“Benim düşmanlarıma dost olan kimse, benimde düşmanımdır. İstediği kadar dostluk iddiasında bulunsa bile.”Hz. Ali (r.a)
30 Mart’ta kimler kazanacak?
Bu mahalli seçim, genel seçim havasına büründü…İktidar ve muhalefet parti genel başkanları sanki böyle istiyor…Sayın Başbakan;“Ak Parti bu seçimde 1. olmazsa, siyaseti bırakırım” diyor.Sayın Kılıçdaroğlu; mitinglerde belediyelerde neler yapacaklarını değil, iktidara gelirlerse neler yapabileceklerini anlatıyor.Sayın Bahçeli; “Erdoğan % 51 rey alamazsa istifa etsin” diyor. Bahçeli Erdoğan’ın % 50 rey alacağına inanmış ki çıtayı 51’e çıkartıyor!30 Mart’a 15 gün kaldı…17 Aralık operasyonu Ak Parti’ye sanki doping etkisi yapmış!Son kamuoyu anketleri Ak Parti’yi % 45 civarında gösteriyor. Seçimi sabote edecek fevkalade bir hadise vuku bulmazsa 15 gün içinde yapılacak mitingler ve sair çalışmalar kararsız seçmenin ekserisini Ak Parti saflarına çekecek gibi görülüyor.Kararsızların partisi yoktur… Onlar kazanacaktan yana saf tutarlar!30 Mart’ta kimler kazanacak?Ak Parti’nin 2009’daki % 39 bandı, baraj çizgisidir... Bunun altı krizi, üzeri istikrarı gösterir. Yukarı ne kadar çıkarsa o kadar istikrar ölçüsü olur.Türkiye’deki siyasi istikrar; hem milletimizin, hem de Ortadoğu ülkeleriyle komşularımızın huzur ve refahı demektir.30 Mart; sadece mahalli idare yöneticilerinin seçimi olmayacak… Aynı zamanda müstakbel Cumhurbaşkanının da habercisi olacaktır.30 Mart; garibanların, kimsesizlerin, ezilenlerin zaferi olacak!30 Mart’ta ezenlerin, sömürenlerin, istismarcıların, menfaat odaklarının, şer güçlerinin hesapları bozulacak!İktidar-cemaat tartışmasında son durum…Sayın Başbakan “cemaatin gazetelerini almayın-okumayın, dershane ve okullarından çocuklarınızı alın!” mesajını her mitingde tekrarlıyor…Bu, Başbakanın kesin kararlılığını gösteriyor… Bir taraftan, cemaat gemisindeki güzel insanlara sesleniyor, adeta “cemaat gemisinde çeteler var… Biz bu gemiyi 1 Nisan’dan sonra batıracağız! Ey güzel insanlar, 30 Mart’a kadar gemiyi terk edin!” diyor… Diğer taraftan Ak Parti teşkilat mensuplarına sesleniyor: “cemaatin gazetelerini almayın-okumayın, dershane ve okullarından çocuklarınızı alın!”Öyle anlaşılıyor ki, 1 Nisan’dan sonra cemaatin dershane ve okullarında çocukları olan, hala ev ve işyerlerine cemaatin yayın organları giren (Genel Başkanlarının talimatını dinlemeyen) Ak Parti teşkilat mensupları özel takipte olacaktır!Muhtemeldir ki siyasi, ticari ve bürokratik hayatlarını tehlikeye atmak istemeyenler başbakanın bu mesajlarını doğru okuyup doğru anlayacak ve saflarını açıkça belirleyeceklerdir!Bir tarafta “Efendim gazete aboneliği, okul ve dershane parasını peşin verdim. Aboneliğim bitsin artık gazete-mazete almayacağım.. Bu eğitim sezonu sona ersin, gelecek dönem çocuğumu oralara vermeyeceğim” diyenler…Diğer tarafta “Bugünden sonra artık bana gazete göndermeyin, peşin ödediğim para da sizin olsun!.. Bugünden sonra evladımı oralara göndermiyorum” diyenler…Fedakarlık yapanlarla yapmayanlar, bedel ödeyenlerle ödemeyenler; hiç, bir olur mu?!Fedakarlık yapanlarla yapmayanlar, bedel ödeyenlerle ödememenler; aynı teşkilat birimlerinde yer alacaklar öyle mi?!Cemaatin basın-yayın organları, ticari hayatlarını riske atma pahasına hükümet aleyhine kışkırtıcı, tahrik edici yayınlarına dozu daha da artırarak hala devam ediyorlar…Kendilerine gönül veren samimi, ihlâslı, mütedeyyin insanları güç durumda bıraktıklarını da akletmiyorlar.Birileri bunlara ve bunların toplum mühendislerine, güçlü bir hükümetle tartışmaya devam etmeleri halinde başarılı olamayacaklarını anlatmalı.Paralel yapı Milli Eğitimde de işbaşında!Milli eğitim müfettişleri gelen şikâyetler üzerine okullarda ve örenci yurtlarında “siyasi propaganda yapılıp-yapılmadığı, devlet büyüklerine hakaret edilip edilmediği” yönünde inceleme yapıyorlar…Sadece cemaatin özel okullarında değil, devlet okullarında da alenen benzer propaganda yapılıyor.. Suçüstü yakalanan ve görevden alınan milli eğitim müdürleri ve okul idarecileri basına yansıyor.Bazı illerde (ismi bizde saklı) bazı devlet okullarında polisimizi küçük düşürücü hatta katil gösteren şiirler okutulup talebelere alkışlatılıyor..Huzur ve güveni sağlamaya çalışan hükümet ve güvenlik güçlerine saldırmak, hakaret etmek; ne zamandan beri “demokratik hak kullanmak” olarak algılanıyor?!Devlet büyüklerine hakaret edilip edilmediğinin (devletin müfettişleriyle) doğrulunun araştırılması; “Anayasa ile güvence altına alınan eğitim hakkı, teşebbüs hürriyeti ve rekabet ilkelerini ihlal etmek ” öyle mi?!Bazılarının değil vatandaşa hükümet yetkililerine ve devlet memurlarına hakaret etme hürriyeti olacak, bu, demokratik hak olarak değerlendirilecek!..Fakat devletin ve onun temsilcilerinin bu hakaretleri durdurma, vatandaşının ve memurunun hak ve hukukunu koruma adına aldığı tedbirler demokratik hak olmayacak! Öyle mi?Yok artık! Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak… İnşallah 1 Nisan’dan sonra çok güzel şeyler olacak!Giresun’da seçim neticeleri nasıl olur?Giresun’da 2004’de Ak Parti’de olan belediye başkanlığı 2009’da CHP’ye devrediliyor.İl belediye başkanlığı seçiminde rey kullanacak seçmen sayısı: 72 bin…Ortalama %80 katılım hesabıyla 1. Parti %40 civarında rey alacak olsa, belediye başkanlığı için 23-26 bin rey gerekir.2011 genel seçimlerinde Giresun Merkez’de (belediye sınırları dâhilinde) 26 mahallede Ak Parti’ninreyi 28 bin 500 iken CHP’nin ki 20 bin 200…MHP’nin durumu…MHP’nin rey potansiyeli ortalama %15 civarında… Bu, 9-10 bin rey demektir.MHP güçlü bir aday kadrosuyla seçime giriyor. Lakin seçim kazanabilmesi için diğer partilerden en az 14-15 bin civarında ilave reye ihtiyacı var. Aradaki bu açık ancak CHP ve Ak Partililerden gelecek reylerle kapatılabilir. Bu mümkün olabilir mi? Şimdilik ciddi bir gerekçe gözükmüyor, ama deniz yanar mı?!..CHP’nin durumu…Sayın Aksu’nun 5 yıllık başkanlık döneminde kayda değer, yatırıma yönelik pek icraatı olamadı. Farklı ilave hizmet sunulmaması bir eksiklik sayılmazsa, halka bir zararı da olmadı denilebilir.Halkla güzel diyalog kurdu. Bol gülücük dağıttı. Halkın yanında olmayı, hal-hatır sormayı, gönül almayı iyi becerdi. Cenaze ve düğün cemiyetlerini iyi değerlendirdi.Sayın Aksu’yu bu yönüyle takdir etmemek mümkün değil. Aksu’nun bu siyaset üslubu bütün siyasetçilere örnek olmalı!Ne var ki halkımız sadece gülücüklere ve lafa değil, artık icraatlara bakıyor!Kılıçdaroğlu Giresun’a gelinceye kadar seçim; CHP ve Ak Parti arasında %50-%50 görülüyordu.CHP Giresun mitingi Ak Parti’ye Yılmaz Can’a yaradı denebilir. Ak Partililer Sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür etmeliler!Ak Parti’nin durumu…Kılıçdaroğlu gelinceye kadar Kerim Aksu’yu güçlü zannedip, belediye imkânlarından istifade etmeyi düşünen veya mevcut menfaatlerini tehlikeye atmamak için Aksu’nun yanında görünen veya gözükmeye çalışan bazı Ak Partililer de CHP mitinginden sonra Yılmaz Can’ın yanında yer almaya başlamışlar…Bugüne kadar Kerim Aksu’nun aleyhinde yapılmayan propaganda bundan sonra hızlanabilir!Ak Partili gençler amatörce de olsa iyi çalışıyorlar; heyecanlı ve azimliler…Yılmaz Can Hoca; hitabeti güzel ve etkileyici. İkna edici bir üslubu var. Mümtaz ve mütevazî bir ilim ehli olduğu kadar şehr-i emin sıfatına da layık bir isim…Mahallelerde açılan seçim büroları eksikliklerine rağmen, seçmenle birebir temas açısından güzel bir vasıta… Seçim bürolarının videolu Tv’lerle takviyesi etkinliği artıracaktır.İl Teşkilatının evlerin parti bayraklarıyla süslenme kararı, son 15 günde ibreyi daha da yukarı çekecek gibi görülüyor…Özellikle teşkilat birimlerinin (İl, ilçe, gençlik ve kadın kolları) yönetim kurulu üyeleriyle belediye ve il genel meclisi adaylarının evlerini parti bayrak ve afişleriyle süsleyerek komşularına ve diğer parti üyelerine örnek olmaları kararı takdir-e şayan!Bayrak asmayan veya asamayan yönetim kurulu üyeleriyle meclis adayları 30 Mart’tan sonra kamuoyuna deklare edilecekmiş!Giresun’da CHP ve MHP’nin seçimi kazanması için diğer partilerin reylerine ihtiyacı var.Ak Parti’nin seçim kazanması için ise Ak partililerin birbirlerine sevgi ve saygılarının izharına ihtiyacı var.Giresun Merkez’de seçimin kaderini yeni seçmenler ve 2009’da Ak Parti’ye küskünler belirleyecektir.Başbakanın miting programlarında şu anda Giresun yok.Buna rağmen Ordu’dan Trabzon’a veya Trabzon’dan Ordu’ya geçerken 5-10 dakikalık bir selamlama konuşması büyük bir motivasyon olacaktır… Böyle bir program 10 binleri şehrin girişini kilitlemeye yetecektir!“Eden kendisine eder; yapan bulur ve çeker. Unutma, kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter.” (Hz. Mevlana)Vesselam…16.03.2014
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)