23 Nisan hüzün doluyor insan!..

“Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.” (Aristo)

 

23 Nisan Çocuk Bayramı!..

23 Nisan; TBMM’nin açılışı… 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı…

 

***

23 Nisan hüzün doluyor insan!..

23 Nisan Saltanatın Kaldırılma Bayramı!

23 Nisan Halifeliğin Kaldırılma Bayramı!

 

***

Millî Bayramlar; millet olarak, hep birlikte sevinme günleri, kutlama günleridir.

Millî Bayramlar, önemli hadiselerden sonra ihdas edilir… Bu sebeple millî bayramların tarihleri kadar bayrama vesile olan bayram öncesindeki hadiseler de önemlidir.

 

***

Millî ve dinî bayramlarda, seni-i devriyelerinde bayramın bayram olmasının gerekçeleri anlatılır, milletçe o bayram hadiseleri günümüze taşınmaya çalışılır… Nitekim Çanakkale şehidlerini anma günlerinde, 30 Ağustos Zafer Bayramında, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında, Kurban Bayramı günlerinde yapıldığı gibi.

 

Acaba 23 Nisan Bayram kutlamalarında “23 Nisan” ruhu neden canlandırılmaz?

 

Mesela Büyük Millet Meclisi’nin açılışı 1920’de Cuma gününe denk getiriliyor…

23 Nisan’ın bayram olarak kutlanılması, bu tarihin Cuma gününe denk gelmiş olmasıdır. O tarihte Cuma günü Nisan’ın 23’üne değil de başka bir gününe denk gelmiş olsaydı Nisan’ın o günü bayram olarak kutlanılmış olacaktı.

 

***

23 Nisan Bayram kutlamalarında; 1920'de bütün ordulara ve vilayetlere “Heyeti Temsiliye Namına Mustafa Kemal” imzasıyla gönderilen tamim hatırlanmalı.

 

O tamimde camilerde dua edilmesinin, Kur'an okunmasının, Mevlidi Serif, Buhari-i Serif okunmasının istenildiği…

 

Açılış davetiyesinde “Cuma günün mübarekliğinden istifade ve bütün Milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram-i Veli Camii’nde Cuma namazı kılınarak Kur’an’dan ve namazdan feyz alınacaktır” denildiği…

 

Meclis açılırken de evvelâ Haci Bayram Camiinde namaz kılınıp hutbe okunduğu, daha sonra dualarla Meclise gelindiği, kurbanlar kesildiği ve açılışın yapıldığı hatırlatılmalı.

 

***

İmdi:

Mademki 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılışı günün mübarekliğinden istifade etmek için Cuma gününe denk getirilmiş…

 

Mademki Kur’an’dan ve namazdan feyz alınma gerekçesiyle Cuma namazı kılındıktan sonra açılış yapılmış…

 

O halde bugün de 23 Nisan Bayramı resmi kutlamaları, hem Mustafa Kemal’in 1920’deki açılış tamimine uygun olması, hem de tarihe saygının gereği olarak Cuma günü Cuma namazından sonra yapılmalıdır!

 

***

 

23 Nisan kutlamalarında tarihi gerçekler de hatırlatılmalı!..

TBMM’nin açılışı 23 Nisan 1920, lakin 23 Nisan’ın bayram olarak kutlanmasına karar verildiği tarih; 23 Nisan 1924

 

Meclisin açılışından bayram olarak kutlanılmasına karar verildiği tarihe kadar gelişen hadiseler dikkat çekici:

23 Nisan 1920; TBMM’nin açılışı…

01 Kasım1921; Saltanatın kaldırılması…

29 Ekim 1923; Cumhuriyetin ilanı…

03 Mart 1924; Halifeliğin kaldırılması

23 Nisan 1924; Bayram kararı

 

***

Tarihi kaynaklarda “Hâkimiyet-i Milliye Bayramı (önceleri 1 Kasım, sonra 23 Nisan), saltanatın kaldırılışının ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu gerçekleştiren TBMM'nin açılışının egemenliği padişahtan alıp halka vermesini kutlamak amacını taşıdığı” kaydedilmektedir.

 

Demek ki, 23 Nisan Bayramı, aynı zamanda Saltanatın Kaldırılışının kutlanılmasıdır!

Demek ki, 23 Nisan Bayramı, aynı zamanda Halifeliğin Kaldırılmasının kutlanılmasıdır!

 

Demek ki, 23 Nisan Bayramı, aynı zamanda Saltanatın Kaldırılma Bayramıdır!

Demek ki, 23 Nisan Bayramı, aynı zamanda Halifeliğin Kaldırılma Bayramıdır!

 

***

Bütün çocuklar güzeldir… Bütün çocuklar masumdur.

Gözü yaşlı çocuklarımızın gözyaşlarının dindiği, hüzünlü yavruların güleceği güzel bir gelecek, mutlu bir istikbal için; Bayramlar bayram olsun… Çocuklar mutlu olsun.

 

Egemenlik ve Çocuk Bayramı Milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun.

 

“Bilmeyene yazıklar olsun, bilip de yapmayana yetmiş defa yazıklar olsun” (Ebu Derda Hz.)

 

***

23 Nisan’da çocuklara masal, büyüklere de gerçekler anlatılmalı.

Büyüklere gerçekler değil de masal anlatılması demek; büyüklerin çocuk yerine konulması demektir!

 

“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.” (Gazi Mustafa Kemal)

 

Vesselam…

23 Nisan 2019 Salı / 18 Şaban 1440