15 Temmuz Zaferi; ‘81 Meydan Muharebesi’dir!..

“Adalet, bir nimeti yerine koymaktır. Her su çeken tohumu sulamak değildir. Zulüm nedir? Bir şeyi yerinde kullanmamak, yeri olmayan yerde kullanmaktır.” (Hz. Mevlana)

 

15 Temmuz Zafer Bayramı!..

15 Temmuz Zaferi; vatan ve millet hainlerine karşı milletin kahraman öz evlatlarının bir komutla aynı anda komutanlaştığı, bir gecede zafer bayrağını burçlara diktiği, dünya tarihinde emsali olmayan Müslüman Türk Milletine has büyük bir zaferdir.

 

15 Temmuz Zaferi; 81 vilayet (il, ilçe, belde) meydanlarında milletin top tüfek, taş silah kullanmadan tanka tüfeğe, uçağa mermiye göğüs gerdiği, dik durduğu bir meydanlar zaferidir.

 

Bu zafer; mezhep, meşrep, ırk taassubunun, müzmin parti muhalefetinin kırıldığı, ayaklar altına alındığı topyekûn milletçe kazanılan müstesna bir zaferdir.

 

Bu zafer; tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet olduğumuzun bütün dünyaya ilan edildiği bir zaferdir…

 

15 Temmuz; Müslüman Türk Milleti için bir Zafer Bayramı olarak kutlanılırken, bu tarih; emperyalist ülkeler, zalim diktatörler, vatan ve millet hainleri için de unutamayacakları kara bir gün olarak alınacaktır.

 

15 Temmuz 2016; vatanını ve milletini korumakla vazifeli iken öz vatanında ve ordusunda yabancılara satılmış ve yabancıların hizmetine amade olmuş yerli hainlere ve darbecilere karşı; bir milletin dik duruşunu ve devlet başkanına itaatini gösteren/simgeleyen müstesna bir gün olarak tarihe not düşüldüğü bir tarihtir.

 

 

***

15 Temmuz; Çanakkale destanından, 1. Kurtuluş Savaşından, Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra; bu milletin 2. Kurtuluş Savaşı, ‘81 Meydan Muharebesi’dir!..

 

Bu milletin şanlı tarihinde altın harflerle yazılı önceki zaferleri, ordu kademesindeki komutanlar ve paşalar komutasında kazanılırken, bu 15 Temmuz Zaferi; ordu kademesindeki komutanlara ve paşalara karşı, milletin topyekûn komutanlaştığı ve paşalaştığı, bunların komutasında kazanılmış müstesna bir zaferdir!

 

15 Temmuz Zaferi; darbe haberlerini duyar duymaz ilk saatlerden itibaren cadde ve sokaklara akın eden, canını malını, işini eşini ve çocuklarını düşünmeden tankların önüne korkusuzca yatan;

Hain darbecilerin top ve mermilerine göğüslerini siper eden;

Gerek meydanlarda gerekse televizyon ve radyo stüdyolarında nöbet tutarak darbecilere karşı devletin ve hükümetin yanında saf tuttuklarını alenen deklare eden;

Gazete ve sair haber sitelerinde darbe ve darbecileri lanetleyen yazı ve haberleriyle darbenin akamete uğratılmasında önemli rol oynayan; milletimizin fedakâr, cefakâr ve kahraman öz evlatlarının zaferidir.

 

***

Geciken adalet, adalet değildir!..

Adalet; herkese hakkını vermek ve lâyık olduğunu vermektir…

Adil olmak; herkese hak ettiğinin karşılığı (ne fazla, ne eksik!) tam vermektir.

 

Bu nasıl bir adalet ve yargı anlayışıdır ki, 15 Temmuz’un sene-i devriyesinde;

Bir tarafta şehid ve gazilerimizin hain failleri çok açık belge ve delillerle bilinir ve görülürken; hala bir yıldır hainlere verilecek cezalar geciktirilirken;

Öte yanda; açık ve net delil ve belge olmadığı halde, belki ilk mahkemede berat etmeleri muhtemel on binlerce şüpheli de bir yıldır yargılanma beklemektedirler; bu çelişki nasıl izah edilecektir!

 

Yoksa, haklarında açıkça suç delili ve bilgisi olmayan on binlerce şüphelinin, haklarında açık suç delili ve bilgisi olan hainlerle aynı derecede değerlendirilmesi; acaba bu darbeci hain failleri korumak için davayı sulandırma taktiği midir?

Ne tevafuktur ki, bu hususa 02 Ağustos 2016 tarih ve “Bumerang Darbe!..” başlıklı makalemizde de dikkat çekmiştik:

“Yaşlar (kurulardan) nasıl ayıklanacak? “FETOCU” kriteri nedir, kimler FETOCU dur?

- Özellikle 15 Temmuz öncesine kadar, devletin faaliyetlerine izin verdiği eğitim kurumlarında (başka alternatif sahalarda iş bulamadığı için ) çalışmak zorunda kalan çaycısından kapıcısına, güvenlik görevlisinden öğretmenine kadar çalışan bütün personeller; potansiyel fetocu sayılır mı?

 

- Keza faaliyetine devlet tarafından izin verilmiş olan, sırf faizli bankayla çalışmamak için (belki bulunduğu mahalde başka katılım bankası olmadığından) paralel yapının kuruluşu bir katılım bankasında mevduatı bulunanlar, ticari piyasanın gereği olarak bu finans kuruluşundan kredi kullananlar, onların başka faaliyetlerine bakılmaksızın “bu finans kuruluşu ile irtibatlısınız, o halde sizler de onlardansınız” mı denilecektir?..

 

- Devletin paralelcilere karşı tutumunu bilen, hedeflerine ulaşmak için her türlü şantaj, yalan ve iftira malzemelerini mahirce kullandıkları görülen bu şebeke üyeleri; ehliyetli ve liyakatli, masum ve dürüst insanları devlet dairelerinden temizletmek için bu tasfiye listelerini hazırlamış olamazlar mı?”

***

Bayram kutlamalarında özel davet yapılmaz!..

Gerek Ramazan ve Kurban Bayramlarında, gerekse devletçe ilan edilen resmî ve millî bayramlarda; kimse özel bir davet beklemeden bayram kutlamalarına katılır.

 

Dinî ve Millî Bayram kutlamalarında kimse davet beklemeden (bütün siyasî partiler, kurum ve kuruluşlar) devlet protokolünde yerlerini alırlarken, 15 Temmuz Zafer Bayramı kutlamalarında özel davet beklentisi; gaflet ve cehalet değilse; art niyet göstergesidir, 15 Temmuz Zafer Bayramını protesto eylemidir!

 

***

15 Temmuz Zafer Bayramı; milletin bayramıdır.

15 Temmuz Zafer Bayramını protesto etmek; topyekûn yüce Müslüman Türk Milletini protesto etmektir, vatan haini darbecilerle aynı safta yer tutmak demektir!

***

15 Temmuz’da meydanlarda buluşmak dileğiyle 15Temmuz Zafer Bayramınız kutlu olsun!

 

“Hangi bir kavme Cenab-ı Hak lûtfedecek olursa, onlara, akıllı, fikirli, adaletli padişah verir. Bilakis hangi ülkeyi viran etmek isterse, saltanatı bir zalimin eline bırakır.” (Şeyh Sâdî Şîrazî)

 

Vesselam…

13 Temmuz 2017 / 19 Şevval 1438