30 Mart; ya istikrar, ya kriz!..

"Muhakkak ki İslam İslam olamaz cemaat olmadıkça.. Ve cemaat cemaat olamaz, emir olmadıkça.. Ve emirde emir olamaz, ona itaat olmadıkça." Hz. Ömer (r.a.) 

30 Mart; ya istikrar, ya kriz!..

Siyasiler söyleyeceklerini söylediler, artık bundan sonra söz milletin! Temayül, kamuoyu yoklamaları, komisyon, teşkilat ve milletvekilleri görüşleri, önseçim, genel başkanın tensibi derken sona gelindi, adaylar belirlendi… Düne kadar parti içi tartışmaları yerini bundan böyle partiler arası yarışmaya bırakacaktır. Teknoloji ve haberleşme imkânlarının gelişmesiyle vatandaş daha çok okuyor, daha çok dinliyor ve birilerinin etkisi altında kalmadan daha iyi değerlendirme yapıyor. Demokrasinden, halkın iradesinden bahsedilirken, yargı kararlarının bağımsızlığından bahsedip ona saygı duyulması gerektiğine vurgu yapılırken; 30 Mart’taki millet iradesine de saygı duyulmalıdır! Yıllar itibariyle mukayeseli seçim sonuçları… 2004 Türkiye Mahalli Seçim sonuçları (%):    Ak Parti                CHP              MHP İl Genel Meclisi ……………………                         41,67                 18,23            10,45 Belediye Başkanlığı (Büyük şehir hariç )                40,18                 20,72             10,14 Büyükşehir Belediyesi  ……………                       46,06                 24,45             ……   2009 Türkiye Mahalli Seçim sonuçları (%):     Ak Parti                CHP             MHP İl Genel Meclisi ……………………..                        38,39                  23,08            15,97 Belediye Başkanlığı (Büyük şehir hariç )                 38,64                   24,70           16,50   Büyükşehir Belediyesi  ……………                         42,19                   32,43           12,37   Genel Seçim sonuç (%):                                                 2007                   2011                Ak Parti  …………………                                                  46,58                  49,83 CHP………………………                                                 20,87                   25,98           MHP………………………                                                 14,27                   13,01   Yukarıdaki tablo doğru okunmalı ve doğru değerlendirme yapılmalı!.. Genel seçimlerde adaylardan ziyade genel başkanlara ve partilere rey verilirken, mahalli seçimlerde partilerden ziyade adaylar ön plana çıkmaktadır. Adaylar kesinleştikten sonra adaylar üzerinde konuşmanın artık bir anlamı olmayacaktır. Bizlere düşen bu saatten sonra “hayırlı olsun” demektir. Hayrın nerede olduğunu bilemeyiz. Bizin için şer zannettiğimiz şeyde hayır, hayır zannettiğimiz şeyde şer olabilir! Aday olmayı hayırlı zannedip iyi niyetle mücadele veren ve aday olamayanlar, aday olamamalarının kendileri hakkında hayırlı olmadıklarını nereden biliyorlar? Veya aday olanlar, adaylıklarının kendileri için hayırlı olacağından ne kadar eminler? 