönem milletvekili seçilenlerin ara vermeden tekrar aday olamayacakları “3 dönem” ilkesi; ilk defa 7 Haziran seçimlerinde uygulandı ve partinin A takım kadrosu diye de vasıflandırılan 68 milletvekili aday gösterilmedi.Bu 68’liklerden bazılarının tekrar aday olma arzu ve ihtirasları 7 Haziran seçimlerinden önce de gündeme gelmiş, fakat pek iltifat edilmemişti.Bu defa, erken seçimin gündeme geldiği bugünlerde bu mes’ele tekrar ısıtılmaya başlandı.Parti genel merkezinde ve yetkili kurullarında tartışılmaya başlanılan bu mes’ele iyi tahlil edilmeli!..Bu mes’lenin genel merkezde ve yetkili kurullarda konuşulması, tartışılması, gündeme gelmesi gayet tabii… Zira bu 68’liklerin tamamı zaten şuanda ya Bakan, ya parti genel merkezinde görevli!Öncelikle şu sorgulanmalı: 3 dönem ilkesi, parti menfaati ve partinin istikbali için mi, yoksa bu 68’lillerin şahsi emellerinin tatmini için mi, değiştirilmek isteniliyor?2013 yılında, Genel Başkan ve Başbakan iken Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu sistemi savunurken şöyle diyordu:''- Bu ‘3 dönem seçilme kuralı’ Türkiye'nin siyasetinde bir reformdur…- 'Bunlar bu koltuğa yapışmıyor' diye millet bize inandı…- Bizler bir davanın mensupları olarak bu kararımızla geriyi tıkamayacağız, ileriye sürekli insan yetiştireceğiz…”Peki, 2 yılda ne değişti?Bugünkü ‘3 dönem’ tartışması ‘Erdoğan artık lider değil’ diye mi yapılıyor?Erdoğan’ın ifadeleri hilâfına…- Artık “reform” özelliği kayıp mı oldu?.. - “Bunlar bu koltuğa artık yapışıyor” mu, denilmek isteniliyor?- Bu 3 dönemlikler milletvekilliğinden başka sahalarda hizmet veremiyorlar mı?- “Geriyi tıkamayacağız, ileriye sürekli insan yetiştireceğiz” denilerek getirilen bir ilkenin kaldırılması; “gerinin tıkanacağı, ileriye yeni insan yetiştirmeye artık ihtiyaç duyulmadığı” anlamına gelmez mi?***Bulunmaz Hint Kumaşları!..Demek ki Ak Parti, kuruluşundan bugüne kadar bu muhterem zevattan başka bakanlık yapabilecek, partiyi yönetecek, iyi düşünüp karar alabilecek adam yetiştirmedi!.. Demek ki bu muhteremler olmasa; Ak Parti, bundan böyle parti olarak tüzel kişiliğini devam ettiremeyecek, kuracağı hükümette Bakanlık yapacak adam bulunamayacak!.. Memleket elden gidecek!..Millet de zannedecek ki bunlar bulunmaz Hint Kumaşı!Ak Parti, bu kuralı değiştirmek için Tüzük değişikliğine şayet giderse; yarın hangi ilkeden ve prensipten nasıl bahsedecektir?Bu şahıslar yeniden seçilir ve hükümette görev alırsa; bürokraside ve parti teşkilatlarında, mahallî ve genel seçimlerde aday tespitlerinde bunların vesayetinden kimler nasıl emin olabilecektir?Kaldı ki, parti genel merkezinde görev almak ve bakan olmak için milletvekili olma şartı da bulunmuyor!.. Yoksa bazıları milletvekili sıfatı olmadan hizmet veremiyorlar mı?***3 dönemlikler takdir edilmeli…Vefasızlık yapılmamalı, başarılı hizmet verenlerin hakları teslim edilmeli…Evet, 13 yıllık Ak Parti’nin başarılı döneminde bu A takımının büyük emeği var… Ak Parti %50’lilik milletin teveccühünü bu kadro ile gerçekleştirdi. Takdir ve tebrik edilmeli…Lakin 7 Haziran seçimlerindeki genelde %9’luk, partililer arasında %23’lük bir seçmen kaybı da bu A takımı görevdeyken vuku buldu!Şayet, “yanlış ve isabetli olmayan adaylarla seçime gidildiği için bu kayıp gerçekleşti, eğer 3 dönem kuralı olmayıp da eskiler aday gösterilseydi bu netice olmazdı” denilirse, bu; hedef saptırma ve aldatmaca bir taktik, hatta tuzak bir ifade olur!Unutulmamalı ki, 7 Haziran adaylarını tespit edenler ve tavsiye edenlerin çoğu, bu 68’liklerdir!Aksi halde sormazlar mı: “Mademki adayları onlar (bu 68’likler) tespit etti. Yoksa bunlar “rey ve milletvekili sayısında azalma olsun da erkenden sıra bizlere gelsin” diye mi, bilerek yanlış aday tespitinde bulundular?”*** ‘3 dönem’ kriteri; istikrar ve partinin istikbali için bir avantajdır!..Bu kriter, “benden başkası yoktur, en iyisi benim” gibi nefsanî düşünceleri törpüler… Teşkilatı yeniler, yeni kabiliyetlerin önünü açar.İnsanoğlunun fıtratı gereğidir; kendisi hizmet verebiliyorken, kendi yerine başkasının gelmesini pek arzu etmez ve tahammül de edemez.Amma… Kendisinin aday olmadığı yerde teşkilatının geleceğini düşünen dava adamı, o makama en layık olanı seçebilmek için büyük gayret gösterir.***‘3 dönem’ kriteri; Erdoğan’ın liderliği için de bir avantajdır!..Şayet Sayın Erdoğan cumhurbaşkanı olmamış olsaydı… Lider Erdoğan’ın liderlik sıfatı cumhurbaşkanlığı makamında da devam etmemiş olsaydı, kendinden sonra gelecek genel başkanın uzun süreli hizmet verebilir olması; parti içi istikrar için bir avantaj olurdu.Lakin Erdoğan’ın fiili liderliğindeki bir dönemde,genel başkanın ve başbakanın sınırlı süreli olması hem parti ve hem de hükümet içinde istikrar için bir avantajdır.Bu itibarla, bugünün şartlarında 3 dönem kuralının kaldırılması yeni krizlere davetiye demek olur!Parti tabanının beklentisi, 68’liklerin tekrar aday olması değil, onların biraz istirahat edip, başka sahalarda hizmete devam etmeleridir.“Makam hırsı, insanların başlıca dürtüsüdür. Yükselme ümidi oldukça, herkes liyakatini göstermeye çalışır; fakat bir kere en yüksek dereceye vardıktan sonra da, rahattan başka bir şey düşünülemez.” (Napolyon)Vesselam… 23 Ağustos 2015 / 08 Zilkâde 1436
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)