“Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş emel onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler!”(15/Hicr 3. Ayet)
2013 yılının son yazısı…
Hükümet-Cemaat tartışmasına nokta konulmalı! Müslümanların birbirleriyle tartışmasından fayda gören olmaz! Fitne körüklenmemeli. Fitne ateşine kimler odun taşıyorsa kınanmalı. Tahrik edici ifadelerden kaçınılmalı. “Haddinden fazla hiddet, gayedeki hikmeti yok eder.”
“Kinimiz büyüdükçe, kin beslediğimiz kimseden daha çok küçülürüz.”
“Öfkenin ateşi, önce sahibini yakar; sonra, kıvılcımı düşmana ya varır, ya varmaz.”
“Zorluklara karşı kızmak, onu yenemeyeceğinizi anlamak demektir.” Cemaat liderleri, cemaat adına toplum mühendisliğe kalkışanlar; kendilerini hükümetten güçlü görmekten, cemaate gönül veren (bürokrat ve işadamı) güzel insanların geleceklerini riske atacak söz ve fiillerden kaçınmalıdır. Ak Parti ve hükümet kanadı; cemaate gönül veren insanları rencide edecek söz ve icraatlardan kaçınmalıdır.Ak Parti’nin güçlenmesini kimler istemiyor?
Ak Parti’nin hizmetlerinden rahatsız olanlar; dış güçler ve onların içerdeki taşeronları…
Ak Parti böyle hizmetlere devam ettiği müddetçe iktidara gelme ümidi olmayan siyasi partiler…
Ak Parti iktidar da olduğu müddetçe geçmiş dönemlerde çalışmadan kazanmaya alışmış mafya ve sermaye çevreleri, faiz lobileri…
Hal böyle iken, son günlerde Türkiye’nin değişik kesimlerinden bazı dostların müşterek suallerini paylaşmak istiyorum…Peki, Saadet Partililer Ak Parti iktidarından niçin rahatsızlar?
Saadetliler R.Tayyip Erdoğan’ın, rahmetli Erbakan Hocanın Milli Görüş programını ince ince, sabırla, kimseyi rahatsız etmeden ve kimseyi ürkütmeden hayata geçirdiğini görmüyorlar mı?
Ak Parti iktidardan uzaklaşırsa Saadetliler mi iktidar olacak, yoksa Ak Parti’nin reylerini bölerek ulusalcıların, yıllarca rahmetli Erbakan’a ve fikirlerine düşman olanlar mı iktidar olacak?
Saadet Parti’sine verilecek her rey CHP’ye verilmiş olmayacak mı?
Merve Kavakcı Hanımefendiye “haddini bildirin” diyenlere hizmet etmek rahmetli Erbakan Hocaya ve fikirlerine hizmet mi oldu?
Bu suallere verdiğim müşterek cevap:Saadet Partisi bağımsız bir partidir. Seçimlere girmesi ve iktidarın bazı icraatlarını eleştirmesi muhalefet gereğidir. Bazı eleştirilerinden hükümet yetkililerinin istifade ettiğini düşünüyorum.Taşrada haddi aşan, hissi bazı söz ve hareketler olsa da Genel Merkez yetkililerinin sağduyulu hareket ettiğine inanıyorum.Mahalli seçimler de aday da gösterecektir. Aday göstermesi gayet tabiidir.Ancak kanaatim o dur ki Ak Parti’nin seçimi kazanacağı yerlerde Ak Parti’ye zarar verebilecek kuvvetli aday göstermekten imtina edeceklerini düşünüyorum.Öyle ümit ediyorum ki sağduyu sahibi samimi, gerçek her Milli Görüş mensubunun; Erbakan Hocanın ideallerine zarar verecek harekette bulunması ihtimal dışıdır.Zira böyle bir hareket, her şeyden önce rahmetli Hocaya ve ideallerine en hafif deyimle saygısızlık olarak değerlendirecektir.Saadet Partisi Genel Merkezinin de buna fırsat vermeyeceğini düşünüyorum.Yolsuzluk yapılıyor mu?Sayın Başbakan R.Tayyip Erdoğan diyor ki; “oğlum da olsa yolsuzluğa prim vermeyiz.”Doğru. İnanıyoruz…Peki, bakan ve milletvekillerinin yakınları onların sıfatlarını veya iktidarın gücünü kullanarak adları şaibeli işlere karışıyorsa, ne olacak?Mesele başbakanın oğlunun yolsuzluk yapmaması değil, Ak Parti rozeti taşıyanların yolsuzluk yapmamasıdır!Yolsuzluk iddialarının fazlaca dillendirildiği bir dönemde, Ak Parti il ve ilçe teşkilatları, milletvekilleri; belediye başkan adayları, belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri tespitinde daha titiz davranmalı, Başbakanı güç durumda bırakacak isimlerin aday gösterilmesinden kaçınılmalıdır!Özellikle Ak Parti rozeti taşıyanlar akçeli işlerden uzak durmalıdır.Yeni yıla girerken…Yeni yıla girerken, söz birliği etmişçesine “ömürden bir yıl daha gitti” diyorlar…Sanki herkesin doğum günü 31 Aralık!Mübarek gün ve geceler, Ramazan ve Kurban Bayramları, Peygamber (sav) Efendimizin doğum yıldönümü (Mevlid veya Veladet Kandili ) Kameri takvime göre kutlanır.Malum Kameri yıl ile Miladi yıl arasında 10 günlük fark var. Haliyle 36 Kameri yıl 35 Miladi yıla eşit!Hıristiyanlar 35 yıl (sözde) İsa (a.s)’ın doğum gününü 35 defa kutlarlarken, Müslümanlar Peygamber (sav) Efendimizin doğumunu 36 defa kutluyorlar…Kim ilerici, kim gerici? Sizi gidi gericiler sizi!Tüketim ekonomisinin mimarları, bu iki takvim arasındaki farkı fark edebilmiş olsalardı, bir yıl içindeki “gün” kutlamalarındaki kazançları uğruna kameri takvimi tercih ederlerdi!Belki de önümüzdeki yıllarda emperyalist ülkeler kameri takvime yönelirse şaşmamak gerekir!Ne mutlu harama bulaşmadan ibadetle, dua ile yeni yıla girenlere!Yeni yılbaşını kutlayanlar, acaba neyin kutlamasını yapıyorlar?Geçmiş yıl kişi açısından sıkıntılı, elemli ve kederli ise bu coşkulu yeni yıl kutlaması; geçmiş yılda yaşanan mutsuzluklardan zevk alanların, gelecek yılda da aynı zevki tatmak istedikleri anlamında bir kutlama mıdır?!..Elemli ve kederli bir yılın geçmesine vesile olup vatandaşın mutsuzluğuna sebep olanların yeni yıl kutlaması; “geçmişte yaptıklarımız gelecekte yapacaklarımızın teminatıdır” mesajının dosta-düşmana ilanı mahiyetinde bir kutlama mıdır?!..Yeni yıl vesilesiyle her yeniliğin paylaşılması anlamında tebrikleşmeye evet!..Hıristiyanların Noel Bayramını Müslümanların kutlamasını hayır!Elemsiz ve kedersiz, sağlıklı ve mutlu nice gün ve yıllarda, hakiki kul ve hakiki ümmet olabilmek ümidi ve duasıyla…“Ateşte yüzleri çevrildiği gün, ‘Keşke Allah'a itaat etseydik, keşke Rasûl’e itaat etseydik!’ derler. Ve yine derler ki: ‘Rabbimiz! Biz, liderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik; onlar da bizi doğru yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onlara büyük lânet et!” (33/Ahzâb, 66-68. Ayetler) Vesselam…31.12.2013
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.”(Yusuf Has Hacip)