30 Mart’tan sonraki gelişmelere bakıldığında belki nice aday adayları, “elhamdülillah iyi ki aday olmamışım” diyebilecekleri gibi, belki nice adaylar da “keşke aday olmasaydım” diyeceklerdir! Ey “her şeyin hayırlısını istiyorum, hayır ve şerrin Allah Teâlâ’dan olduğuna ve kadere inanıyorum” diyenler! Tespit edilen adayların –hâşâ- Allah Teâlâ’nın iradesi dışında gerçekleştiğine mi inanıyorsunuz? Yanlış aday tespiti yapılmış olabilir, seçimlerin neticeleri de sizlerin arzu ettiği istikamette olmayabilir! Birilerinin yanlış hareket etmesi, sizlerin de yanlış hareket etmesine gerekçe olabilir mi? Sizlere göre yanlış bir harekete bakarak, sizler de başka bir yanlışa kalkışırsanız, bundan böyle başkalarını “yanlış hareket etti veya ediyor” diye nasıl eleştirebilirsiniz? Bu, “trafik kurallarını ihlal eden birine” trafik kurallarını ihlal ederek ikaz etmeye benzemez mi? Diğer yandan… Aday adayları ve sevenlerinin aday tespit öncesi demokratik, hukuk ve nezaket ölçüsünde yaptıkları tartışmalar, eleştiri ve tenkitler makul karşılanmalı, hatta teşvik edilmeli. “Müsademe-i efkârdan Barika-i hakikat doğar” (fikirlerin müzakeresinden hakikat güneşi doğar) diyenler, beyan edilen fikirlere itibar etmelidirler!.. Aksine hiçbir tartışmanın içinde yer almayan, fikir beyan etmeyen, sesi soluğu çıkmayanlar siyasetten uzak tutulmalıdır. 30 Mart seçim sonuçlarını birinci derecede genel merkez yetkilileri iyi değerlendirmeli! Güzel sonuçların alınmasına vesile olan teşkilat üyeleri ve milletvekilleri mükâfatlandırılmalı, lakin haklı ikazlara değer vermeksizin (duygularına hâkim olamayıp) yanlış adayla olumsuz neticeye sebep olan teşkilat üyeleriyle milletvekillerinden de hesabı sorulmalıdır! Ki… “Yanlış yapanların mükâfatlandırıldığı bir devirde yaşıyoruz. Mükâfatlandırılmak için yanlış yapmak, gelecek seçimlerde aday olabilmek ve seçilebilmek için başka partilerden veya bağımsız aday olmak lazım ki değerin ve gücün anlaşılsın” mantığına prim verilmemiş olmalı! 30 Mart; ya istikrar, ya kriz seçimi olacaktır!.. Mahalli seçimlerde adaylara rey verilmiş olsa da partilerin aldıkları rey; 1 Nisan sonrası istikrarın veya krizin göstergesi olacaktır. Nisan ayından itibaren kimse adayları konuşmayacak, fakat parti tartışmaları başlayacaktır… Hususen Ak Parti şayet % 38 altında bir rey alacak olursa, muhalefet partilerinin ve dış odaklı şer güçlerinin hedef tahtasına konulacaktır. Bunun neticesinde yeni yatırımlara teşebbüs edilemeyecek, mevcut yatırımlar aksayacak, özellikle kredi ile yatırım yapan müteşebbisler kriz girdabına girecek, işsizlik artacak, geleceğe ümit ile bakan dar ve orta halli vatandaşın sıkıntıları daha da artacaktır. Merkezi idareden gelen gelir payları ve destek aksayacak, genel ve mahalli idarelerde hizmetler duraklama sürecine girecektir. Aday tespitlerine kızıp parti içi muhalefete kalkışanlar veya başka partilerde kendileri yer arayanlar; bu sorumlulukta payları olacaklarını düşünerek hareket etmelidirler. Bu seçimler, nice sahte kahramanların deşifresine vesile olacağı gibi, nice yeni yıldızların parlamasına da zemin hazırlayacaktır. Sekiz-on yıldır bir parti rozeti taşıyıp da sözde halka hizmet verdiğini iddiasında bulunanlar, yeniden aday gösterilmemelerini protesto etmek için başka parti rozeti taşımayı içine sindirebilenleri; halk nasıl içine sindirebilecek, buna da şahit olcağız! Nihayet herkes önceden yazılmış kaderinin oyuncusu olacaktır! Netice itibariyle 30 Mart seçimleri; ya istikrara evet ya da krize davetiye referandumu olacaktır!   “Elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye (böyle yaptık.) Çünkü Allah, kendini beğenip övünen hiçbir kimseyi sevmez.” (Hadid suresi ayet:23) Vesselam… 16.02.2014
YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN